Süleyman Yaşar

Süleyman Yaşar

Dünya ekonomisi avukatlara emanet

Dünya ekonomisi avukatlara emanet

Üç yıl önce yaşanan Amerikan kaynaklı mali krizde, sermaye piyasalarının kâğıttan kaplanları yıkıldı ve bankalar battı. 1929 bunalımının ardından son yüzyılın en büyük ekonomik çöküşü olan 2008 mali krizinde pek çok yatırımcı parasını kaybetti. Kredilerini ödeyemedikleri için evlerini kaybeden binlerce aile çadırlara taşınırken, emekliler de maaşlarını alamadılar.
Peki bütün bunlar niye oldu? Aslında iktisatçıların öngörüsüzlüğü ekonomiyi felakete sürükledi ve feci bir mali krize soktu. Hatta ekonomi krize girdikten sonra bile iktisatçıların çözüm getirme çalışmaları pek sonuç vermedi. İktisatçılar anlaşılmayan bir dille ve anlaşılmayan modellerle halkın önüne çıktılar. Ve sonunda alacaklarını tahsil etmek, kayıplarını geri alabilmek için insanlar avukatlara başvurdular. Vatandaş işi avukatlara götürünce, ekonominin kurumları da avukatların yönetimine geçmeye başladı. Anlayacağınız 2008 mali krizi, ekonominin tahtına avukatları oturttu.
Son olarak IMF'nin başına da bir avukat olan Christine Lagarde getirildi. Zaten daha önce de ABD Başkanı Barack Obama, avukat Gene Sperling'i kendisine ekonomi baş danışmanı olarak atamıştı. Yani dünyanın süper ekonomisinin başına da yine bir avukat yerleşmişti. Dünya Bankası'nın Başkanı Robert Zoellick'in de bir avukat olduğu hatırlanırsa, dünya ekonomisine yön veren üç önemli kurumun başında şimdi avukatlar bulunuyor.
Peki avukatlar dünya ekonomisini yönetebilir mi? Bu soruya cevap vermek gerçekten zor. Financial Times gazetesinden Alan Beattie, "avukatlar reddedemeyeceğiniz öneriler getirirler ve en azından iktisatçılar gibi size anlayamayacağınız modeller sunmazlar" diyor ama dünya ekonomisinin halledilmeyi bekleyen son derece karmaşık sorunları var. Avukatların , "piyasa yetersizlikleri, mukayeseli üstünlükler ve para sisteminin çelişkileri" türünden çetrefilli konuları anlayıp anlamayacakları ve doğru politikalar önerip öneremeyecekleri tartışılıyor.
Kaldı ki, İngiltere'nin eski başbakanı Tony Blair de bir avukattı ve Irak'ta yıkıcı silahların olduğuna hemen ikna oldu, İngiliz ordusunu seferber edip İngiltere'yi savaşa soktu. Peki sonra ne oldu? Irak'ta söylendiği gibi yıkıcı silahların olmadığı anlaşıldı. Blair, görevi bırakıp gitmek zorunda kaldı.
Diğer yandan ABD Başkanı Obama da bir avukat. Ama henüz o da sorunlara çözüm bulamadı. Borç limitini artırmak için hâlâ Cumhuriyetçileri ikna edemedi. Avukatların iktidarı bununla bitmiyor, Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy de bir avukat. Onun da, Libya olayını oldubittiye getirip Fransız uçaklarına bombalatması bir avukat olarak bulduğu çözümü tartışmalı hale getirdi.
Gelelim IMF'nin başına yine zengin ülkelerden bir politikacının atanmasına... Christine Lagarde, Fransa'nın eski maliye bakanıydı.
Oysa bugünün dünyası dünün dünyası değil. Dünya üretiminin artık yarısından fazlasını gelişmekte olan ülkeler yapıyor. Buna rağmen, IMF'yi hâlâ eski zenginlere yönettirmek, dünya ekonomisinin sağlığı açısından hiç doğru değil. Çünkü dünya ekonomisinin gelişen ülkelerin ihtiyaçları yönünde yeniden yapılanmasına ihtiyaç var. Sorunların sadece Yunanistan'ın ve Avrupa'nın çevre ülkelerinin mali kriziyle sınırlı olmadığını kavramak gerekiyor. Zira işsizlik, açlık, çevre kirliliği, göçler türünden günümüz dünyasının yakıcı sorunlarının hepsi gelişmekte olan ülkeleri yakından ilgilendiriyor.
Bütün bu sorunları da, Fransa'nın kimseye sormadan Libya'yı bombalaması türünden bayat yöntemlerle çözemezsiniz. Çözmeye kalkarsanız, dünyanın başına yeni belalar sararsınız. Üstelik IMF'nin yeni Başkanı Lagarde, Libya olayının sorumluları arasında yer alan bir isim. Ekonomik sorunları da böyle "dünyaya Fransız" olan aklıyla çözmeye kalkarsa, işler iyice çıkmaza girebilir ve dünya ekonomisi kendine gelemeyebilir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Süleyman Yaşar Arşivi