Serdar Arseven

Serdar Arseven

CHP’yle bağlan hayata: Parti’den bir ‘malzeme’ d

CHP’yle bağlan hayata: Parti’den bir ‘malzeme’ d

Hiç uzatmayacağım...
Bu iş bitti!..
Baştan itibaren kontrolümüzde olan mücadele CHP’nin “nakavt”ıyla sonuçlandı!..
CHP’nin başındaki adamların resmen yalan söylediklerini, Türk Telekom belgesiyle ispatlamıştık...
Buna rağmen medyadaki taşeronlarını da kullanarak eşi emsali görülmemiş bir “pişkinlikle” rezaletin üstünü örtmeye, kafaları karıştırmaya çalışan adamlar, “Türkcell’den gelecek belgeye” işaret ediyorlardı!..
Evet...
Anadolu Ajansı’nın dün saat 16 sularında servis ettiği haber, Türkcell’den gönderilen yazıya ilişkin...
Aynen verelim: “Re’sen yürütülen soruşturma kapsamında Turkcell, önder Sav’ın cep telefonunun Vakit gazetesine ait hattan arandığına ilişkin yazıyı ANKARA CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI’na gönderdi. Turkcell’den gönderilen yazıda, Sav’a ait hattın VAKİT gazetesine ait sabit hattan 23 Mayıs Cuma günü, saat 10.03’te arandığı ve 2647 saniyelik (44 dakika) kesintisiz sürekli iletişim sağlandığı bildirildi!..”
Evet...
önder Sav’ın, mukaddesata hakaretin karşılığı olarak VAKİT’in eline düştüğü kesinleşti!..
Şimdi... Sadede gelelim...
önder Sav istifa edecek mi?..
Bir de; “Ey CHP’liler” diyerek şunu soralım:
“Sizleri rezil rüsva eden bu yönetime daha ne kadar tahammül göstereceksiniz!..”

Deniz Baykal’a “postalık” yapan sözde meslektaşlarıma da seslenmek isterim:
Onlar açısından da son derece vahim bir tablo çıkıyor ortaya...
“KARTEL” denilen “pislik odağı”ndaki kağıt parçalarının köşe başlarını tutmuş olan bu adamlara...
önder Sav’ın saçma sapan açıklamalarını en küçük bir itiraz şerhi düşmeksizin sütunlarına taşımaktan çekinmeyen “tarassut köpekleri”ne düşen bir görev yok mu?..
Hayır, özür anlamsız...
Vakit olarak binlerce yalanlarını belgeledik... Ve en az elli kere özür dilettik!
özür neye yarar ki pişmanlık yoksa eğer!..
Hayır; özür dilemeyecekler!..
Pişman olduklarını ilan edecekler!..
Yalan haberlerle hedef aldıkları “Her MüSLüMAN” için en az “bin kere” pişmanlık izhar edecekler!..
O noktaya ulaşıncaya kadar...
Yakalarını bırakmayacağız Allah’ın izniyle!..

Bir çift söz de... Vakit dışındaki “hassas medya organlarında görev yapan” malûm dostlarımıza:
Deniz Baykal ve arkadaşlarının Vakit’i “birilerinin taşeronluğuyla” suçlamaya başladıkları andan itibaren, onlar da üzerimize gelmeye...
Akılları sıra bizleri sıkıştırmaya çalıştılar!..
Ortada; bir Anamuhalefet yöneticisiyle, Vali arasındaki “iğrenç” işbirliğinin haberi varken...
özle değil de, Deniz Baykal’ın emrettiği doğrultuda “ayrıntıyla” ilgilenen bu “aşağılık kompleksli” “dostlarımıza” karşı da “daha az toleranslı” olabiliriz bundan böyle!..
Hayır; hiç kimsenin dindarların sırtına basarak yükseldiği pozisyonda, din karşıtları ile işbirliği yapmaya veya onlara “yaltaklanmaya” hakkı yoktur!..
“çatır çatır gazetecilik yapmaya çalışan” bizleri hem de birileri adına “sorgulamaya” çalışanlar oldu bu süreçte!..
Fazla terslemedik;
“Gerçekler ortaya çıktığında pişman olacaklardır!..
O zaman, kompleksleriyle yüzleşecek...
Karşısında ezilip büzüldükleri heriflerin, birer boş tenekeden ibaret olduklarını anlayacaklardır” dedik...
Bugün... Şükürler olsun ki o noktaya geldik!..
Şimdi... Kendilerini işaret ettiğimizi çok iyi anlamış bulunan bu “dostlarımızdan” birer yazı bekliyorum!..
Hangi duygudan dolayı bize değil de Deniz Baykal’a ve adamlarına itimat ettiler!..
çok severler ya bu tabiri; bir “öZELEŞTİRİ” yapsınlar!..
“Kemalist-sol karşısında niçin bu kadar ezilip büzülüyorlar...
İki büklüm oluyorlar...
İtirafta bulunsunlar!..”

Süreç, CHP’nin, uzantılarının ve dahi “ezik-büzük muhafazakar takımının” kesin mağlubiyetiyle sonuçlandı ya...
“Tebrik” ve “teşekkürü” de ihmal etmemek lazım...
Vakit’in bu süreç boyunca izlediği strateji gerçekten de kusursuzdu...
Başta Sayın Mustafa Karahasanoğlu ile Sayın Ali İhsan Karahasanoğlu olmak üzere bütün yayın kurulu üyelerimizi, Ankara ve İstanbul bürolarındaki muhabirlerimizi alınlarından öpüyorum...
Bu “hareketli” günlerde desteğini bir an olsun eksik etmeyen sevgili okuyucularıma da... özellikle teşekkür ediyorum...
Bir süreliğine ayrıldığım Vakit’e geri dönmem için büyük baskı uygulayan bu okuyucularımla birlikte alacağımız çok yol var İnşallah...
Birçok haksız ithama maruz kalmış olan VAKİT gazetesinin, son günlerdeki “kesin zaferin” de etkisiyle büyük bir sıçrayış yapacağına inanıyorum...
Son gelişme de gösterdi ki, bu ülkenin VAKİT’e “su gibi, hava gibi” ihtiyacı var!..
Ne yapılması gerekiyorsa el ele yapıp, bu gazeteyi “çok daha güçlü”, “çok daha etkili” hale getireceğiz...
Değil mi?..
YİNE CHP YİNE ARKA BAHçE!..
Ve son olarak... Bir “ACAYİP HABER”in anonsunu yapayım mı yazının şu dip taraflarında...
Hadi bakalım... Yapacağımızı yine yapalım...
Gerekli görüşmeler tamam...
önümüzdeki günlerde “patlayacak” bir haber daha...
Mevzu mu?..
Yine CHP,
Ve yine Arka Bahçe muhabbeti!..
Sahnede büyük üniversitelerimizden birinde görevli bulunan Rektör, bir Baba CHP’li ve yine CHP’nin bir İl Başkanı var...
Vali-önder Sav muhabbetinde olduğu gibi, iş üstündeler!..
Sağolsun, okuyucum zımba gibi, yapmış yine işini!..
Hafiften ayrıntı vermek gerekirse...
Haziran’ın 1’i,
09.00-10.30 saatleri arasında!..
Bir “münasebet” ki!..
Tam bir “arka bahçe” örneği!..
Yazacağız, durmak yok!..
Tâkip edersiniz değil mi?..


Önceki ve Sonraki Yazılar
Serdar Arseven Arşivi