Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

‘Cumhuriyet Çıkmazı’

‘Cumhuriyet Çıkmazı’

Afyon’da Cumhuriyet sucukları var. İstanbul’un birçok semtinde de artık şubeler açmaya başladılar. Tabelalarında kocaman harflerle “Cumhuriyet Sucukları” yazıyor.
Beyoğlu’na gidin, Galatasaray’da, İngiliz Konsolosluğu sokağına girin, sağdaki pasajda fırının hemen karşısında “Cumhuriyet İşkembecisi”ni göreceksiniz. Az ileriden sola dönerseniz, orada da, Balıkpazarı'ndan Nevizade'ye girmeden önceki ilk solda. Hem leziz hem de fiyatları gayet uygun. Mücerrebtir efendim.. Kokoreç ve beyin salatası var.. “Cumhuriyet Meyhanesi”ni bulursunuz. Beyaz leblebi ve rakı.. 110 yıllık bir geçmişe sahip Cumhuriyet Meyhanesi İstanbul’un en eski ve vazgeçilmez mekanlarından biri. Son on yıldır Fevzi Büyükerol, Ali Şimşek ve Ali Osman Karabay tarafından işletiliyor. 1000 kişilik koltuk kapasitesine sahip.. 110 yıldır orada meyhane var, ama tabii adı Cumhuriyetle yaşıt olsa gerek..
Biliyorsunuz, Cumhuriyet meydanı, caddesi, bulvarı, sokakları, mahallesi, gazetesi, partisi her şeyi var..
Bunlar içinde beni en çok rahatsız edeni Cumhuriyet (....) Partisi’dir.
Birileri, İsmailağa cemaatinin önderinin evinin karşı sokağının isminin Cumhuriyet çıkmazı olmasına çok alınmış, belediye de apar topar bu levhayı indirmiş.
Oraya o adı, kim, ne zaman, niçin koydu bilmiyorum, ama niye kaldırıldığı belli. O zaman yerine “Demokrasi çıkmazı” yazsınlar madem.. Hani “cuk” oturur..
Madem “Cumhuriyet çıkmazı” tabelasını indiriyorsunuz, yasa çıkartın, bu ismin verileceği meydan, cadde ve sokakları denetlemek üzere bir komisyon kurulsun, mesela cami, Kur’an kursu, türbe, İmam Hatip gibi yapılar o mekanda bulunmasın.. çünkü bunlar dini sembollerdir ve Cumhuriyetin laik karakterine zarar verebilir.. Düşünebiliyor musunuz, Cumhuriyet Meydanı’nda Şeyh Edebali Camii Şerifi, Hacı, Hafız Osman Efendi öğrenci Yurdu.. Olur mu? “Hacı, Hafız, Şeyh, Efendi, Paşa” gibi ünvanların kullanılması yasak değil mi kardeşim bu memlekette? Hadi Vatan’ın acar muhabirleri, dağılın vatan sathına ve gereğini yapın..
Google’da 31.200.000 Cumhuriyet dosyası var.. “Cumhur abi” de cabası.. Yani nerede ise toplam nüfusun yarısı kadar.
Cumhuriyeti bu kadar konuşan başka ülke var mıdır acaba? Laiklik de öyle.. Laiklik olmadan Cumhuriyet olmazdı değil mi? Cumhuriyet olmadan da Demokrasi!.. Laiklik sizin için din mi, yoksa bir “yaşam tarzı” mı bayım, ya da dine karşı yeni bir din mi? Hani yarım doktor candan, yarım hoca dinden eder derler ya, peki bu yarım laikler ne yapıyorlar o zaman!
Ha, sahi “Laiklik olmadan Cumhuriyet olmazdı değil mi? Cumhuriyet olmadan da demokrasi!..” olmuyor madem, “Hilafet de mana ve mefhum olarak Cumhuriyet kelimesinin içinde mündemiç” olduğuna göre, laiklik aynı zamanda Hilafet, Hilafet de şeriatın infazına memur müessese olduğuna göre, Mahmut Hocaefendi de laiktir bu mantığa göre. Bana kalırsa asıl “Cumhuriyetin çıkmazı” buradadır ve bu sokak adı da bu anlamda doğru yerdedir..
