Türkiye'nin bölgeye yönelik politikalarını değerlendirirken ve özellikle de terör olayları konusundaki resmin tümüne bakmak gerektiğini, resmin tümüne baktığımızda mutlaka karşımıza İsrail ile ABD'nin çıkacağını dile getirdiğimizde birileri, hem de kendilerini çok bilmiş sanan, bu sebeple de hemen her konuda doğruyu gördüklerini düşünen bir takım yazarlar hemen karşı saldırıya geçiyor, bölgemiz ve terör konusunda ısrarla İsrail'i görenleri sağlıksız düşünmekle itham ediyorlar. Bunu yaparken öylesine küstah ve geri zekalı bir tavır sergiliyorlar ki bugünün terör olaylarının arkasında İsrail'i görenlere yönelik, "İsrail 1948'de kuruldu. Halbuki Kuzey Irak'taki mücadele 1920'li yıllara ulaşıyor" diyerek çok bilmişliklerini ilan ederken bazılarını da olayın geçmişini bilmemekle suçluyorlar. Hemen belirteyim ki her konuyu bildiğim iddiasında değilim ama kalem oynattığım konuları en az onlar kadar bildiğimi düşünüyorum. Bu konuda kesinlikle mütevazı değilim. Çünkü okumayı, araştırmayı özellikle de bölgemiz ve ülkemizi ilgilendiren konuların geçmişini öğrenmeyi seven birisiyim.

Her ne ise, kimsenin bilgisini test etmek gibi bir niyetim yok ama kraldan fazla kralcı takılanların İsrail Dışişleri Bakanı Liberman'ın son açıklamasından sonra olsun akıllarını başlarına alıp, terörün arkasında İsrail'in bulunduğunu yazan ve söyleyenleri saplantılı ilan edenlerin utanıp utanmadıklarını merak ediyorum. Çünkü, Liberman son gelişmelerin ardından Türkiye'yi tehdit amaçlı olarak Türkiye'ye karşı terör örgütü ile temasa geçeceklerini, örgütün ileri gelenleri ile Avrupa'da görüşmeler yapacaklarını, bu arada ABD'deki Ermeni lobisi ile temasa geçerek destek vereceklerini, böylece Türkiye'yi köşeye sıkıştıracaklarını söylemiş, bu sözleri de bir İsrail gazetesinde yer almıştı... Bu konuyu aslında Pazar günü ele almam gerekiyordu ama Pazar günleri yazmadığım, dün de 12 Eylül 1980 darbesinin yıldönümü olması sebebiyle konuyu ele alamadım. Ancak konuyu görmezden gelmeyi yanlış bulduğum için bugün ele alma ihtiyacı duydum. Özellikle terörün arkasında ABD ve İsrail'i görmeden teröre yönelik alınacak tedbirlerin sağlıklı olmayacağını söyleyenlere karşı "Her taşın altında İsrail'i arayanlar var" diyenleri Liberman'ın sözleri uyarmış mıdır? Gözlerini açmış mıdır merak ediyorum. Şimdiye kadar İsrail'i kollamaya çalışmakla yanlış yaptıklarını itiraf etmeleri gerekmez mi? Çünkü, bazıları lafı dolandırarak İsrail'i özür dilemeye çalışıyorlar ama nedense işin terör boyutunu ve bölgedeki her türlü terör olayında yıllardan beri Siyonistlerin olduğunu görmek istemiyorlardı. Bu arada İsrail'in 1948'de kurulduğunu, Kuzey Irak'taki Kürt sorununun çok daha öncelere dayandığını, hatta Lozan görüşmelerinde bile konunun gündeme geldiğini bilmek için allame olmaya gerek yok. Ancak, eğer bir insan İsrail dostu değilse 1920'li yıllardan beri Siyonist Yahudilerin bölgedeki Kürt liderlerle açık gizli temas halinde olduklarını sadece Yahudi kaynaklarında bile bulabilirler. Çünkü, Kürtlerin bağımsızlık hareketine destek vermek suretiyle Siyonist Yahudiler kendi devletlerinin kuruluşuna zemin hazırlamak istemişlerdir. Bir bakıma Irak, İran, Suriye ve Türkiye Kürt meselesi ile meşgul edilerek bağımsız İsrail'in kurulması çabalarını gizlemeye çalışmışlardır. Yani demek istediğim o ki İsrail kurulmadan da Siyonist Yahudiler bölge ile yakından ilgilenmişler, bölge ülkelerinde ihtilafları körüklemiş, bazılarına destek vermişlerdir. Yani bölgede yüzyıllardan beri Yahudiler vardı ve vaad edilmiş toprakların peşindeydiler. Aksini düşünmek sanki bir anda dünyanın çeşitli yerlerinden bölgeye Yahudiler gelmiş ve arkasından İsrail'i kurmuşlar gibi bir mantık ortaya çıkar ki bu da gerçekle bağdaşmaz. İsrail'in kuruluşunda nüfusunun 800 bin civarında olduğu, dünyanın çeşitli ülkelerinden göçlerle bu nüfusu artırmaya çalıştıklarını bilmek için allameliğe gerek yoktur. Kısacası ABD ve İngiltere desteği ile İsrail kurulmuş, ancak o noktaya gelene kadar uzun yıllar bölgede Siyonistler her türlü çabayı sarf etmişler, bölgeyi buna hazır hale getirmişlerdir. İsrail'in kuruluşunun ardından da bölgeye dönük stratejisi barış ve huzur değil, sürekli karmaşa ve çatışma olmuştur. Bölgede ne kadar çok darbe olur, ülkelerde iç çatışmalar yaşanır, terör olayları gelişirse İsrail kendisinin o kadar güvende olacağını düşünmektedir. Liberman son açıklamaları ile belki yıllardan beri devam edip giden terör örgütü ile teması dolaylı bir şekilde açıklamıştır. Bizim için böyle bir açıklama hiç sürpriz değildir. Bilinenin ilanından ibarettir. Ancak, sanıyorum bundan sonra bir takım kalem erbabı artık terörün arkasında İsrail ve ABD'yi arayanları itham edemeyeceklerdir, etmemeleri gerekir. Edecek olurlarsa Liberman'dan daha İsrail yanlısı durumuna düşeceklerdir.