Hüseyin Öztürk

Hüseyin Öztürk

Sultan Murad yetimi Kosovalılar

Sultan Murad yetimi Kosovalılar

Müslümanlar için söylüyorum, “Kosovalılar İslam dininin yetimleri, öksüzleri ve kimsesizleridir.”
Filistin’den, Keşmir’den, Afganistan’dan Sudan’dan ve diğer sömürülen Müslüman Afrika ülkelerinden burası daha önemli.
Hiç ihmal edilmemesi gereken yerleri öyle ihmal etmişiz ki. “İhmal etmişiz” derken, ortaya söylüyorum, kimseyi işaret etmiyorum. Zaten işaret edeceğim kimse de yok.
Avrupa ülkeleri, bölgedeki Müslümanlar harici etnik gruplarla çok yakından ilgilenmiş, karınlarını doyurmuş, giyeceklerini vermiş, hangi inanca mensuplarsa o inanca dair imkânlar sunmuş.
Sadece Müslümanlara karşı planlı ve programlı bir “kültürel imha” gerçekleştirerek, öyle tarih okutmuşlar ki, “Müslüman” adının dışındaki tüm değer yargılarını altüst etmişler.
Tarih meselesinde söylenecek çok şey var lakin her doğru her yerde söylenemiyor. Sadece elini vicdanına koyan Müslümanların, bu bölgelerdeki insanlarla yakından ilgilenmesi gerektiğini söylemeliyim.
Yardım kuruluşlarımız dünyanın öbür ucuna insani yardım götürüyor. Oysa dibimizdeki Kosovalıların önemli bir kısmı yoksulluk içinde yaşıyormuş, onu görememişiz.
Kosova Fatihi ve Şehidi Sultan Murad Hüdavendigâr’ın birinci kabrinden Kosova’nın geçmişine ve bugününe baktığınızda, Avrupa’nın ortasındaki Müslüman çoğunluğa sahip ülkenin yetim olduğunu görüyorsunuz.
Laf ne güzel değil mi? “Müslüman çoğunluk.” Evet, Kosova nüfusunun yüzde 94’ü Müslüman. Kayıtlarda böyle geçiyor.
Hemen her Müslüman ülkeye gittim ama Kosova kadar; din yetimi, ilgi yetimi, ekmek aş ve iş yetimi, komşu yetimi, soydaş yetimi, tarih ve kültür yetimi bir başka ülke görmedim.
Belki söylediklerime katılanlar olacak belki olmayacaktır. Kimsenin katılması veya katılmaması için yazmıyorum.
Sultan Murad Hüdavendigâr’ın birinci kabrini ziyaret ettiğimde aklımdan bunlar geçmişti. İsteyen kabul eder istemeyen reddeder.
“Birinci kabir” diyorum ama bir açıklama yapmam lazım.
Sultan Murad’ın iki kabri var. Kosova’daki kabrinde sadece iç organları bulunuyor. Bursa Çekirge’deki kabrinde ise vücudu yer alıyor.
Neden böyle yapıldığını Sultan Murad Hüdavendigâr türbesi ve o günleri anlatan yazımda aktarmaya çalışacağım.
Yirmi iki milyon metrekareden, yedi yüz seksen bin metrekareye düşerek, başta İstanbul olmak üzere her yanı ayrı bir cennet köşesi olan yurdumuzda, eğer rahat nefes alabiliyorsak, bunu Kosova önlerinde Şehid düşen Sultan Murad ve askerlerine borçluyuz.
Kosova olmasaydı İstanbul olmayacaktı. İstanbul’u Kosova’ya, Makedonya’ya ya da bölgenin genel adı Balkanlar’a borçluyuz. Oraların Fatihlerine borçluyuz.
Elbet sadece Kosovalılar yetim değil. Tüm Balkanlar’daki Müslümanlar yetim. Fakat Kosova diğerlerine göre biraz daha farklı.
Kosova’ya kültürel ve sosyal yardımlar ile turizm anlamında büyük destek vermek gerekiyor.
Yazının bu bölümünü Prizren şehrindeki ümmi ama bilge bir demirci ustasının gözyaşlarına kattığı ifadesiyle bitireyim.
“Türkiye var oldukça biz burada hep var olacağız. Gelmeseniz de gitmeseniz de sizin varlığınız bize yetecek.”

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hüseyin Öztürk Arşivi