Mehmet Şeker

Mehmet Şeker

Her cinayet çözülür, sen paradan haber ver!

Her cinayet çözülür, sen paradan haber ver!

Dört teker ve bir direksiyondan ibaret arabalardan, bugün her şeyi otomatik olan araçlara ulaştık.

Algılayıcıları sayesinde önüne yaya veya araç çıktığında kendiliğinden duran, gerektiğinde ışığı yakan, silecekleri çalıştıran, depodaki yakıtla ne kadar gideceğini söyleyen ve daha birçok numarası olan arabalar yapılır oldu.

Öyle şık ve modern bir araçla karşılaştığında, "Tıp ne kadar ilerledi be hacı abi" diyenlerin sayısı da azaldı üstelik.

*

Bu konuda şaka yapmaya bile gelmiyor artık.

Suyla çalışan araba dahi üretildi.

Daha ne!

Yakında iman gücüyle gideni de yaparlar belki, belli mi olur!

Lakin biz öylesini ne kadar yürütebiliriz, bilemem.

*

İlerleme sadece tıp alanında değil tabii...

Tekniğin her dalı aldı başını gidiyor, tutabilen tutsun.

Polisin kullandığı imkânlar da eskisiyle mukayese edilemeyecek ölçüde ilerledi.

Ayakkabıdan halıya bulaşan bir gramlık çamur...

Bir kıl...

Çok dolaylı da olsa bir bilgi kırıntısı...

Karanlık olayların çözümü için bir araya getirildiğinde, güçlü delil haline dönüşebiliyor.

Bu sayede suçlular yakalanıyor, bilinmeyenler gün yüzüne çıkarılıyor, faili meçhuller aydınlatılıyor.

*

Fakat bunun ciddi bir bütçesi var.

Titizlikle çalışacak kadro ve kullanılacak imkânların bedeli olarak kısaca özetlemek mümkün.

Kayseri'de üç çocuğu öldüren kişinin yakalanması için yüzlerce kişi gece gündüz çalıştı.

"Vahşeti 800 polis çözdü" haberlerini hatırlayalım.

Her cinayet üzerinde 800 polis çalışabilir mi?

*

İbrahim Tatlıses'e silahlı saldırı olayı da aynı şekilde ele alındı.

"Kalleş nikof" mermisiyle başından vurulan bir başkası olsaydı, sonuç değişir miydi değişmez miydi bir düşünün.

Tatlıses sıradan biri olsaydı, hastaneye zor yetiştirilirdi.

Bu kadar ihtimam gösterilmesi de pek mümkün olmazdı.

"Vuruldu, öldü gariban" derdik.

Suçluların yakalanması için çalışma başlatıldığı yönünde açıklama duyardık.

Ertesi gün de unuturduk.

*

Şüphesiz ki İbrahim Tatlıses bir tanedir.

Hem hastane hem de polis tarafından gösterilen ihtimamı fazlasıyla hak etmiştir.

Bu konuda kimse itiraz edemez.

Başbakan Erdoğan'ın "Gereken ne ise yapılması" için verdiği talimat, o gün bazı kesimler tarafından gereksizmiş gibi algılındıysa da sonradan anlamını buldu.

Tıpkı Kayseri'deki üç masum çocuk cinayetinde, Cumhurbaşkanı Gül'ün verdiği talimatın bugün sonuca ulaşması gibi...

*

Özetle, çözmek niyeti varsa, her olay aydınlatılabiliyor; yeter ki keseden ses gelsin.

Belki bir gün Uğur Mumcu cinayeti de, diğer faili meçhuller de çözülür.

Kim bilir, Muhsin Yazıcıoğlu olayı da açıklığa kavuşur belki.

Kaza mıdır, cinayet mi, bir gün açık ve net şekilde öğrenebiliriz.

Hatta cinayet ise sebebini de...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mehmet Şeker Arşivi