Hasan Aksay

Hasan Aksay

Komünizmden sonra kapitalizmde gidiş nereye?

Komünizmden sonra kapitalizmde gidiş nereye?

Çocuklar hariç herkes iki kutuplu bir dünyada doğmuştuk. Komünizm kutbu dün çöktü. Şimdi de kapitalizm. Böylece bu kutupların çekişme sloganları konumunu aşamayan liberalizm, neo-liberalizm ve sosyalizm de paradigmalarını kaybettiler. Çökecekler. Çünkü sistemde insan yok. Ahlak, edep, haya, sevgi, saygı... insanı insan yapan değerlere yer yok. İnsan, mide, mal, yarış gücünden ibaret değil. Halik, “Ekmel-i mahluk ve eşref-i mahluk” olarak yaratmış.

Akıl ve iman gibi nimetlere sahip. Yüce bir ahlak ve erdemle yaşama ve yaşatmakla sorumlu. Unutulursa vahşet doğar. “Hayat artık behimidir. Hayır ondan da alçaktır.”

Komünizm, sömürgeci kapitalizmi kaldırıp adalet getirecekti. Daha kaba ve vahşi bir materyalizmle insani değerlerden uzaklaştı. İnsanlık olmadan huzur mu olur be gafil. Daha Kızılordu’nun üniformaları parlarken çöktü. Kendi kendini yok yetti.

Materyalizmin kapitalist zulüm kutbu da, aynen Rusya gibi kendi ahlaki ve insani zafiyetleriyle kendi kendini çökertiyor. Yeni global dünya için ne büyük ibret.

Bugün adeta koro halinde, “Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak” deniyor. Ne olacak? Paradan başka bir şey görmeyenler, “Çin gelir” diyor. Çin zalim bir idaredir. Batı kopyacısı kapitalisttir. İnsanlığa vaat edebileceği bir ufuk yoktur. Bu yapı, insana olduğu kadar çağa da terstir. Dünyaya kutup olmak ufuk ve ümit gerektirir. Ağır bir yüktür. Çin bu haliyle bu yüke dayanamaz. “Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak” sözü karamsarlık değil ümittir. İstenen, öncelikle insanlıktır. Bu görünen Çin değil.

Bir tarafta, “Arap Baharı” adı verilen diriliş hareketleri, diğer tarafta çıkarcı kapitalizmin son baharı bu ümidin teyididir. Sesler de ümit verici. “Osmanlı” adını bir asırdır mirasçıları, kendi vatanında yasaklamış. Düşmanları unutmak istemişti. Birdenbire çare olarak gündeme giriyor. İki düşünür örneği:

Slavoj Zizek, içine düşülen tehlikelerden kurtulabilmek için, “Gerçek çok kültürlülüğü, Osmanlı’nın öğretebileceğini” söylüyor. Yunanlı Prof. Dr. Dimitri Kitsikis, “Benim 50 yıllık hayalim, Osmanlı döneminde 400 yıl boyunca kardeşçe yaşamış iki toplumun tekrar bir araya gelmesiydi. // Bende üç pasaport var. Yunanistan, Fransa ve Kanada. Ama kalbimde hâlâ yalnızca Osmanlı İmparatorluğu vatandaşıyım”.

Amerika’da “Wall Street’i İşgal Et” eylemlerinin korkuttuğu medya devi Murdoch gibi zenginlere, Murdoch’ın gazetesinde, “Osmanlı gibi, zenginler vakıflar kursun” tavsiyesi yapılıyor. Bu, dışarıdan bakıp cevizin kabuğunu ceviz zannetmektir. Osmanlı’yı Osmanlı yapan İslam’dır. İslam’da vakıf, sadece yardım değil, fakirle gönül bağlarından küçük bir semboldür.

İslam, “Güler yüz, tatlı söz, arkasından eza gelen sadakadan üstün” der. İslam, zengin fakir kardeşliktir. Sembolü Kabe’de evrensel bir hayat sembolüdür. Osmanlı kurumlarını İslamsız düşünmek, ruhsuz ölüyü insan, ceviz kabuğunu ceviz sanmaktır.

“Bir ırmakta iki kere yıkanılmaz. O sular akıp gitmiştir”. Şekil olarak Osmanlı tarihin malıdır. Ruh olarak, Kur’an-ı Kerim’dir, İslam’dır. İslam, solmayan, pörsümeyen, tek harfi düşmeyen, her an taze bir yenidir. İslam, “İki günü birbirine denk olan zarardadır. Müslüman zararda olmaz” diyor. Osmanlı, İslam’ı yaşadığı, “Şeriatın kestiği parmak acımaz” dediği için çağının cihan imparatoru olarak asr-ı saadeti yaşattı.

İslam’ı yaşayıp yaşatmakta dününde kaldığı için gitti. Şimdi Müslüman, global çağın asrı saadetini inşa ile sorumludur. İslam’ın daveti, hiçbir özel gruba değil tüm insanlığadır.

Kayı Beyliği, Anadolu Beyliklerinin en küçüklerindendi. Halid bin Velid, İslam’a ilk girenlerden değildi. “Allah’ın Kılıcı” olarak müjdelendi. Tüm insanlığın dini.

İnsanlığın sorunu, insanla İslam arasındaki bütün engelleri kaldırmaktır.

Şehit, insanlık baharının bedelidir. Zulüm, kendi kendini çökertmeye devam ediyor. Müslüman’a düşen, İslam davetine en güzel söz ve örneklerle hız vermek; henüz Müslüman olamamışlara düşen, şartlanmışlıktan kurtulup İslam’a akıl ve anlayışla yaklaşmaları ve sonra tüm insanlık tam bir kardeşlik ve dayanışmayla fitneleri dışlayıp, iyiliğe liyakat kazanarak, iman, bilgi, ihlas, gayret ve fedakarlıklarla global çağın evrensel asr-ı saadetini tüm insanlık olarak yaşamaktır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hasan Aksay Arşivi