Nusret Çiçek

Nusret Çiçek

‘Libya müdahalesi ikinci bir Haçlı olayıdır’

‘Libya müdahalesi ikinci bir Haçlı olayıdır’

Dün Irak semaları bugün de Libya...
Yarın kim bilir neresi!
Düşünebiliyor musunuz? Son teknoloji ile geliştirilmiş füzelerin karşısında oyuncak gibi uçaksavarlar, topçulara karşı okçular!
İslam alemi küffarın elinde oyuncak...
Bir yanda kaşaneler, diğer yanda viraneler...
Büyük şeytan diyor ki:
“Amacımız Kaddafi’yi düşürmek değil.”
Tabii ki düşürmek yerine sömürmek... Ortadoğu’dan petrol kokusu geldikçe haçlılar her defasında harekete hazırdır. Hem o haçlılar hem de içimizdeki haçlılar...
Türk-Kürt, Sünni-Şii çatışması gerizekalılıktır...
Tezgahın nasıl kurulduğunu görebiliyor muyuz?
Önce halkı başıbozuk bir tarzda diktatör Kaddafi yönetimine karşı ayaklandırdılar.
Sonra da kurtarıcı edasında ülkeye çullandılar.
Şeytan oyunu, diktatörlük bahane...
Kaddafi’nin halkına ateş açtığı o da bahane.
Hep yazıp çiziyoruz, bu kurtların Libya halkına acıdıkları yok, Ortadoğu zengin ve de stratejisi oldukça önemi olan bir coğrafyadır. Tarih boyunca emperyalistler Ortadoğu deyince hep bir olmuşlar, saldırmışlardır. Kaddafi belki zorda kaldığından söylüyor, ama doğruyu söylüyor.
“Libya müdahalesi ikinci bir Haçlı olayıdır.”
Saddam’ı düşünün...
ABD’nin direktifi ile tam on yıl İran ile savaştıktan sonra sıra yapmış olduğu savaş masraflarını istemeye gelmişti. Öyle ya madem savaştırıldı parasını isteyecekti.
Ona dediler ki: “Kuveyt’e saldır, oradan masraflarını al.”
Saldırdı ve de cevabını aldı!
Bugün Irak bir başka Irak’tır...
Dün dikta idi ama bugün yeraltı servetleri ipotek altında.
Ve de bataklık bölünmüş bir Irak...
Sözde vurun diktatöre...
Ama İsrail gibi acımasız, gözü dönmüş bir terörist devleti ne hikmetse Birleşmiş Milletler göremiyor. ABD ile İngiltere’yi hiç görmüyor...
Dünyada Gazze gibi saldırıya uğrayan bir başka ülke var mı?
Misket bombaları altında beşikteki bebekler bile can verdi. Uluslararası karasularında gemilerimiz esir alındı, şehitler verdik...
O zaman bu Birleşmiş Milletler denilen alicenaplar neredeydi?
Halkı Müslüman olan bir ülke emperyalistler tarafından işgal edilecekse Birleşmiş Milletler var, ama Müslüman halk misket bombaları ile vuruluyorsa Birleşmiş Milletler derin uykuda.
Birleşmiş Milletler uyuyor, emperyalistler vuruyor...
Sonuçta sorun Müslüman halkların yapısı ile alakalı, hem de kafa yapısı ile...
Soruyorum, dünya standartlarında kaç tane silah fabrikamız var?
Veya kendi başımıza mıyız?
En kestirme soru:
Bağımsız mıyız?
Kartondan dediler kızdık, ama subaylarımızın başına çuval geçirdiklerinde sustuk. Hücuma kalksak elimizde ne doğru dürüst füze fabrikası var, ne de hava sahasında kilitlenen modern uçaklarımız. Fabrikalarımız varsa da NATO kıskacında üretemezler...
Bu aşamada Türkiye dengeli bir dış politika izlemekte ise de yeterli değil.
Uçaksavar denilen çağın oyuncakları ile gözü dönmüş aç kurtlar engellenemez...
Silaha silah gerekiyor...
Akıl ve izan, bölünmezlik, kardeşlik gerekiyor...
İslam aleminde bunların hiçbirisi yok; bölünmüşlük, fitne fesat var...
Her Sünnî en az Şii kadar Şii, her Şii en az Sünni kadar Sünni olmadıkça bu fitne bitmez, işgaller dinmez... Sömürülürüz, müstemleke oluruz...
Bırakın bu fanatik mezhepçilik ile cemaatçilik ayaklarını da sadede gelelim.
Bir olalım, hür olalım...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Nusret Çiçek Arşivi