Serdar Arseven

Serdar Arseven

AK Parti ve bu dönemin “bir kısım” bürokratları!..

AK Parti ve bu dönemin “bir kısım” bürokratları!..

Parti, 9 yıllık süreçte bendenizi de şaşırtan büyük işlere imza attı.
Çıtayı fena halde yükseltti...
O kadar ki, muhalefet partileri, seçim vaatlerini daha önce kendilerinin “hayalci” olarak nitelendirdiği rakamların üzerine çıkartmak zorunda kaldılar.
Ben bu hükümeti genel olarak başarılı buluyorum.
“Genel olarak” dedim; bir eğitim politikasında sıkıntı var, bir de...
Evet; bu yazının konusu...
Bürokrasinin dizaynında!..

Dün bir “başmüfettiş”in yakını geldi...
“Onu tanırsınız; ne kadar çalışkan, dürüst ve de imanlı bir insan olduğunu bilirsiniz” dedi.
Evet tanıyordum.
Refah, Fazilet partilerine ve sonrasında da AK Parti’ye çok yakın bir duruşu vardı.
“Merhum Necmettin Erbakan ve Sayın Recep Tayyip Erdoğan”a hayranlık duyan bir arkadaş olduğunu bilirdim.
Bir “devlet memuru” için, “aşırı halli” sayılabilecek bir arkadaştı.
Salla başı al maaşı sistemine aykırı bir tipti!..
Onun, “bayramda da çalışıyor olmasından dolayı” amirleri tarafından uyarıldığını biliyordum.
“Tatil günlerinde çalışmak suç”muş!..

Bu arkadaş; AK Parti’nin iktidara gelmesi için ve sonrasında da iktidarını kuvvetlenerek sürdürmesi için kendi çapında önemli çalışmalar yürütmüştür.
Bizleri de AK Parti’nin “eksikliklerine” sıkça dikkat çektiğimiz dönemlerde, “Bu arkadaşlara biraz zaman vermeniz lazım” diyerek uyarmıştır.

Kurumunu malûm sebeplerden dolayı gizli tuttuğum arkadaşın yakını, bugünlerde yaşanmakta olan “Teftiş Kurulu Başkanı” zulmünden bahsetmekte.
Teftiş Kurulu Başkanı tam bir AK Parti muhalifi imiş...
Sonradan araştırdığımda “doğruluğunu” tespit ettiğim bu iddiayı besleyecek bir durum:
Bizimki, “AK Parti’nin altını oyma” ve hükümeti başarısız kılma girişimlerini uzun süre takip ettikten sonra, en etkili bakanlardan birine gidiyor...
Ve...
İçerdeki “samimi” memur ve memureler üzerinde nasıl baskı uygulandığını, ne hukuksuzluklara imza atıldığını anlatıyor...
Teftiş Kurulu Başkanı da, bu gidişten haberdar olduğunda “arkadaş”ı çağırıp; “Burası senin partinin malı değil!.. Çok istiyorsan istifa et, AKP’ye katıl. Bir daha böyle yaptığını görürsem, başına gelebilecekleri tahmin bile edemezsin” diyor.
Bu arkadaşın ilginç bir serüveni var; birkaç sene evvel müfettiş olarak görev yaparken, bir kişinin başmüfettiş yapılması söz konusu oluyor.
Oradaki en tecrübeli isim bu, lekesiz de...
“Başmüfettiş”liğe kesin gözüyle bakarken, bir gelişme oluyor.
Böyle bir göreve atanmasına mani “Disiplin cezalarından birini” almış müfettişlerden biri, -muhalefet partilerinden birine yakınlığından dolayı- kanun, nizam hiçe sayılmak suretiyle başmüfettiş yapılıyor.
Bu arkadaş da, ilgili yere bu uygulamanın hukuksuz olduğunu bildiriyor...
Tavır değişmeyince, İdare Mahkemesi’ne başvuruyor.
Ve sonuç:
Mahkeme kararları ile başmüfettiş oluyor.

İlginç bir durum;
Yıllardır, AK Parti ruhunun iktidara gelmesi için gayret göstermiş, bununla birlikte mesleki kariyerinde en küçük bir çizik bulunmayan ve dahi birçok AK Parti yöneticisinin, AK Partili bakanın “dürüstlüğüne”, “liyakatine” şahitlik edeceği bir adam, bu dönemde hakkını mahkeme kararı ile alabiliyor...
Ve böyle olduğu için de “Meclis içi muhalefet partilerinden biriyle” yakın teması bilinen “Teftiş Kurulu Başkanı”nın hışmına muhatap oluyor.
Anasından emdiği süt burnundan getiriliyor.
O kadar ki, “İzinli olduğu bir günde çalışmasından dolayı” cezalandırılma noktasına geliyor.
Bu arkadaşın maaşı “Beş bin lira civarında” imiş, yakınının söylediğine göre...
Teftiş Kurulu Başkanı da “altı küsur” alıyormuş...
Bu arada devletin sağladığı birçok imkan var; bir özel sektör çalışanı hesabıyla en az on bin liraya geliyor maaşları...
Devletin kendilerine bizim kesemizden sağladığı bu büyük imkanlara karşılık olarak geceli gündüzlü hizmet beklemek hakkımız...
Ve işin yetişmediği noktalarda “izin günlerini” dahi kullanmalarını niçin istemeyelim!..

Bakın; isim, mekan belirtmeden bir faciaya dikkat çektik...
Şimdi isim, mekan belirtsek, “AK Parti ruhuna sahip” ve de son derece mağdur durumdaki bürokratların başına bir sürü sıkıntı açılacak...
Hükümet kanadından meseleyle ilgilenen birileri olursa, “Belgeleri de” sunarız...
İlgililere selam göndermiş olalım!..

Önceki ve Sonraki Yazılar
Serdar Arseven Arşivi