Polis muhbiri vardı, muhbir muhabir vardı, polis muhabiri vardı...

Şimdi de muhabir polislerle karşı karşıyayız.

Aziz Yıldırım’ın evi aranıyor, video görüntüleri ekranlarda.

Aziz Yıldırım’ın gözaltında fotoğrafları çekiliyor, gazete manşetlerinde.

Açıkça ortada bir gazetecilik başarısı yok, kamuoyu oluşturmaya çalışan emniyet müdürlüğünün servisi var.

Bu ayıptır.

Şike iddiasıyla gözaltına alınan insanların başına birer polis konularak adliyeye götürülmesi, kollarından sürüklenmesi daha da ayıptır.

2000 yılında işadamları kelepçelendiği zaman Türkiye ayağa kalkmıştı, şimdi de kalkması lazım.

Gazetelere “Aziz Yıldırım yakalanmasa Kıbrıs’a kaçacaktı” diye haber sızdırılıyor, bu da manşet oluyor.

Bu devirde insanın yakalanmaktan kurtulmak için Kıbrıs’a kaçacağını düşünmek bile abes.

Aynı şekilde Fenerbahçe’nin Federasyon’dan yasal alacağını tahsil etmesi “Federasyon parası şikeye” denilerek manşete taşınıp Mahmut Özgener suçlanıyor.

Ortada tuhaf bir durum var açıkçası.

Polisin, sorularını gazetelere sızdıran savcıların bir durum düşünmesi lazım.

İşin çivisi çıkıyor çünkü.



Futbol temizlenmeli

Yukarıdaki satırlarım Türkiye’de futbol dünyasının temiz olduğu anlamına gelmiyor.

Köşe yazarlığı yapmaya başladığım günden itibaren futbol yöneticilerinin devletle ilişkilerine dikkat çektim.

Aziz Yıldırım’ı en güçlü olduğu dönemde eleştirdim, aleyhine manşetler yaptım.

Çünkü futbol kulübü insanlarda bir güç sarhoşluğu yaratıyor.

O koltuğu korumak için yanlış yapabiliyor, ilişkiniz olmaması gereken insanlarla ilişkiye girebiliyorsunuz.

Bugüne kadar kafasını kuma gömen medyanın birden bu ilişkileri keşfetmesini biraz samimiyetsizlik olarak görüyorum.

Benim bildiğimin daha fazlasını spor medyası biliyordu ama kulüplerle iyi ilişki adına ses çıkarmıyordu.

Bugün bağırmaları inandırıcı değil.



Bir yemin ettim dönemem

Yemin etmeme yemini eden CHP’ye son darbe eski genel başkanından geldi.

Kemal Kılıçdaroğlu ile görüşen Deniz Baykal’ın CHP liderine yemin boykotunun sürdürülemez olduğunu söylediği medyaya sızdırıldı.

Kemal Bey zor durumda...

Mehmet Haberal uğruna girdiği kavgada ne halk desteğine, ne de parti desteğine sahip.

Seve seve Meclise girmekten başka çaresi yok gibi görünüyor.





Bodrum’da inşaat yasağı kalkmış

Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay seçim hercümerci arasında turizm yörelerindeki inşaat yasağını kaldırmış.

Bodrum’da eski adıyla İber, yeni adıyla Hilton olan otelde tatil yapan bir arkadaşım yandaki koyda tam hızla lüks bir otel ve onlarca villa inşaatının sürdüğünü söyledi.

Bu kadar büyük bir firma inşaat yasağını delemeyeceğine göre, inşaat yasağı kalkmış olmalı.

Sayın Günay’a iki sorum var:

- Bodrum’da ruhsat verilmesi durdurulmadı mı?

- İnşaat yasağı neden kaldırıldı?