Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

Hay Allah!

Hay Allah!

Şu şöyle olursa böyle olur, bu olmazsan biz yanmışız!

Yok canım. Sonuçta Allah’ın dediği olur. Herkesin bir planı varsa, Allah’ın da bir planı var. Bize hayır gibi gelende şer, şer gibi gelende Allah hayır murat etmiş olabilir..

Biz imtihandayız sadece..

Bu “oluş” ve “imtihan süreci”nde benim asıl derdim, onları akledebiliyor muyuz ve sorumluluğumuzun gereğini yerine getirebiliyor muyuz?

Yoksa mülkün sahibi işini bilir ve hüküm Onundur ve O, kadiri mutlaktır. Mutlak iktidar sahibidir ve mülkünün de ortağı yoktur..

Allah cahil ve zalim bir topluluğa hidayet nasib etmez.

Bir de Allah’ın indinde ne haldeyiz görmek ister misiniz? Sizi neyle meşgul ettiğine, ne yapıp, ne söylediğinize bakın..

Haşa, Allah’ın yetmeyen gücüne güç, yetmeyen aklına akıl yetirecek değiliz.. O “Sübhan”dır. Yaratılmış hiçbir şeye benzemez ve onlara nisbet edilmez..

Mesela, seçimlerden sonra sonuç kötü olsa da siz görevinizi doğru yapmışsanız, siz kazananlardan olacaksınız. Sonuç iyi de olsa, siz yanlış yapmışsanız siz kaybedenlerden olacaksınız.. O zaman ne gam!

Bir imtihan üzereyiz. Allah bizi mallarımız, canlarımız, sevdiklerimizle kimi zaman artırarak, kimi zaman eksilterek imtihan edecektir. Bu bir imtihan halidir.. Hep örnek veriyorum, Allah ilmin kapısı, cihadın önderi, Ehlibeytin kaynağı olan Hz. Ali’ye, bizim anladığımız anlamda, kamil bir iktidar vermedi.. Eba Zer ilim ve hikmet sahibi biri idi, acından öldü..

Bakarsınız, cilve-i Rabbani, bu işi bir imtihan vesilesi yapar. Bakarsınız, toplumların liyakatına göre verir..

Biz kendimizi değiştirmeden, Allah bizim hakkımızdaki hükmünü değiştirmeyecektir öte yandan.

Yaşadığımız süreci bir de bu gözle değerlendirin..

ALLAH (CC) DİLEDİĞİNİ YÜCELTİR, DİLEDİĞİNİ ALÇALTIR. Dilerse dine ve kullarına kafirler eliyle bile hizmet ettirir.

Onun için seçim kampanyalarının dili bana büyük ölçüde yabancı.. Biz şükür ve sabır makamındayız. Biliyorsunuz, “Asra yemin olsun ki, insanlar hüsrandadır.. İman edenler, iyi iş işleyenler, sabredenler ve sabrı tavsiye edenler müstesna.”

Ve bil gaderi hayrihi ve şerrinhi minallahı Teala.

Aslında ben, sen, o, AK Parti, CHP, MHP her birlikte Allah’ın takdirini gerçekleştirmek için çalışıyoruz.. Bunun karşılığında da herkes işine göre, gazabı ya da rahmeti hak ediyor.. Sonuçta bu dünyada yaptıklarımız ya da yapmamız gerekirken yapmadıklarımızla, ya da, söylediklerimiz ve söylememiz gerekirken söylemediklerimizle, ya kendi cennetimize sırtımızda tuğla taşıyor olacağız, ya da kendi cehennemimize sırtımızda odun taşıyor olacağız..

Her şey Allah’ın iradesi içindedir. Biz rızasını diliyoruz.. Nimet verdiklerinin yoluna ulaşmak istiyoruz, gazaba uğrayanların değil..

Bırakın insanları, yolları açın, herkes kendi akıbetine doğru yol alsın.. Birileri kendi cennetine ulaşsın ki, ben de kendi cennetime ulaşayım.. NFK’nın dediği gibi; “Ey düşmanım sen benim ifadem ve hızımsın / Gündüz geceye muhtaç, bana da sen lazımsın”. Yoksa imtihan nasıl olacak!

Bu dünyada bize hayır gibi gelen şeyde şer, şer gibi gelen şeyde Allah hayır murat etmiş olabilir.. Biz bilmeyiz Allah bilir. Bu dünyada tartışıp durduğumuz şeylerin hakikatini Allah bize gösterecektir..

Bu dünyada ırkımız, örgütümüz, akrabalarımız ve çıkarlarımıza göre değil, Hakk’ın rızasına göre hareket ederek ve onu dileyerek ancak, saf bir yürekle, adaleti arayarak hakikate yaklaşabiliriz..

Haksızlığa uğramış olmak, haksızlık yapmak için bir gerekçe olarak kullanılıyorsa, iyi niyet sahibi olmak her zaman, kurtuluş için yeterli olmayabilir. Unutmamak gerekir ki, cehennemin yolları iyi niyet taşları ile döşelidir.

Bir topluluğa olan düşmanlığımızın bile bizi onlar hakkında adaletsizliğe sevk etmemesi lazım.

Siyasetin de bir fıkhı olmalı.. Yoksa siyaset bir İlahlık ve Rablik müessesesine dönüşür Allah korusun.. Eğer Allah’ın emrine uymayınca haram, Resulün sünnetine uymayınca mekruh işlemiş oluyorsun da bazılarına destek olmadığın, ya da onlar gibi düşünmediğin zaman sana “kendine din ara” diyorlarsa, oradan uzak durmak gerek..

Görelim Mevlam neyler. Sen sanma ki gayreyler. Neylerse güzel eyler.

Selâm ve dua ile.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdurrahman Dilipak Arşivi