Abdurrahim Karakoç

Abdurrahim Karakoç

Mega projem şöyle olurdu

Mega projem şöyle olurdu

Ah ben bir parti lideri olacaktım da görecektiniz...
Her gün dağları düz eylerdim, kışları yaz eylerdim...
Şayet arkamda holding medyası destekçilik yaparsa, dünyanın çekirdeğini çıkartır meraklısına yedirirdim...
Ulan askerlik süresini kısaltmakla bir yere varılmaz...
Ben olsam kökten silerdim askerlik meselesini...
Sağlam ve ciddi bir devlet yöneticisi vatandaştan vergi mi alır?
Kaldırırdım alimallah...
Anayasa hangi derde derman oldu bugüne kadar?
Olmadı hiç... Olmadığı gibi üstüne üstlük hepimizi zaman zaman rahatsız eyledi...
Evet, kaldırırdım Anayasayı...
Akabinde yavru yasaları da iptal ederdim... Kanunla-yasayı birbirinden ayıracağımı taahhüt ederdim...
Kanunlar gitti, yasalar geldi boşluğu doldurdu... Gördüğünüz gibi hiç fayda vermedi...
Polis teşkilatını lağv ederdim acilen... Resmi kıyafetleri, bellerinde silahları ile çoluk-çocuğu korkutuyorlar...
Asker mi?
He ya, ABD’nin, Avrupalı dostlarımızın gönülleri hoş olsun diye ve de bir zamanlar can/ciğer müttefikimiz, dostumuz olan İsrail memnun olmalı... Çaresi askerliği de tedavülden kaldırmalı...
Cezaevlerinin kapılarına, bilhassa Silivri, “burası milletvekilliği fideliği” yazardım... Nerede ne kadar mahkûm varsa tamamını milletvekili yapardım...
Ah ulan ah!..
Fırsat elime geçse de görseniz...
Tarımcıların talebine göre mahdut yerlere yağmur yağdırırdım...
Avare avare oturana aylık 1000 dolar, yatana 3000 dolar, uyuyana 5000 dolar maaş verirdim...
Kaynak mı?
Ne kaynağı? Adımı söylerdim “Çarkçı” diye, kaynak kendiliğinden gelirdi.
Kafamı kızdırırlarsa herkesi Yüce Divan mahkemesine gönderirdim...
Biz İstiklal Mahkemelerinden gelen bir milletiz... Yenilerini kurarız, Demirel şapkasından giymeyeni darağacında sallandırırım...
İçki içmeyene ömür boyu mahkûmiyet... Söz olsun arkadaşlar...
Dans etmesini bilmeyenin ayaklarını bilekten keseceğiz...
Kurtulsun şu vatan arkadaşlar...
Vatanı kurtarmak için palavra üfürmek herkesin kutsal görevidir...
Büyükbaş liderinin elini öpmeyenin dudaklarını budardım...
Kendim için söylüyorsam namerdim...
El öpmeye, yalakalığa alışmalı tüm gençler... Ucu kirli dahi olsa bir “İp” tutmayan ta Çin’e kadar sürülmeli değil mi?
Ah ben hükümran olacaktım da görecektiniz...
Seçimlerde liderlerin yalanına göre seçmen oyu dağıtırdım... Medyayı yanıma alınca aptallığım, şavalaklığım, yalancılığım, palavracılığım asla gözükmezdi...
Haberiniz olsun!..
Ülke halkının yarısını doçent, diğer yarısını profesör yapardım...
Çok mu yani?
Kafam kızarsa ne kadar inek varsa, hepsini sanatçı ilan ederdim...
Gücenmesin öküzler...
Öküzlerden medya patronu, estetik uzmanı, devlet şekillendirme görevlileri çıkartır, cıbıldak cıbıldak kızlarla donatırdım vatanı...
Her eve nüfus başına bir heykel dikmeyi şart koşardım...
Kıyak geçtiğim vatan uluları olurdu tabii ki...
Şapkalı baba gibi, kurtçu kahraman gibi...
Daha neler neler???
Amma bu yazının mizah yönünü idrak edemeyen yetkililer herhalde beni rahat bırakmazlardı...
Her zaman olduğu şekilde...
Umurumda bile değil... Ben son çağın son uyarıcı darbesini vurmaya ahd-ü peyman eylemişim...
Mega projem hayırlı, uğurlu olsun e mi?



Arayıp yorulmayın sakın başka yerlerde
Yalanın büyüğünü manşette bulursunuz...
Zaman gelir pislikler açılır perde perde
Azgın hovardaları kasette bulursunuz...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdurrahim Karakoç Arşivi