Mehmet Talu

Mehmet Talu

Hacca hazırlık ve haccın adabı 4

Hacca hazırlık ve haccın adabı 4

Fakat ne yazık ki, hacca giden Müslümanlar, genellikle menâsikül-hac yani hac süresince yapılan farz, vâcip, sünnet veya müfsid niteliğinde haccın her bir fiiliyle ilgili birçok hükümlere oldukça yabancı kalmakta, bu önemli ibadeti yerine getirme fırsatını bulduklarında da pek çoğu, bu hükümleri bilmedikleri gibi, kısa bir sürede bunları kâfi derecede öğrenme imkânını da bulamamaktadırlar.

Bu sebeble hem yolculuk safhasında birçok sıkıntıya maruz kalmakta, hem de haccın ifası sırasında yapılabilecek bir hata veya yanılgı, hacı adaylarının maddî ve manevî açıdan mağdur olmalarına sebep olmaktadır. Hatta her türlü külfet ve maddî fedakârlığa katlanarak bu yolculuğu tamamlayan ve yurduna dönen bir kimse, bazen hacı olmadan da dönebilmektedir. Çünkü bilemediği için hac ibadetini ya eksik ifa etmiş veya haccın sahih olmasına mani olacak bazı hatalarda bulunmuştur. Belki de, hac ve umrede vaki bu eksikliklerden ve hatalardan dolayı ALLAH Teâlâ, hac ve umreyi emrederken:

"Hac ve umreyi ALLAH Teâlâ için tamam yapınız..."(Bakara sûresi:196) buyurmuştur. Başka bir ibadeti emrederken, hiç böyle yani: "Tamam yapınız." buyurmamıştır.

Bu sebeple bu kadar maddî-manevî birçok zorluklara katlanarak hacca giden bir Müslümanın, haccını noksansız eda edip "mebrûr bir hac" yapabilmesi ve ALLAH Teâlâ katında en yüksek ecri kazanabilmesi için bu kutsal ibadetin nasıl yapılacağını, hac esnasında nelere dikkat etmesi gerektiğini, hangi fiil ve davranışların suç sayıldığını, kısaca erkânından adabına kadar, bu ibadetle ilgili hükümleri, kendisine yetecek kadar iyi bir şekilde öğrenmesi ve ona göre amel etmesi gerekir. Farzlarını, vaciplerini, sünnetlerini ve pratiğini bilmeden, tamamen amiyane ve kulaktan dolma bilgilerle, uydum kalabalığa şeklinde "mebrûr bir hac" yapmak mümkün değildir. Ayrıca başkalarından doğru bilgi alınsa da, hacca gidecek kimsenin bizzat okuyup, öğrenip bilgi sahibi olması kalbini tatmin etme bakımından çok daha faydalıdır. Bu nedenle aslında hacca gidecek kimselerin, hacca gitmeden evvel en az üç ay, bilgili ve tecrübeli hoca-efendiler tarafından sıkı bir eğitim ve öğretimden geçirilmeleri çok faydalı ve isabetli olur.

Bir Müslümanın hayatı boyunca namaz ve oruç bu kadar tekerrür etmesi ve bu hususlarda bunca malumat verilmesine rağmen yine de bu emirlerin ifasında bazı noksanlıklarla karşılaşmaktayız. Haccın ise, farziyetinin ömürde bir defa olması, muhit yabancılığı ve lisan farklılığı gibi diğer ibadetlerden ayrı bir özelliği vardır. Hacı adayı, şimdiye kadar hiç görmediği, gitmediği bir ülkeye, hiç bilmediği, tanımadığı insanlar arasına gitmektedir. Bir de farklı iklim şartları... Bütün bunlar, esasen hakkıyla ifası büyük bir dikkat ve eğitim isteyen haccın zorluğunu bir kat daha artırmakta, tek başına hakkıyla ifasını adeta güçleştirmektedir.

Kısacası hac, bilgi ve rehberliğe dayalı, devamlı dikkat, takip ve kontrol isteyen bir ibadettir.

Cenab-ı Hakka sonsuz şükürler olsun ki, görevli olarak birçok kere hacca, umreye gitmek nasip oldu. Bu vesile ile hacı adaylarımızın karşılaştıkları ve çektikleri sıkıntıları, yaptıkları hataları yakînen müşahede ettik. Nafile sa'y yapanları, sünneti işleyeceğim derken haram işleyenleri ve farzı, vacibi terk edip bid'atleri farz telakki edenleri çok gördük.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mehmet Talu Arşivi