Serdar Arseven

Serdar Arseven

Karınca, kirpi, eşek, üniversite!..

Karınca, kirpi, eşek, üniversite!..

“Sağlam” ile “çürük” arasındaki ayrımın göz kararı yapıldığı Van’da, 7.2’nin yıkamadığı ama haylice yorduğu binalara girenlerden bir kısmını, bu kez 5.6’da kaybettik.

Sayın Başbakan, “Siyasi hayatıma mâl olsa da, çürük binalara savaşa devam!” diyor ama görünen o ki, ortadaki sıkıntı en az 10 Başbakan tüketecek kadar büyük.

Erciş’deki yıkımı gözlerimle gördüm; ayakta kalabilen binaların neredeyse tamamı yıkılacak yer arıyor...

Van’da, Ticaret Odası’nın devasa binasındaydım, 4.5’lik artçı sırasında...

Merdivenleri çıkarken gördüğüm ve fotoğrafladığım çatlağa inişte baktım, biraz daha uzamış...

Hangi binaya güveneceksin!..

¥

Evet, “Kentsel dönüşüm” yürüsün, binalar yıkılsın ve TOKİ binaları benzeri “sağlamları” yapılsın...

Zararın neresinden dönsen kâr ama neredeyse her karış toprağı çok yakın deprem tehdidi altında bulunan bir ülkenin daha başka tedbirleri de gündemine alması lazım...

Mesela;

Depremin önceden yani vatandaşların binaları terk etmesine yetecek kadar süre önceden bilinmesi mümkün mü?..

¥

Deprem uzmanı Oğuz Gündoğdu...

“Elbette” dedi...

“Deprem önceden tahmin edilemez yaklaşımı bilimsel değildir. Hele üniversitelerimizin savunabileceği bir yaklaşım hiç değildir. Marmara depreminden önce tam 1026 adet olgu saptandı. Bu belirtiler kitaplaştırıldı. Bir bilim adamımız çıkıyor (Berk Üstündağ), bir grup bilim adamı arkadaşıyla birlikte doğayı gözlüyor. Doğa Hareketleri Araştırma Derneği adlı bir dernek var, sürekli takiple anormallikleri bildiriyor. Bizdeki depremler sığ oldukları için hayvanlar hatta insanlar üzerinde gözlemlenebilir etkiler meydana getirmekte.

Bu bir avantaj... Sözkonusu etkiler, kısıtlı imkanlara sahip bilim adamları tarafından takip edildi, raporlar hazırlandı. Bunlara destek verilmesi gerekiyor... Üniversitelerimize düşen görevler var... Bölgelerindeki doğa hareketlerini niçin incelemezler, bunu sorgulamak gerekiyor!.. Bir Japon ya da Amerikalı çalışma yapsa hemen üzerine atlarlar, ama bizim bilim adamlarımızın çalışmaları ile ilgilenmezler. Bu aşağılık kompleksini yenersek depremi çok anlamlı bir süre öncesinden haber alıp, can kaybını asgariye indirebiliriz.”

¥

Evet, doğayı gözlemlemek...

Van’da, 7.2’lik depremden 20 gün önce, köylümüz “topraktan alevlerin çıktığı”nı duyurmaya çalıştı ama köylü ile mesela Van 100. Yıl Üniversitesi arasında herhangi bir ilişki bulunmadığından, üniversiteler topluma hâlâ kapalı olduğundan bu “veri” göz önünde bulundurulmadı.

İhmaller ihmaller...

¥

Marmara depremi, 1 hafta öncesinden biliniyordu. Uzmanlar ısı farklılaşmalarından yola çıkarak, Yalova Termal’de bulunan kaynak sularını incelediler. Dönemin Başbakan’ı Ecevit, toplumda gereksiz yere panik oluşturma kaygısı ile raporlar önüne gelmiş olmasına rağmen, kulak üstüne yatmayı tercih etti.

Ve bugün gördük ki bu tavrın faydası yok, paniklemek gerekiyorsa panikleyeceğiz...

Deprem bizim gerçeğimiz...

Bunun için her türlü “bilimsel gözleme” itibar etmek durumundayız.

İşte, Bursa Gemlik’ten bir haber:

Doç. Dr. Hakan Kutoğlu, 1855 yılından beri büyük bir depremin meydana gelmediği Gemlik’teki “birikmiş stres”e dikkat çekiyor.

Kutoğlu ve arkadaşları, Bursa ve Erdek’teki gelişmeleri izlemeye karar verdiklerini ve çalışmaları sonucunda fayda 23 kilometrelik ilginç bir deformasyona rastladıklarını belirtiyor...

Ve “Gemlik’e dikkat” diyor.

Doğru mu yanlış mı?..

Bir üniversite olsa da araştırsa!..

¥

Bir Kadir Sütçü var, bilir misiniz?

Ziraat Fakültesi mezunu.

Eğitim Fakültesi’ni de bitirmiş. Halen öğretmenlik yapıyor.

Ve de karıncaların hareketlerini takip ediyor...

Düzce depreminden hemen önce, bahçesinde dolaşırken karınca kolonilerinin erik ağacının kökünden gövdesine doğru telaşla kaçıştıklarını fark eden Kadir Sütçü, bu işe iyice kafayı takmış...

Evinde 24 bin karınca ile kurduğu kolonileri, meteoroloji haritalarını ve bulutları incelemeye başlamış ...

Büyük depremlerin öncesinde karıncaların toplu halde öldüğünü fark etmiş...

Yer altında büyük stres var...

Van’da ve başka yerlerde toprak yanıyor, göl çekiliyor... Karınca, fare, kirpi ön uyarı sistemi gibi çalışıyor...

Eşekler çalışıyor!..

Çalışmayan üniversitelerimiz!..

Önceki ve Sonraki Yazılar
Serdar Arseven Arşivi