Ergenekon’a balans ayarı ve Öz’e teşekkür

Ergenekon’a balans ayarı ve Öz’e teşekkür

Yargıyla ilgili bir tartışmada kararı yargı kurumu verdi ve Zekeriya Öz’ün özel yetkisini kaldırdı.

HSYK terfii dese de, bu aslında görevden almadır.

Burada bir ara verip hem İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nün bu davaya emek veren görevlilerine, hem de Savcı Zekeriya Öz’e bir teşekkür etmek istiyorum.

Onların başlattığı yasal süreç sayesinde Türkiye’de hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.

Ergenekon Davası, kamu görevlilerinin devlet adına suç işleme özgürlüğü olmadığını ortaya koyarak bu topraklarda yaşayan insanların başta can güvenliği olmak üzere temel haklarını güvence altına aldı.

Zekeriya Öz, bu davayı ilk günden itibaren büyük bir kararlılık ve cesaretle sürdürdü.

Bu ülkenin adalet tarihinde özel bir yeri olacak, bu hakkını tespit etmek lazım.

Zirve Yayınevi Katliamı’ndan Danıştay Baskını’na kadar birçok karanlık olayın aynı merkezden planlanıp hayata geçirildiğini onların çabası ortaya koydu.

General veya profesör, ünvanı ne olursa olsun, yasal çizgi dışına çıkmış herkesten hesap sorma sürecini açtılar.

Ancak, büyük fotoğrafa bakarken detaylarda hatalar da oldu.

Ahmet Şık’a yazdırıldığı iddia edilen kitabın serüveni bunun açık örneği.

Kitabın örgütsel bağlantı içinde yazıldığını ispat çabası yurtiçi ve dışında büyük tepkiye yol açtı.

Ergenekon Davası’nın en ateşli kimi savunucuları bile bu sürece tavır alma ihtiyacı hissetti.

Operasyon uluslararası toplum nezdinde de tepki gördü, New York Times’tan Financial Times’a kadar birçok gazetede çok sert yorumlar kaleme alındı.
Sonuçta, Türkiye’nin demokratik bir ortama kavuşmasına hizmet edecek bir dava, ülkenin otokratik bir yola gittiği iddialarının ortaya atılmasına neden oldu.

Türkiye basın özgürlüğünü kısıtlayan, kitap yasaklayan bir ülke konumuna sokuldu.

Ergenekon karşıtı herkes birden Fahreinheit 451 filminin hayranı kesildi.

Hrant Dink, Orhan Pamuk, İsmail Beşikçi yargılanırken bu filmden habersizlerdi sanki, son operasyonla keşfettiler.

Neyse...

Hükümet, kendi üzerine düşen kısmı, İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde gerçekleştirdiği operasyonla yaptı.

Yargı da giderek tepki uyandıran davanın sorumlularının belki aşırı heyecan, belki de bizim bildiklerimizden çok fazlasını bilme nedeniyle yaptığı kimi hataları karşılıksız bırakmadı.

Bu, Ergenekon davası kadar, Türkiye’nin gidişatından endişelenenleri rahatlatan bir gelişmedir.

Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun kamuoyu ve uluslararası tepkileri dikkate aldığını gösteren bir gelişmedir ki, bu da çok önemlidir.

Çünkü yüksek yargının halkın duygu ve düşüncelerine önem verdiğini göstermektedir.

Yargının kamuoyunu dikkate alması bu topraklarda bir ilktir.

Düne kadar askerden başka odağa bakmayan bir kurumun yüzünü halka çevirdiğinin göstergesidir.

Bu karar, ‘Yetmez ama evet’ diyenlerin haklılığını gösterdiği gibi yeni anayasada da halkın yerinin ne olacağının göstergesidir.

Sayın Öz’e tekrar teşekkür ediyor ve yeni görevinde başarılar diliyorum.

Bayrağı devralan görevlilerin geçmişin hatalarından da ders alarak, bu davaya olan kamuoyu desteğinin zayıflamasına yol açacak uygulamalardan kaçınmak suretiyle, bu davaları aynı kararlılıkla sürdüreceğine inanıyorum.

Ergenekon Davası bu ülkenin geçmişin karanlık yönüyle yüzleşmesi yolunda atılmış tarihi bir adımdır.
Yoluna devam etmesi gerekir ki, aynı karanlık günleri tekrar yaşamayalım.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi