Süleyman Yaşar

Süleyman Yaşar

Özelleştirme niye acil?

Özelleştirme niye acil?

Kamu maliyesinin sağlam olması için, devletlerin ticari işletmelerin yönetiminden çıkması gerekiyor.
Şu, iki kere iki dört eder gibi gerçek ki, bürokratlar ve siyasetçiler ticari işletmeleri yönetemiyor. Onların yönetiminde, bir kişinin çalışacağı işte on kişi çalışmaya başlıyor. Ticari yönetimin yerini siyasi çıkarlar alıyor.
Bu da yetmiyor, özel bankalar, bu kamu şirketlerine yüksek faizlerle kredi veriyor. Böylece KİT'lerde etkinlik ortadan kalkıyor. Zaten bugün pek çok devletin kamu maliyesi sorunları özelleştirmede ayak sürümelerinden kaynaklanıyor. Son dönemde Yunanistan, İspanya, Portekiz, İrlanda, İtalya özelleştirmeyi yeterince yapmadıkları için krize girdiler. Hatta ABD bile kamu altyapısının finansmanını özelleştiremediği için kamu maliyesi sorunu yaşıyor.
Gelelim Türkiye'ye... Türkiye'de özelleştirme uzun bir süre yaptırılmadı. Devlet rantlarıyla beslenen siyasetçi, bürokrat ve işadamları özelleştirmeyi engellediler.
Türkiye'de özelleştirme uygulamalarını dönemin Başbakanı Turgut Özal 1984'te başlattı. Ama statüko taraftarları Turgut Bey'in önüne o kadar çok engel çıkardı ki... Özelleştirme yaptığı için onu ipe götürmekle bile tehdit ettiler. Yargıyı kullanarak, özelleştirme kararlarını ideolojik gerekçelerle iptal ettirdiler. Sonuç ne oldu?
Yapılamayan özelleştirmeler nedeniyle Türkiye'nin kamu maliyesi çöktü. Türkiye toplumunu feci şekilde fakirleştiren ve hâlâ insanların kâbusu olan 1994 ve 2001 mali krizlerine girildi. Ardından seçmen TBMM'deki iktidarı ve muhalefeti süpürüp bir kenara attı. Yeni kurulan AK Parti'yi seçti ve o, bir türlü yapılamayan özelleştirmeleri yaptı. Ama şimdi özelleştirme uygulamaları yine zayıfladı. Bu yıl 13.7 milyar liralık özelleştirme planlanmışken yılın ilk sekiz ayında ancak 533 milyon liralık özelleştirme yapılabildi.
Elektrik dağıtım şirketlerinin özelleştirilmesi kararları Resmi Gazete'de yayınlandı. İş artık şirketlerin devir teslimine kalmıştı, sözleşmeler imzalanıp hisseler devir edildiğinde devlet, 13.2 milyar dolar özelleştirme bedeli tahsil edecekti. Ama evdeki hesap çarşıya uymadı. Alıcılar parayı yatıramadı. Şimdi Özelleştirme İdaresi ihalede ikinci sıradakileri çağırdı. Sıradaki diğerleri de alıcı olmazsa ihaleler yenilenecek.
Peki ne yapılmalı?
Özelleştirme Yüksek Kurulu kararındaki sıraya uyularak teklif sahiplerinin alıcı olup olmadığı acilen belirlenip alıcı olanlarla hemen sözleşmeler imzalanmalı. Alıcısı olmayanlar için de hızla yeni ihale süreci başlatılmalı. Çünkü Türkiye 1984'te başlattığı özelleştirmesini henüz tamamlayamadı. Şimdiye dek yapılan özelleştirmeler yapılacak olanların ancak üçte birine denk geliyor. Özelleştirmede ayak sürüyen ülkelerin düştüğü durumu bugün görüyoruz. Özelleştirmeler tamamlanmazsa, "benim için bu kadar yeter" deyip özelleştirmesini durduran İtalya'nın durumuna biz de düşebiliriz. İşte bu nedenle özelleştirmeleri hemen hızlandırmakta fayda var. "Alıcı var mı" derseniz, evet var. Çünkü bugünkü kriz, gelişen ülkelerde yaşanmıyor. Asya'da şirket alımları hızla sürüyor. Bu yılın ilk altı ayında 1.4 trilyon dolarlık şirket alımı yapıldı. Türkiye ekonomisi niye bu süreçten pay almasın? Niye krizden kâr etme fırsatını ıskalasın?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Süleyman Yaşar Arşivi