Serdar Arseven

Serdar Arseven

BBG- (Büyükanıt Bunları da Gör) Evi!..

BBG- (Büyükanıt Bunları da Gör) Evi!..

Sayın Paşam…
Ve diğer paşalarım:
“Akredite medya”nın son zamanlarda sık sık “Güneydoğu’da İslâm tehlikesi (!)” haberlerine yer verdiğini “değerlendiriyorsunuz”dur mutlaka…
-“Güneydoğu’daki dindarların sayısı her geçen gün artıyor”muş…

-“ Zamanında Güneydoğu’yu terk eden dindarlar geri dönüyor”muş…

-“örtünme oranında büyük artış var”mış…

-“Güneydoğu’da Kur’an eğitimi gittikçe yaygınlaşıyor”muş…

-“Bölgenin İslâm’a teslim edilmesi, laik devletin sonu olur”muş…

Vesaire vesaire…

Bu tespitlerin ve tehdit algılamasının ne kadarını paylaşıyorsunuz, bilemem…

İdrak etmekte olduğumuz mübarek günlerde, bu konudaki “tahmin”imi dile getirmek de istemiyorum...

Ben bugün…

Mübarek Kurban Bayramı’nın sizlere de verdiği “Saadet”i hissetmekte olduğunuz esnada…

Zihinler, kısa bir süre önce “BBG evi” tadında bir operasyonu izlemiş olmaktan kaynaklanan huzurun da etkisiyle daha bir berraklaşmışken…

Dikkatlerinizi o “hassas noktaya” çekmek istiyorum…

Sayın Paşalarım:

Dikkat buyurun;

“Bugün akredite medya ne diyorsa…

Güneydoğu’daki hangi tehlikelere (!) dikkat çekiyorsa…

Hepsi…

Ama hepsi…

PKK’ya ‘terör örgütü’ demeyen vekillerin görüşü!..”

Sayın Paşalarım;

Okumuşsunuzdur mutlaka;

PKK’ya “terör örgütü” demeyen vekillerden bir dizi açıklama geldi…

-Türbana karşı olduklarını,

-Kur’an eğitimindeki kısıtlamaların olduğu gibi kalmasını istediklerini,

-Bilhassa Güneydoğu’daki “dindar etkinliğinin” gittikçe arttığını,

-Bundan endişe ettiklerini,

Falan filan…

“Akredite” medya bugün ne diyorsa…

İşte “tam” da onları söylediler!..

Dikkatinize sunmuş olayım:

“önce diğerleri yani örgüt sempatizanları dile getirdi bunları…

Peşlerinden gelen, akredite medyaydı!..”

Evet, evet…

Bu bir “tâlimat” gibiydi..”

Akredite medyaya;

“Hadi, peşimizden gelin.

Durum fena; siz de dikkatleri şeriat-laiklik tartışmasına çekin” emrini verdiler!..

¥

Sayın Paşalarım;

PKK’ya “terör örgütü” demeyenler, Güneydoğu’da etkisizleştirilmeleri halinde, meydanın “dindarlara kalacağını” söylüyorlar!..

Bu laflarıyla, terörün panzehirinin “İslâm olduğunu” açıkça itiraf etmiş oluyorlar, aslında…

Peki…

Ya sizler…

Onların bu beyanları hakkında neler düşünüyorsunuz?..

PKK’ya “terör örgütü” demeyenlerin, “İslâm-laiklik-cemaatler” hakkındaki değerlendirmelerini okudunuz…

Peki siz ne düşünüyorsunuz?

Tamam…

“Bize ne, istediklerini söylesinler” diyebilirsiniz de…

Ya…

“Akredite” medyanın, bu “operasyonel günlerde”, PKK’ya terör örgütü demeyenlerin peşinden gitmesine ne diyeceksiniz?..

Ya da, bu adamların peşinden gidenlerin “hâlâ” akredite olmasına?..

Sayın Paşalarım;

Bizler, PKK ile böyle mücadele ederken…

“Akredite medya”nın, “terörün panzehiri” olduğu örgüt uzantıları tarafından kabul edilen “İslâm”a hücum etmesini nasıl karşılıyorsunuz?..

Bu, terörle mücadelemize “darbe teşebbüsü” değil midir?..

Değilse niye değildir…

“Darbe teşebbüsü” ise…

Tekrar edelim:

Bu medya organları niçin hâlâ akreditedir?..

“Akredite medya”nın, Güneydoğu’daki İslâmi gelişmeleri hedef alan haberlerine dikkatinizi çekmek bir “görev” haline gelmişti...

Onu yerine getirdim…

Bir “görev” daha var.

Unutmadan:

Aziz milletimizin ve emrindeki askerlerimizin Mübarek Kurban Bayramlarını tebrik eder…

Hepinize:

“Saadet”ler, “Büyük Birlik” anlayışı içinde buluşacağımız “AK günler” dilerim!..




Önceki ve Sonraki Yazılar
Serdar Arseven Arşivi