Böyle muhalefetle ben de kazanırım!

Böyle muhalefetle ben de kazanırım!

Başbakan Erdoğan’ın basın temsilcileriyle yaptığı toplantıda meslektaşlarını ihbar girişiminde bulunan gazeteci kılıklı adamların ciddi bir şeref sorunu vardır.

Bundan birkaç yıl önce kendisine en olmadık hakaretlerde bulunan bu insanları adam yerine koyup dinleyen Başbakan’ın da kendisini ‘’Ben ne yapıyorum’’ diye sorgulamasında yarar vardır.

Emin olması gereken bir gerçek var, bugün çıkar için yanında olanlar, yarın kendisine en büyük ihanette bulunacak olanlardır.

Onların fikir ve destekleri bugün hoşuna gidebilir ama ona Türkiye tarihinde yer bulacak olan değerlendirmeler, olumlu işlerini destekleyenler, yanlış gördüklerini eleştiren insanlardan gelecektir.

Bu, Başbakan Erdoğan’ın genelde medyaya yaklaşımıyla ilgili değerlendirmem.

Sayın Başbakan, Van’daki gerçek durumu medyanın yayınları sonucu değil de, kendi çıplak gözleriyle görmek zorunda kalmışsa, bunun suçlusu çevresindeki durumu iyi analiz edemeyenler.

KCK operasyonlarına gelince, bu operasyonları ilk günden beri doğru ve yerinde buluyorum.

Eğer, PKK’lı Kürtler siyasete geçiş yapmak niyetindeyse, bunun için ellerinde BDP ve teşkilatları var, bu bir.

İkincisi, dağdan ovaya geçen veya geçmek isteyenlerin silahlara kesin veda etmesi gerekir.

O nedenle KCK’yı Kürt militanların ovaya inmesinin yolu şehir gerillalığı değildir.

Ama bir başka gerçek daha var; o da KCK, PKK operasyonlarıyla birlikte demokratikleşme paketinin de birlikte yürümesi gereği.

Son birkaç yıldır bu alanda çok ciddi adımlar atıldığını söyleyemeyiz.

Ortadoğu’daki gelişmeler Türkiye’ye büyük riskler kadar fırsatlar da sunuyor.

Türkiye’nin önünde iki yol var: Ya, Suriye dahil, bölgedeki tüm Kürtlerin haklarının savunucusu olarak muhtemel bir federasyonun temellerini atmak ya da kanlı bir ayrışma veya birlikteliğe gitmek.

Dünyanın bugün geldiği noktada, geri çekilip tabloyu doğru okuyabilmenin önemi büyük.

Bu kadrolar bunu yapma kabiliyetine sahip.

Sayın Başbakan, il dönemleriyle son seçimden bu yana olan performansını kıyaslasın.

Tempo, çalışma temposunu değilse de, ekibinin uyumunu, başarı çizgisini kendi değerlendirsin.

Memnunsa, diyecek bir sözümüz olamaz.

Ancak, kabul etmek gerekir ki AK Parti’nin bugün geldiği noktada, hele bugünkü atmosferde, kendi performansı kadar, çapsız bir muhalefetin rolü de önemli.

CHP’de Sarıgül sesleri

Bu partiyi yakından takip eden arkadaşlarımız, hem parti tabanının, hem de İstanbul sermayesinin Kemal Kılıçdaroğlu’ndan umudu kestiğini belirtiyor.

Bu kesimlerle işbirliği içinde olan Gürsel Tekin’in Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül ile işbirliğine gittiği ve partiyi iktidar alternatifi yapabilmek için kolları sıvadığı kulağıma geldi.

Mustafa Sarıgül, kurmak üzere olduğu siyasi parti çalışmalarına Kılıçdaroğlu’nun devreye girmesi sonucu ara vermişti çünkü hem CHP’li medya, hem asker, hem de İstanbul sermayesi Kılıçdaroğlu’nun arkasında hizaya geçmişti.

Bu tablo bugün tamamen değişti.

O yüzden Sarıgül’ün şansı çok yüksek diyebilirim.

Hem parti tabanı açısından, hem de seçmen açısından böyle görünüyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi