Abdulkadir Özkan

Abdulkadir Özkan

Gizli Dünya Devleti ya da İsrail'i şımartanlar!..

Gizli Dünya Devleti ya da İsrail'i şımartanlar!..

Resmen ilan edilmeden iki gazeteye sızdırılan BM raporu olarak takdim edilen ancak şu haliyle hiçbir resmi değeri bulunmayan, iki kişinin hazırladığı raporun ardından bir anda sanki kıyamet kopmuş gibi medyada fırtınalar estiriliyor. Özelikle de bu raporun sızdırılmasının ardından Türkiye'nin İsrail'e karşı bir takım yaptırımlar uygulama kararını açıklaması İsrail'in bölgede yalnızlaştığı şeklinde yorumlara yol açtı. Hemen belirteyim ki İsrail'e karşı açıklanan yaptırımların zaten bilinenin ilanı olup olmadığını tartışacak değilim ancak söylenmesi gerekenler olduğunu ifade etmek isterim. Gazetelerimizin büyük bir bölümü olayları "İsrail yalnızlaştı" başlığı altında vermeyi tercih ettiler. Gerçekten İsrail yalnızlaştı mı? Yani şimdiye kadar İsrail'e destek veren ülkelerden söz gelimi ABD bu desteğini çekti de İsrail'e karşı bir yaptırım kararı mı aldı? Mesela daha önce İsrail'i kınayan BM Genel Kurulu'nda ve Güvenlik Konseyi'ne alınmış kararların hayata geçirilmesi için adım mı atıldı? Dünya genelinde gerçekten batılı ülkelerden protesto açıklamaları geliyor ve İsrail gerçek manada köşeye mi sıkıştırılıyor? Bu sorulara bugün için evet demek mümkün mü? Peki İsrail'in yalnızlaştığı şeklindeki yorumların dayanağı ne? Dayanağı uluslararası platformlarda "Evet haklısınız ama..!" şeklinde başlayıp biten sözler... Bir diğer ifade ile gaz almaya yönelik sırt sıvazlamaları..

Öncelikli olarak hatırlatalım ki, BM Genel Sekreteri tarafından görevlendirilen iki raportörün hazırladıkları rapor ciddi olarak İsrail'i suçlamıyor. Bir yaptırım öngörmüyor. Hatta devam eden Gazze ablukasının uluslararası hukuk çerçevesinde haklı olduğu ileri sürülüyor. Yani gelişmeler Türkiye'ye değil İsrail'e destek verir nitelikte.

Niçin böyle oluyor?

Niçin böyle olduğunu gerçekten merak edenlere yıllar önce gazetemiz tarafından okuyucularımıza hediye olarak verilen "Gizli Dünya Devleti" isimli kitabı ve özellikle de ilk 72 sayfasını okumalarını öneririm. Bu kitapta dünyanın hangi güçler tarafından sömürüldüğü ve yönetildiğinin hiçbir itiraza yol açmayacak şekilde izahı vardır. Bu gerçeği bilerek bazı yazarların hâlâ İsrail'in yalnızlaştığı şeklindeki yorumları ise güç karşısında pozisyon almaktan öte bir anlam ifade etmiyor.

Sürüp giden sömürü ve tahakküm düzeninin özünü kavrayabilmek için öncelikli olarak Yeni Dünya Düzeni adı altında sunulan yaklaşımın perde arkasını doğru okumak, "Bugünkü Dünyanın Anatomisini" tanımak gerekiyor. Bunun için de Gizli Dünya Devleti'nin kapısının aralanması, Gizli Dünya Devleti'nin bir yandan bütün dünya ekonomisini ve siyasetini bir takım mekanizmalarla kontrol ederken diğer yandan da kurmuş olduğu sömürü düzeni ile ülkeleri ve insanları kanını emercesine sömürdüğünün farkına varmak lazım.

Yukarıda sözünü ettiğim Gizli Dünya Devleti isimli kitapta Siyonizm adı altında özetlenebilecek gücün dünyayı nasıl sömürdüğü, bunun için kontrolü altında tuttuğu mekanizmalar bütün detayları ile aktarılıyor. Birden bire Gazetemizin yıllar önce okuyucularına hediye ettiği bir kitabı hatırlayışımın sebebi, bugün İsrail ile yaşananların perde arkasını bilmek isteyen okuyucularıma rehberlik etmektir.

Olayın güncel boyutuna gelince hemen belirtelim ki İsrail'in küstahlığının, tüm dünyayı hiçe sayan tavrının kaynağı bu devletin sahip olduğu güç değildir. Dünya üzerinde Siyonistlerin oluşturduğu ekonomik ve siyasi yapılanmadan kaynaklanıyor. Eğer ABD'yi yönetimler İsrail ne yaparsa yapsın desteklerini sürdürüyor, sürdürmek zorunda hissediyorlarsa, yine Birleşmiş Milletler ve Güvenlik Konseyi bu ülkeye yaptırım uygulama konusunda kendisini yetkisiz görüyorsa sergilediği küstahlıklar sebebiyle tek muhatap İsrail'i kabul etmek ve değerlendirmeleri buna göre yapmak hem kendimizi hem de okuyucularımızı kandırmak olur.

BM'nin ilk görevinin Ortadoğu'nun kalbinde bir İsrail devleti kurmak olduğunu unutarak, Siyonistlerin dünyanın hemen her ülkesinde İsrail lehine hava oluşturmak için çaba harcadıklarını görmeden, çeşitli ülkelerin Merkez Bankaları'nın yönetimleri doğrudan ya da dolaylı olarak kontrol altında tuttuklarını bilmeden İsrail'in küstahlıklarını anlamak mümkün değildir. Kısacası BM sorgulanmadan ve bu teşkilata karşı alternatif oluşturma gayretine girmeden tüm söylenen ve yapılanlar anlamsız kalır.

Aslında dünyayı biraz olsun gözleyen ve okuyan hem de köşe yazarlığı gibi bir görev üstlenmiş birilerinin bu gerçekleri bilmemeleri mümkün değildir. Ancak, yapılan iş eşeğini dövemeyen semerini döver misali İsrail'i şımartan ve bölgemiz ülkelerine karşı kullanan esas güç olan ABD'ye söz söyleyemeyenlerin sadece İsrail'i muhatap almaları kesinlikle insanımızı gerçeğe ulaştırmaz. Bugün eğer İsrail bir takım tavırlar sergilemeye zorlanacaksa öncelikli olarak ABD'ye haddinin bildirilmesi gerekiyor. Yani Siyonizmin çökertilmesi şarttır. Elbette bunun için de Siyonizmin dünya üzerinde örgütlenmesinin yeniden gözden geçirilmesi zarureti vardır

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdulkadir Özkan Arşivi