Hasan Karakaya

Hasan Karakaya

Baba’lar gitti, mafya bitti... PKK niye bitmesin?

Baba’lar gitti, mafya bitti... PKK niye bitmesin?

Geçenlerde, gazetelerin birinde, bir haber vardı... “Babalar gitti, mafya bitti” başlıklı haberde özetle deniliyordu ki; “Yer altı dünyası son 5 yılda gündemden düştü... Liderleri hapse giren suç örgütleri dağıldı.”

Gazetenin haberi, Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan bir “rapor”a dayanıyordu.
Raporda, tüm mafya liderlerinin hapse atıldığı, üyelerinin hepsinin dağıldığı belirtiliyordu.
Rapora göre;
2006-11 arasında mafyanın para kaynakları kurutuldu. 829 operasyonda ele geçen 12 bin 722 çete üyesinden 5 bin 604’ü tutuklandı. Yeni oluşumlara izin verilmedi ve mafya gündemden düşürüldü.
Gerçekten de, bugün;
Alaattin Çakıcı, Sedat Peker, Sedat Şahin, Nuriş Kardeşler, Yakup Kürşat Yılmaz, Yaşar Öz, Tekin Baykal, Ayvaz Korkmaz, Erol Evcil, İsmail Hacı Süleymanoğlu, Gannemoğulları, Beşoklar ve Babatlar gibi örgüt liderlerinden bahseden var mı?..
Esameleri bile okunmuyor!..
Oysa, bu adamlar, bir zamanlar, “Seni mermi manyağı yaparım” tehdidi savurduğunda, muhatabının dizleri zangır zangır titrer ve hatta altına kaçırırdı!..
Şimdi, hepsi içeride!.
Yani;
“Baba’lar gitti, mafya bitti!”
Yenilerine de göz açtırılmıyor!..
TERÖRÜN AĞABABALARI!
Hani, diyorum ki;
“Mafyayı çökerten” bu taktik, acaba PKK ve KCK’ya da uygulanamaz mı?
Tabiî, onlarla “yasal yollar”la mücadele etmek hayli zor... Çünkü bu adamlar, kolay kolay “teslim” olmazlar!..
Çekilseler bile;
“Vuruşarak” çekilirler!..
Yani, onları “sağ” yakalamak, biraz zor iş!..
O halde?..
O halde, bunların hesabını “in”lerinde göreceksin!.. Bir şekilde, sızacaksın inlerine, orada icabına bakacaksın!..
Meselâ, Türkiye’nin başına Murat Karayılan mı musallat oluyor?.. Meselâ Suriye asıllı Fehman Hüseyin veya Cemil Bayık ve diğerleri mi musallat oluyor?..
“Bütün PKK’ya karşı” operasyon yapmak yerine, bunların icabına “birer birer” bakacaksın!..
“Liderleri hapsedilen mafya” nasıl dağıldı ise, “liderlerinin icabına bakılan PKK” da öyle dağılacaktır!..
Yani, “toplu hedef”lere yönelip, “karavana atışlar” yapmak yerine “nokta hedef”lere yöneleceksin!..
“Gövde” ile uğraşmak yerine “kelle”yi hedef alacak, önce “kelle”yi devireceksin!..
Çünkü, “kelle” gittikten sonra, “gövde”nin ayakta durması mümkün değildir!..
PKK, SERSERİ MAYIN GİBİ!
Ki, bugünler “en uygun” günlerdir! Çünkü PKK, özellikle “25 askerin şehit olması”ndan sonra düzenlenen hava ve kara operasyonlarında “çok ağır kayıplar” vermiş, tam bir “şaşkınlık” ve “panik” yaşamaya başlamıştır!..
Üzerine “Aerosol” sıkılmış “sinek”ler gibi, sersemlemiş, tam bir “serseri mayın”a dönmüştür!..
Kazan Vadisi’nde, bombalanan bir mağarada “göçük” altında kalan “35 terörist”in başına gelenler, tam bir “şok” yaşatmıştır PKK’ya!..
O kadar “sersemlemişler”dir ki;
Hem de “toplu” olarak, patır patır “polisin kucağına düşmeye” başlamışlardır!..
Tabiî, “silahları”yla!..
Van’da “4 terörist”in, Mersin’de “7 PKK’lı”nın, Kilis’in Elbeyli ilçesinde “3 kadın terörist”in, Eruh’a bağlı Bokan Köyü’nde, kod adı “Amara” olan ve soyadını “Apo”dan alan Güven Öcalan adlı teröristin öldürülmesi, PKK’nın “operasyon manyağı” yapıldığını ortaya koyuyor!..
12 Kasım günü de, Mersin’in Aydınlık ilçesinde “7 PKK’lı” yakalanmış!.. Ki, bunlar “4 polisi şehit eden” teröristlermiş!..
Uzun lâfın kısası;
PKK’da “ciddi bir dağınıklık” var!..
Bu yüzden de, “ciddi bir eylem”e kalkışmaya mecalleri yok!..
“Sessiz bir bekleyiş” içindeler!..
Yalnız, şu da bir gerçek;
“Su uyur, PKK uyumaz!”
Bu sessizliğe aldanmamak gerek!..
Çünkü, hayvanların “en güçlü” ve dolayısıyla “en tehlikeli” oldukları an, “can çekiştikleri” andır!..
Sığırlar “kurban” edilirken görmüşsünüzdür... Boyunlarına bıçak vurulup da kan fışkırmaya başladığında, boşta kalan bacaklarını öyle bir savururlar ki, birine isabet etse, duvara yapıştırır!..
PKK, şu an “yaralı”dır!..
Çok kan kaybetmiştir!
Dolayısıyla, onu “yaralı” bırakmak çok tehlikelidir!.. “Kelle”sini “gövde”den tamamen ayıracak ve “son nefes”ini verinceye kadar kontrolü elden bırakmayacaksın!..
Zira, her an bir “delilik” yapabilirler, her an büyük bir hedefe saldırabilirler!..
Bunu önlemek için;
“Kelle”leri koparmak şart!..
Öyle sanıyorum ki;
Devletin elinde, hangi “PKK lideri”nin nerelerde olduğuna, “ne gibi zaafları” bulunduğuna dair “istihbarat raporları” vardır!..
O halde, bu “zaaf”ları değerlendirilmeli ve icaplarına bakılmalıdır!..
TEOMAN KOMAN KAFASI!
Devlet, “Teoman Koman gibi” düşünürse hem yanlış yapmış ve hem de “terörün palazlanması”na yol açmış olur!..
Hatırlarsınız;
Yanılmıyorsam 1993 yılında, dönemin MİT Müsteşarı olan Teoman Koman, MİT’in kapılarını ilk defa basına açmış ve gazetecilerle “sohbet toplantısı” düzenlemişti.
O toplantı esnasında, bir gazeteci şöyle bir soru sormuştu Koman’a;
“Abdullah Öcalan şu an nerede?”
Teoman Koman, şu karşılığı vermişti:
“Yarım saat içinde nerede olduğunu tesbit eder, iki saat içinde de icabına bakarız!”
Aynı gazeteci, tekrar sormuştu:
“O halde neyi bekliyorsunuz?”
Koman, şu açıklamayı yapmıştı:
“Devletler; teröre karşı, terör taktikleriyle mücadele etmezler!”
O zamanki “kafa” buydu!..
Şu hâle bakın;
“Apo’nun yeri yarım saat içinde tesbit edilecek, 2 saat içinde de icabına bakılacak” ve Türkiye “terör belâsı”ndan kurtulacak ama, beyefendi “hayır” diyor; “Biz terör taktikleri uygulamayız!”
Peki, uygulamadın da ne oldu?..
O günden sonra binlerce Mehmetçik şehit oldu, binlerce yüreğe ateş düştü!.. “Terörle mücadele” adı altında, dağlara-taşlara gömülen “yüz milyarlarca liralık bombalar” da cabası!..
Tam aksine!..
Düşman, sana karşı hangi “taktik”leri uyguluyorsa, sen de aynı taktikle karşılık vereceksin!..
“Baskın”sa, baskın!..
“Vur-kaç”sa, vur-kaç!..
“Enseleme” ise, enseleme!..
“PKK’yı bitirmek” istiyorsak, tıpkı “mafya”ya yapıldığı gibi, önce “baba”ları enterne edeceksin!..
“Baba”ları yakalanınca mafya nasıl dağıldı ise, PKK’nın da “ağababa”larını ortadan kaldıracaksın!.. Unutmayalım, “İmame”si olmayan “tesbih”in taneleri şakır şakır dağılır!..
Yoook, “Teoman Koman gibi yapacağım” dersen, daha çook beklersin!..
Bilmem, anlatabildim mi?..







