Fatih Akkaya

Fatih Akkaya

Bu propaganda halkta zemin bulur!

Bu propaganda halkta zemin bulur!

MHP’nin, muhalefetteki diğer partiler CHP ve BDP’nin boykot gerekçeleri kendisi için de geçerli olmasına rağmen tüm milletvekilleri ile Meclis’e gelerek, yemin etmesini nasıl okumalıyız?

Bu son derece rutin bir adım mı yoksa önemli tartışmaların önüne geçen bir tavır mı?

Öncelikle söylemeliyim ki, MHP farkını gösterdi bir kez daha.
Muhalefetteki diğer partilerden farkını.
MHP’yi hep BDP’nin muadili gibi marjinal bir parti gibi gösterme gayretinde olanlara da iyi bir ders verdi bu hareketi ile…
Ve iktidarı tümden muhalefet ile karşı karşıya bırakacak bir görüntünün oluşumunu engelledi böylelikle.
Aslında MHP bunu hep yapıyor.
Bu gibi kritik noktalarda öne çıkıp, farkını ortaya koyuyor.
Sadece Bahçeli’li dönemde…
Örneğin tartışmalı 367 barajı MHP ile aşıldı.
367’nin mucidi CHP’ydi.
Anap ve DYP de “bir yerlerden gelen baskıya” boyun eğerek, Meclis’e girmediler.
MHP’nin Meclis’e girmesiyle Cumhurbaşkanlığı seçimi yapılabildi ve Abdullah Gül, Köşk’e çıktı.

Başörtüsü düzenlemesi de MHP’nin AK Parti’ye destek vermesiyle yapılabildi.

MHP’nin Wikileaks belgeleriyle ilgili tavrı da takdire şayandı.
CHP, yabancı bir ülkedeki internet sitesine dayanarak ve sağladığı bilgilere bel bağlayarak AK Parti hakkında hüküm verirken, MHP Lideri çıktı ve Wikileaks belgelerini iç politikaya malzemesi olarak kullanmayacaklarını açıkladı.
Bahçeli “Yabancı bir siteye dayanarak AKP hakkında hüküm vermeyiz” dedi.

***

Şimdi çok önemli bir döneme giriyoruz.
Türkiye bu dönemde yeni bir anayasa yapacak! 
AK Parti’nin en önemli vaadi bu.
MHP’ye yeni anayasa konusunda büyük görevler düşüyor.
Üç-beş oy için tribünlere oynamak yerine tıpkı yukarıda sıraladığımız adımlarda olduğu gibi aklı selim bir tavır almalı.

Üç-beş uy uğruna diyorum çünkü…

AK Parti’ye oy vermeyip, tercihini diğer sağ partilerden yana kullanmış olan insanların kafasında yeni anayasayla ilgili ciddi soru işaretleri bulunuyor.

Hatta AK Parti’ye oy vermiş milliyetçi kesimin de kafasını kurcalayan soru işaretleri bunlar.

Açık açık yazmak gerekirse, sayıları hiçte azımsanmayacak bu kesim “AK Parti, CHP ve BDP ile yapacak yeni anayasayı” endişesinde.
“MHP’ye rağmen” yapılacak bir anayasa kaygılandırıyor bu kesimi.
Yeni anayasada MHP’nin ortaya koyacağı kırmızı çizgilerin olabildiğince korunması gerektiği düşüncesindeler…

Bu gibi düşüncelere kapılmalarının nedeni, açılım politikaları.
Daha doğrusu açılım adımlarında yapılan hatalar.
Onca açılıma rağmen Doğu ve Güneydoğu’da BDP’ye olan rağbetin düşmediği gibi aksine artmış olması.
Ve “açılım”da olsun, yeni anayasada olsun sınır tanımayan liberal ve Kürtçü çevrelerin AK Parti üzerindeki etkisi…

Diyeceğim o ki, MHP’yle tümden karşı karşıya kalacağı bir anayasa teklifinde bulunması halinde AK Parti aleyhine yapılacak propaganda hazır…
Açılım politikalarının birebir yansıtılacağı bir anayasa teklifi karşısında yapılacak “AK Parti ülkeyi bölüyor” propagandasına cevap vermekte zorlanılacaktır.
Çünkü bu propaganda halkta zemin bulur.
Yeni anayasada en kritik nokta burası.
AK Parti bu noktada adımlarını çok hesaplı atmalı.
Bu kesimin rahatlatılması için Başbakan Erdoğan’ın yeni anayasa çalışmaları için MHP’yi, CHP ve BDP’den daha yakın görmesi gerekiyor.
Bilemiyorum belki AK Parti Lideri Başbakan Erdoğan da bu düşüncelerle “Yeni anayasayı MHP ile birlikte yapabiliriz” mesajını verdi.
Bunu zaman gösterecek.

MHP’ye de çok önemli görevler düşüyor dedik…
Bir kere yapıcı olmalı.
Haksız propagandalara rağbet etmemeli.
Prof. Dr. Namık Açıkgöz Hoca’nın da dediği gibi küskünlüğe, kırgınlığa yer vermeden, hiç kapris yapmadan, yeni dönemdeki değişikliklerde MHP etkin olmalı, değişim için halkı CHP ve BDP'ye muhtaç hale getirmemelidir.

Haftaya görüşmek dileğiyle, hoşçakalın.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Fatih Akkaya Arşivi