Taha Akyol

Taha Akyol

Demirel ve CHP

Demirel ve CHP

ORTALIK toz duman... Miting meydanlarında liderler ateş parçası... Siyasi istismar konusu yapılmadık ne kaldı?
Fakat biliyor musunuz, bunlar genel seçmen eğilimlerini etkilemiyor!
İniş çıkışlar, kamuoyu araştırmalarındaki “hata payı” içinde kalıyor; yani küsurat...
Başka bir yazımda ele almak istiyorum, zaten sorunları bulunan siyasi kültürümüz “mitingler” yüzünden daha bir yozlaşıyor. Çünkü miting demek, “tribünlere oynamak” demektir.
Neyse ki fazla etkisi olmuyor.
Etkisi olmayan şeylerden biri de Demirel ile CHP arasındaki ilişkilerdir.
CHP listesine konulan “sağcı” isimlerin bu partiye bir getirisi olmayacaktır, CHP oylarındaki ölçülü artışın sebepleri başkadır.

28 Şubat sınavı
Demirel yılların politikacısı elbette... 1960’larda yüzde 52 oy alabilmiş, Menderes çizgisinin en önemli partilerinden AP’nin lideriydi. Otomotiv sanayinin kurulmasında, enerji altyapısının gelişmesinde önemli hizmetleri vardır bu ülkeye.
Kendisinin iktidar mücadelesiyle örtüştüğü zamanlarda demokrasi mücadelesi de yapmıştır.
Ama 28 Şubat’taki tutumuyla “merkez sağ” denilen kitleler üzerindeki etkisini sıfırlamıştır.
Nereden mi biliyorum?
Demirel 28 Şubat sürecinde kendi partisi olan DYP’yi böldürmüş, Cindoruk’un liderliğinde Demokrat Türkiye Partisi’ni kurdurarak “28 Şubat koalisyonları”nın mimarı olmuştu.
Fakat merkez sağ denilen milyonlar bunu kabul etmedi. Nitekim Demirel’in Cindoruk’a kurdurduğu DTP 1999 seçimlerinde ancak “binde 5” oy alabilecekti!
1999 seçimlerinde solcu Ecevit’in merkez sağdan aldığı oylar çok daha fazlaydı.
Evet, Ecevit merkez sağdan tabansız isimleri DSP vitrinine koyarak değil, sağın oy verebileceği politikalar geliştirerek merkez sağdan oy almış ve başbakan olmuştu.

CHP’ye sağdan oy?
Tabloyu tam görebilmek için Ecevit’in sağdan nasıl oy aldığını hatırlayalım.
1995 seçimlerinde DSP ile CHP’nin toplamı yüzde 26’ydı. Kürt solu hariç, solun olağan oyudur bu. 1999 seçimlerinde bu toplam yüzde 31’e çıkacaktı; Ecevit’in sağdan aldığı yüzde 5 oy sayesinde...
Merhum Ecevit 28 Şubat’ın bazı uygulamalarına gösterişli bir şekilde karşı çıkmıştı; öyle ki, Baykal’ın CHP’si o zaman “Ecevit tarikatçı oldu” diye propaganda yapmıştı!
Fakat 1999 seçimlerinde Baykal’ın CHP’si barajdan düşecek, Ecevit’in partisi yüzde 22’ye çıkacaktı; sağdan aldığı ilave oylarla!
Bugünkü CHP kurmayları partiyi büyütmenin tek yolunun merkez sağdan oy çekmek olduğunu isabetli bir şekilde görmüşlerdir. Fakat seçtikleri yöntem yanlış: Ergenekon sanığı ve tabansız isimleri alarak olmaz bu.
Bunun yolu, Kılıçdaroğlu’nun bahsettiği “CHP ile kitleler arasındaki kültürel duvar”ı kaldırmaktı...
Bir bakıma muhafazakâr değerlere saygılı bir sosyal demokrasi...
Elbette Kılıçdaroğlu’nun CHP’si eskisi gibi değil, daha az ideolojik, daha çok pragmatik bir dil kullanıyor.
Fakat CHP köklü bir imaj değişimi yapamadı, hatta açılımlarında zaman zaman tereddütlü, ikircikli davrandı. Bunun teorik anlamı, sağlayacağı oy artışının da bu ölçekte olacağıdır.
Benim bu teorim doğru mu? Sandıklar açıldığında göreceğiz doğru mu, yanlış mı?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Taha Akyol Arşivi