Öcalan’ın arkasındaki asker!
AK Parti Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar’ın iddiaları hayli enteresan... Hayır, enteresanlığın da ötesinde, şok edici!..
TV-8’e yaptığı açıklamada; “1972 yılında Abdullah Öcalan’ı serbest bıraktıran kişi Turgut Sunalp’tir” demiş... Turgut Sunalp’i tanıyorsunuz... Hani, amblemi “horoz”dan olan bir parti vardı ya, işte onun genel başkanı!.. Hani, 12 Eylül Cuntası’nın lideri Kenan Evren, 1983’teki seçim sürecinde “Turgut Özal rüzgârı” estiğini görünce, “Bizim adayımız Turgut Sunalp’tir” demişti de, o parti ancak “üçüncü” olabilmişti ya, işte o Sunalp!..
Şamil Tayyar’ın iddiasına göre;
“Abdullah Öcalan, 1971 Muhtırası’ndan sonra öğrenci eyleminden dolayı gözaltına alınır, tutuklanır!.. 6 ay cezaevinde kalır... Sonra, ne olduysa olur; Öcalan hakkında ağır ifadeler kullanan dönemin askerî savcısı Baki Tuğ, bir anda, yanlışlık oldu deyip, iddianamesini değiştirir!”
Peki, niye değiştirir?.. Çünkü, dönemin Genelkurmay 2. Başkanı Turgut Sunalp, savcı Baki Tuğ’u arar ve der ki; “Öcalan adamımızdır, serbest bırakın!”
Ve Öcalan; 1972’nin Ekim ayında serbest bırakılır!.. Şamil Tayyar’ın bu iddiası; “PKK’yı askerler kurdurdu” şayiasını destekliyor... Yoksa, arkasında “dayı”ları olmasa, Öcalan; “diğer Kürt örgütleri”ni dağıtıp da PKK’yı kuramazdı!..
Bakalım, Kandil’in altından daha kimler çıkacak?..

Önceki ve Sonraki Yazılar
Hasan Karakaya Arşivi