Yener Dönmez

Yener Dönmez

O askeri ataşe kim?

O askeri ataşe kim?

Bu kaçıncı ölüm?
Bin Laden’i kaç kere öldürdüler?
Dünkü gazetelerde yayımlanan fotoğrafları gördünüz.
Başkan Obama, Dışişleri Bakanı Clinton, Genelkurmay Başkanı Mullen ve ABD ulusal güvenlik ekibi hep birlikte El Kaide lideri Laden’in infaz edilişini nefes nefese izliyorlar.
O fotoğraf karesi her şeyi anlatmaya yetiyor aslında...
ABD Başkanı yine büyük bir propaganda malzemesi olarak kullanacak Laden’i hem iç, hem de dış kamuoyuna karşı...
Daha evvel Tora Bora dağlarını delik deşik eden saldırılar sırasında öldüğü açıklanan Bin Laden’in, gerçekten ne zaman, nerede öldüğü, nerede gizlendiği, kim ya da kimler tarafından nasıl korunduğu gibi bir yığın cevap bekleyen soru var...
Hepsi bir sır olarak koruyacak hafızalardaki yerini...
Tıpkı on yıl önce ikiz kulelerin gerçek manada ne maksatla, kim ve kimler tarafından vurulduğunun hâlâ aydınlatılamayan bir sır olarak kaldığı gibi...
ABD’nin El Kaide ve Laden bahanesiyle İslam Coğrafyası’ndaki döktüğü milyonlarca Müslüman kanı ve yaşattığı ızdırap ayrı bir konu...
Ancak El Kaide ve Laden’le ilgili binbir türlü soru ve kuşkuyu bir yana bırakarak ilk aklımıza gelen şey; aynı ABD ve Batı’nın İmralı’daki caniyle ilgili tutumu oluyor.
Bir film şeridi gibi geçiyor gözümün önünden terör elebaşının ABD tarafından paketlenip Türkiye’ye servis edilişi...
Sonrasında Apo’yu kurtarmak için solcu liderler arasında milli hassasiyeti en yüksek olan merhum Ecevit ve Türkiye’nin en milliyetçi partisinin lideri Bahçeli eliyle idamın kaldırılışı/kaldırtılışı...
Ardından da özel doktoruyla, aşçısıyla, bahçıvanıyla, muhafız alayıyla, koca adada ikamet ettirilen Cani’nin terör örgütünü İmaralı’dan sevk ve idare edişi...
Üstüne üstlük odasında bir fayans boyu küçülme olduğu için ortalığı ayağa kaldırışları...
Zaman zaman kapı pencere pervazlarına kafayı taktığında marangoz hizmeti de verilerek, pencerelerin büyütülüp, odasına güneş ışığının daha fazla girmesinin sağlanması ve Cani’nin bir dediğinin iki edilmeyişi filan...
Bu çifte standarda isyan edesi geliyor insanın...
Meseleyi uzun yıllar Suriye’de Büyükelçi olarak görev yapan Dışişleri eski Bakanlarından Düzce Milletvekili Yaşar Yakış’la konuştum.
Yakış’a ilk sorum, “Teröristbaşını neden yakalandığında infaz etmeyerek başımıza bela ettik?” şeklinde oldu.
Yakış’ın cevabı gayet açıktı: “Biz mi yakaladık ki infaz edelim. Yakalayıp bize teslim edenler elbette şartlı teslim ediyorlar.”
Görüşmemizde Yakış, zaman zaman gündeme gelen teröristbaşının Suriye günleriyle ilgili olarak çok ilginç bir anekdot aktardı.
Şu an da önemli bir görevde bulunduğunu düşündüğü için ismini vermek istemediği Suriyeli bir yetkiliyle aralarında geçen ilginç bir diyalogdu bu...
Yakış olayı şöyle aktardı:
“Bir gün Suriyeli bir yetkiliyle caddede yürürken ‘O, (teröristbaşı) burada saklanıyor değil mi?’ dedim. Suriyeli gülerek, ‘hayır’ dedi. Peki ‘şu caddeden şu yöne dönünce şu sokaktaki şu numarada ikamet etmiyor mu?’ diye üzerine gidince Suriyeli sustu. Tabii biz biliyorduk o adresi...”
Yakış’a birkaç gündür gündemde olan “Apo’nun Şam’da bizim askeri ataşe ile aynı binada oturma meselesi”ni sorduğumda bir hayli ilginç bilgiler verdi:
“Bu tip şeyler hep konuşuldu. Hatta daha ötesi de. O evin sahibinin bizim ataşe olduğu bile konuşuldu. Tabii olayın üzerinden yıllar geçti.”
Gündeme bir isim de gelmişti; şimdi MHP’den milletvekili olan Kürşat Atılgan Paşa.
Yaşar Yakış’a, “O ataşenin Kürşat Atılgan olduğu iddia ediliyor” diye sorduğumda ise, “Hayır o değildi. O orada daha sonra görev yaptı” cevabını verdi.
Şimdi benim kafamı kemiren o soru hiç aklımdan çıkmıyor...
Peki kimdi o askeri ataşe?
Atılgan’dan önce görev yapmış o askeri ataşe kim?
Ve...
Devlet bu “yakınlığı” ve iddialara göre “ilişkiyi” biliyor muydu?
Ortada bir talimat vardı ise, bu talimatı verenler kimlerdi?






Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yener Dönmez Arşivi