Buyurun, bakın 431 Sayılı Yasa ne diyor. Devrim yasalarındandır kendileri, değiştirilmesi teklif dahi edilemez efendim.
HİLAFETİN İLGASINA VE HANEDAN-I OSMANİ’NİN TüRKİYE CUMHURİYETİ MEMALİKİ HARİCİNE çIKARILMASINA DAİR KANUN
Kanun Numarası: 431, Kabul Tarihi: 3/3/1924
Madde 1- Halife halledilmiştir. Hilafet, Hükümet ve Cumhuriyet mana ve mefhumunda esasen mündemiç olduğundan Hilafet makamı mülgadır.
Cumhuriyet üzerine siyaset felsefesi açısından yazılmış kitap sayısı kaç tanedir bakın bakalım.. Yok denecek kadar az..
183.000 Cumhuriyet Caddesi var, 298.000 Cumhuriyet Meydanı, 117.000 Cumhuriyet Bulvarı dosyası..
Ama çoğu kimse, yasadaki ifadesi ile Hilafetin mana ve mefhum olarak Cumhuriyetin içinde mündemiç olduğunu bilmez.
Hatta Cumhur nedir, kime denir, onu da bilmez.
Sonunda Cumhuriyet Arapça bir kelime..
Mesela “Cemahir / Cemahiriye” diye bir kelime de üretebilirsiniz, Libya lideri Kaddafi’nin yaptığı gibi.
çoğu kişi Cumhur’un Halk, Cumhuriyetin “Halkçılık” olduğunu sanır mesela.
Ama hiç düşünmez ki, 6 ok arasında hem Halkçılık, hem de Cumhuriyetçilik ayrı ayrı yazılmıştır..
Tabii bunlar, demokrasiye de “Halkçılık” anlamı verirler, devrim sarhoşluğu içinde. Yani demokrasi ile cumhuriyet arasındaki ilişki, çelişki, eş anlamlılık ya da karşıtlığın ayırdında da değiller.
Baykal ya da CHP üst yöneticilerinin konuşmalarına bakın, bu işi bildiklerine dair bir izlenim edinemezsiniz..
Daha doğrusu açık söyleyeyim, bilmezler, bilmediklerini de bilmezler, öğrenmek de istemezler..
CHP’lilerin çoğunun bu konudaki cahillikleri zorunlu ve sistematik bir eğitim karşılığı elde edilmez bir kazanımdır.. Onun için işleri zor..
Sahi bir sokağın adı bu kadar çabuk ve kolay değiştirilebiliyor mu?
Belediye Meclisi toplanana kadar isimsiz mi kalacak o sokak?
Tamam şimdi buldum: “Molla çıkmazı”, “Tarikat çıkmazı” deyin, keser mi? Ya da “Vatan çıkmazı”. Hani Vatan gazetesi çıkarttı ya olayı.. Bir de şecaat arzediyor.. “Tabela indirildi” diye manşete çekiyor..
Sakın birileri şecaat arzederken, başka şeyler söylüyor olmasınlar! Burada işin aslına bakarsanız “suçüstü” olan kim acaba!
Memlekete bir irtica komplosu lazım, alın size bal gibi bir komplo.
Ne gerek var birilerini yola getirmek için bomba attırmaya? Sokağa birkaç gazeteci salarsınız, aynı görevi yapar. “Bomba” yerine, “bomba gibi haber!”. Maksat “Vatan kurtulsun”!
Hadi gücünüz yetiyorsa, Cumhuriyet meyhanesinin tabelasını da indirin.. 29 Ekim’i beklemeden, Cumhuriyet Bayramınızı şimdiden tebrik ediyorum efendim. Ha, bu arada sokak tabelasını değiştirmek kolay, indirebiliyorsanız, CHP’nin tabelasını indirin. Demokratik hukuk devletlerinde, Cumhuriyet savcılığı ya da Cumhuriyet Merkez Bankası gibi Cumhuriyet Partisi olmaz.. Selam ve dua ile..


Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdurrahman Dilipak Arşivi