Bu konuyu yazıp yazmamak arasında gidip geldim. Ve sonunda yazmaya karar verdim..
Önce belirtmeliyim ki, davanın sanıkları benim kardeşlerim.. Normal şartlarda ayaklarına taş değsin, saçlarının teline zarar gelsin istemem..
İddia edilen şey “yetim hakkı” ile ilgili bir şey. Ancak yetim hakkı, kardeşlik hukukumdan önce gelir..
İddialar, Almanlar tarafından daha sonra da buradan belli merkezler tarafından gündeme getirildiği için iddiaların doğruluğuna hemen inanma eğiliminde değilim.. Müslümanların bu tür işler yapmaması gerekir. İslam bütün bu tür işleri yasaklar, ama sonuçta Müslüman da insandır ve Müslümanların da hali ortada..
İnşallah yapmamışlardır. İnşallah aklanırlar.. Ama eğer bir kusurları varsa da, elbette cezası neyse çekeceklerdir..
“Kimse bana ülkücüler cinayet işliyor dedirtemez” diyecek değilim..
Suç var mı, suçun niteliği ne?
Taksirli suç kapsamında mı, bireysel zimmet mi, suç örgütü ya da nitelikli dolandırıcılık mı, yargılamadan sonra belli olacak.. Umarım adil bir yargılama olur ve adalet yerini bulur..
Tutuklama kararı doğru mu?
Bilmiyorum. Çünki dosya muhteviyatından bilgi sahibi değilim. Kaçma şüphesi ya da delilleri karartma ihtimali var mı? Bu kararı eldeki deliller tayin eder..
Savcıların davadan alınması doğru mu?
O konuda da emin değilim.. Bu tür konular hep tartışma konusu olmuştur. Can sıkıcıdır..
Sonuçta savcılar da insandır, onlar da hata yapar ve suç işleyebilir. Taraflı davranabilir..
Sanık nasıl reddi hakim talebinde bulunabiliyorsa, savcılar hakkında da itirazda bulunabilir ve bu konuda karar veren de yine bir başka yargı kuruludur.. Savcıların hazırladıkları dosyada bazı belgelerin tahrif edildiğine ilişkin iddialar es geçilecek konular değildir..
Dava genel olarak bir yolsuzluk davası olmaktan çıkmış, siyasi bir davaya dönüşmüştür. Birileri iktidarı da bu işin içine çekmeye çalışmaktadır..
Hemen belirtelim ki, dava Deniz Feneri / Türkiye davası değil. Doğrudan Kanal 7 ile de bir ilgisi yok.. Almanya’da, Deniz Feneri adı ile örgütlenen paralel bir çalışma yapan bir dernekle ilgili bir davadır ve Kanal 7 bu dernek çalışmalarının tanıtımı ile ilgili ortak bir proje bağlamında bu dava ile ilişkilendirilmekte ve suçlanmaktadır..
Ana dava Almanya’da açılmış ve karara bağlanmış bir davadır..
Bu kişilerin neyle suçlandıklarını tam olarak öğrendikten sonra, savunmalarını dinleyeceğiz ve yargı kararını bekleyeceğiz..
Savcılar keşke bu davadan el çektirilmese idiler de, kusurlu işlemlerinden dolayı başka bir cezaya çarptırılsa idi. Bu davadan el çektirme işlemi, davanın selametine gölge düşürmeyecektir.. Çünki iddialar, sorular, ifadeler büyük ölçüde tamamlanmış idi.. Davanın bundan sonrası mahkemenin kontrolünde devam edecektir.. Dava kamuoyuna malolan bir dava olduğu için, yanlış ve eksik bir işlem hemen dikkat çeker.. Basında yer alan bilgileri mahkeme re’sen dikkate alacaktır.. Kaldı ki, davadan alınan savcı bir yurttaş olarak da elde ettiği, ulaştığı bilgi ve belgelerle ilgili olarak her zaman sürece müdahil olabilir..
Kanal 7 ve Deniz Feneri’ndeki iddialar bir yana, ben olayın insani yardım örgütleri açısından giderek dini bir görev bilincinden ayrılıp, salt vicdani bir harekete dönüşmesinden ciddi anlamda rahatsızlık duyuyordum.
İşin kader ve imtihan boyutu ıskalanıyor sanki! Bu vesile ile bunu belirtmem gerekir.. Vicdan kötü bir şey değil, ama bu dini sorumluluk benim açımdan daha değerlidir.. Din vicdanı da kuşatır.. Bu çerçevede insani yardım kampanyalarının iletişim diline de itirazlarım var..
İkincisi, Kanal 7’nin mülkiyeti ile ilgili serüven hep birilerinin gözünü ve sözünü üzerine çekti. O da yetmedi, yayın politikasındaki sekülerleşme bu konuya gönül vermiş insanları mahzun etti. Kanal 7 bizim ilk göz ağrımızdı.. Bugün, Kanal 7’nin bu yanlışını aynen tekrarlayan diğer “bizim” arkadaşlarımız da var.. Bunun bir bedeli olması gerekirdi.. Kimi zaman deprem nasıl bir “ilahi ikaz”a dönüşebiliyorsa, şu ya da bu şekilde ortaya çıkan bu durumun “ilahi bir ikaz” olabileceğini de düşünmek gerek.
