Hayrettin Karaman

Hayrettin Karaman

"Hiç ibret alınsaydı tekerrür mü ederdi"

"Hiç ibret alınsaydı tekerrür mü ederdi"

Büyük şairimiz M. Akif (merhum) diyor ki: Geçmişten adam hisse kaparmış... Ne masal şey!

Beş bin senelik kıssa yarım hisse mi verdi?

"Tarih"i tekerrür diye ta'rif ediyorlar;

Hiç ibret alınsaydı tekerrür mü ederdi?

"Denenmişi bir daha denemek ahmaklıktır"

Akıl bir manada bilgi birikimidir, bilginin de önemli bir kısmı tecrübeye dayanır.

Bu bağlamda asıl tartışmamız gereken konu, "Cumhuriyetin ilanıyla girilen yeni yolun hedefi olan medeniyet değiştirme" meselesidir. Bu karar ve uygulama nasıl başladı, ne sonuçlar verdi, bu gün hangi noktadayız ve niçin?.

Medeniyet değiştirme kararı silah gücüne dayalı bir karar idi, halka sorulmadı, itiraz edenler de asıldı, zindanlara atıldı. Sonuçta bu teşebbüs "medeniyeti değiştirme manasında" başarıya ulaşamadı, biz Batı medeniyetine girmedik, AB'ye girsek de bu medeniyete girecek değiliz. Çünkü artık Batı'daki hikmet adamları da tek medeniyet davasının saçma olduğunu ifade ediyor ve "medeniyetlerden" söz ediyorlar. Dünyada tek kültür, tek medeniyet olmayacak (bu olamaz; çünkü fıtrata, Yani insanlığın yapısına aykırıdır). Olabilirse daha adil bir dünya düzeni kurulacak, bireyler ve guruplar daha hür ve müreffeh bir hayata kavuşacaklar; bu olmazsa küçük veya büyük kıyamet kopacak.

Bu ana meselenin tartışmasını başka yazılara ve platformlara bırakalım, daha parça sayılan bir konu üzerinde duralım.

Statünün devamını isteyen, bunun için de sırtını askere ve bürokrasiye dayayan zihniyet Türkiye'ye çok zarar verdi. Son yıllarda bu zihniyetin dayanaklarını kendi yetki ve görev alanlarına çekmek, sınırları çiğnemelerini önlemek için önemli ama henüz eksik tedbirler alındı. Yapılacak seçim sonuçları "Bu tedbirler devam mı edecek, eskiye mi dönülecek" sorusunun da cevabını getirecek.

Tarihten ibret almamız, denenmişi bir daha deneme hamakatine düşmememiz için bir ibret levhası sunuyorum:

Bursa İmam Hatip Mezunları Derneği'nin (BİHMED) kahvaltısına katılan Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, İHL'lere yönelik yeniden bir teveccüh oluşmaya başladığını belirttikten sonra şu bilgileri veriyor: "Meclis'e 1995 yılında girdim... Hemen bütün gazetelerde yani bu tür önyargılı gazetelerde Meclis'teki İHL mezunlarının çetelesini tutmuşlar... 1997-98, 28 Şubat süreci var. YÖK katsayı uygulamıyor. Her lise mezunu üniversiteye giriyor, aldığı puanın karşısında bir yerlere yerleşiyor. Ama bu süreçte imam hatip liselerini tehlike olarak gören bir zihniyet başka bir şey yapmak istiyor. YÖK'e söylüyor; YÖK önce olmaz diyor. Sonunda kanuna falan gerek yok. Telefon açılıyor Çevik Bir tarafından. İsmini de veriyorum. Kime, Kemal Gürüz'e... O kim, YÖK Başkanı. Diyor ki, 'Bana bak, zamanımız yok. Kanun manun bekleme. Derhal İHL mezunları için hatta tamamını kapsayacak şekilde meslek lisesi mezunları için bundan sonra katsayı çok farklı olacak. Bunlar üniversiteye girmeyecekler'. Olur mu olmaz mı? 'Ben emrediyorum olacak'... Ve uygulama böyle başladı. Yönetmelik, kanun yok. Şu yok, bu yok. Ama tanklar yürümüş, 'Balans ayarı yapılmış' onlara göre. Telefonla balans ayarı yapıyorlar. 'Bu imam hatip okulları mezunları bundan sonra üniversiteye girmeyecekler'... 'Başüstüne'..."

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hayrettin Karaman Arşivi