Yüksek Askerî Şûra, hafta sonunda çalışmalarını bitirecek. Silâhlı Kuvvetlerimiz’in yeni komuta kadrosu belirlenecek. Daha gençleşecek. Generallerimiz, Avrupa’dakilerden daha yaşlıdır.
Kriz oluşmadan atlatılan protesto mahiyetinde istifaların sebebini ortadan kaldırmak lâzım. Yargıya yol açmak, yol göstermek, işini pratiğe dönüştürmek gerekiyor. Bunu yasal düzenlemelerle yapacağız. Avrupa hukuku içindeyiz. Dış eleştirileri hafifletmek, hattâ ortadan kaldırmak zorundayız.
Silâhlı Kuvvetlerimiz de NATO ve AB standartlarına ulaşmalıdır. NATO’nun -Amerika’dan sonra- 2. ordusu olduğumuz, kriz münasebetiyle Batı basınında vurgulandı. Vurucu gücü en yüksek çizgide, iyice eğitilmiş, mesleği askerlik profesyonellerden oluşan teknik sisteme geçmeliyiz. Bu konuda geride kalmak, 22 asırlık geçmişi bulunan, 3 kıt’anın her ülkesinde savaşmış bir orduya yakışmaz.
Hava ve deniz kuvvetlerimizin, belirttiğimiz çağdaş Batı sistemine çok yaklaştığını sanıyorum. Şişkinlik, kara ve jandarmaya bağlı kuruluşlarda görülüyor. Az eğitimle gerilla savaşına sürülen asker, fazla zayiat veriyor. Üstelik teröristler, sınırlarımızın dışına bir türlü atılamamıştır. Bugünkü krizin temelinde bu sebep var.
Mazeret, cihan devleti Amerika’nın da terörü yok edemediği savunmasıdır. Ama Türkiye dağlarımızın, mağaralarımızın temizlenmesi şarttır. Yeni Erdoğan hükûmetinin bu husustaki projesini ve uygulamaya geçilmesini bekliyoruz.
Hafta sonu Yüksek Askerî Şûra kararlarından sonra, gerginlik azalacak. Yargıç ve savcının bunaltıcı yükünü mutlaka pratiğe dönüştüren düzeltmeler ve düzenlemeler için de gecikmememiz gerekiyor. Rahat bir Türkiye tablosu ile sonbahara girmemiz için engel yok. İnşallah ramazanı huzur içinde tamamlayıp bayrama ulaşacağız.