Allah (cc) bizi görüp, duyup, bilmektedir. Her işimiz ve her sözümüz kaydedilmektedir.. Ve O, bizi mallarımız, canlarımız, sevdiklerimizle, kimi zaman artırarak, kimi zaman eksilterek imtihan edecektir.. Eğer bu konuda bir haksızlığa uğramışsak, inşallah Yusuf’un Rabbi bir çıkış yolu gösterecektir.. Bugünler, günahlarımız için bir kefaretle birlikte, kendi nefsimizi hesaba çekmek, tevbe ve dua vesilesi olan bir itikafa dönecektir.
Şimdi sabır ve dua zamanıdır..
Selâm ve dua ile.
- Yüzde 60 hedefi! İşte İngilizlerin işaret ettiği o isim..'Türkiye'ye gövde gösterisi' alay konusu oldu!Cumhurbaşkanlığı pusulası nasıl olacak? Elitaş açıkladı!Burnumuzun dibindeki büyük tehlike!Avusturya Başbakanı yine kinini kustu: İzin vermeyeceğimKiritk görüşme! Kulisler bir anda..İğrenç olay! Aynı yerde 3. kez yaşandıMHP'de hazırlıklar başladı! Tüm teşkilatlara gönderildi'Sarkıntılık edersem, beni vur' dedi, öldürüldü!Erdoğan net konuştu! 'Bu bir kumpastır...'
- Bir Ayet
- Bir Hadis
- Namaz Vakitleri
- Hava Durumu
- “İçinizden insanları hayra çağıracak, iyiliği emredecek, kötülükten alıkoyacak bir topluluk bulunsun. İşte onlar kurtuluşa erenlerdir.” (Âl-i İmran / 104)
- “Münafığın alameti üçtür. Konuştuğu zaman yalan söyler, söz verdiği zaman yerine getirmez ve ona güvenildiği zaman hıyanet eder” (Buhari, Müslim, Tirmizi)
- için namaz vakitleri
İmsak 04:38 Güneş 06:11 Öğle 13:09 İkindi 16:53 Akşam 19:55 Yatsı 21:22 - 19°C Adana
- 17°C Adıyaman
- 7°C Afyon
- 9°C Ağrı
- 12°C Amasya
- 11°C Ankara
- 22°C Antalya
- 11°C Artvin
- 23°C Aydın
- 14°C Balıkesir
- BIST: 110.932 -1.06
- Altın: 174,726 -0.05
- Dolar: 4,0581 0.43
- Euro: 4,9812 -0.14
Deniz Feneri davası

Abdurrahman Dilipak / Yeni Akit
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
- Aday belirlerken/aday olurken!20 Nisan 2018 Cuma 08:01
- Erken seçim19 Nisan 2018 Perşembe 07:29
- Savaş şimdiye çoktan çıkmıştı da18 Nisan 2018 Çarşamba 08:49
- Alavere, dalavere..17 Nisan 2018 Salı 07:15
- Media’da hazan16 Nisan 2018 Pazartesi 07:12
- Darbe’ye darbe: 31 Mart’tan 28 Şubat’a!14 Nisan 2018 Cumartesi 08:31
- Ayasofya cami olarak ibadete açılabilir mi?13 Nisan 2018 Cuma 07:43
- “İslam ekonomisi” ne kadar İslami!12 Nisan 2018 Perşembe 07:36
- Savaş başlıyor mu?11 Nisan 2018 Çarşamba 08:17
- Galatı meşhur, belagat-ı fasiha’dan evla mı?10 Nisan 2018 Salı 07:14
- Bu gidiş nereye!09 Nisan 2018 Pazartesi 07:42
- YAŞAM
- SİYASET
- DÜNYA
- EKONOMİ
'Sarkıntılık edersem, beni vur' dedi, öldürüldü!
Gökçek'ten şok çıkış! Suçluyu buldu
Yoğun bakımdan 10 yıl sonra çıktı! Bakın ne yaptı
Korkunç kaza! Cenazeler elden ele...
Meteorolojiden ferahlatan 'yaz' açıklaması!
Afrin şehidimizden Cumhurbaşkanı Erdoğan ayrıntısı
Kredi kartı borcu yüzünden intihara kalkıştı
Canan Karatay'dan ezber bozan açıklama
İşte dün gece Türkiye'yi karıştıran adam!
1 milyon battı iddiasına cevap
Kavakçı kararın ardından konuştu: Hesap veriyorlar
Rüzgar Çetin'e 1 yıl 8 ay hapis cezası
- Abdurrahman DilipakAday belirlerken/aday olurken!
- Hayrettin KaramanDekanlar toplantısı sonuç bildirisi
- Yusuf KaplanKader seçimi
- Kemal ÖztürkAK Parti kendini inkâr etmez
- Yiğit Bulut24 Haziran, Kurtuluş Savaşımızın son hamlesi!
- Ahmet KekeçCHP’nin Cumhurbaşkanı adayı... Şaka gibi!
- Nihat HatipoğluGençlerimize dini doğru anlatmalıyız
- Haşmet BabaoğluBaşkanlık iradesi ve milli ittifakla ilerlemek
- Mustafa KaraalioğluBakarsınız hayat normale döner!
- Mehmet OcaktanSiyasetin matematik profesörü Devlet Bahçeli
- Yusuf Ziya CömertHerkes geç kaldı
- İbrahim KahveciPiyasa kimi destekliyor?
- M. Şevket EygiLibya’da Neler Oluyor?
- Kemal BelginParkede zaferler çimende facia!
- Fatma TuncerZayıflamanın formülünü buldum
- Zeki CeyhanKabul edilebilir mi?
- İbrahim KaragülSeçim kararı ülkemizi kurtardı. Senaryoları ellerinde patladı. Dünya da
ÜYE İŞLEMLERİ