Fatih Uğurlu

Fatih Uğurlu

Kılıçdaroğlu “ya ol, ya öl!”

Kılıçdaroğlu “ya ol, ya öl!”

Efendim, bugün size rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu’ndan naklen fıkra gibi bir hatıra nakledeceğim. Bakalım sonunda nasıl bir çapanoğlu, pardon Kılıçdaroğlu çıkacak?

Elazığ’da meşhur bir Yolyemez Nazmi varmış. Cins bir kafaymış Nazmi; kendine göre tuhaf huyları varmış. Mesela asla kaldırımdan yürümezmiş. Mutlaka yoldan yürür ve gelip geçen arabalara da aldırış etmezmiş. Yine bir gün yolda yürürken, arabanın biri gelip vurmuş Yolyemez Nazmi’ye. Nazmi ikiseksen uzanmış yola. Ama serde delikanlılık var ya, hemen toparlamış kendisini ve ayağa kalkmış. Bir yandan üstünü başını silkeliyor, diğer yandan da endişe ile durumunu soran araç sürücüsüne sesleniyormuş:

- He vallah gardaş, arabana bak, zararın neyse ödek!

CHP Genel Başkanı sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nu her dinlediğimde Yolyemez Nazmi aklıma gelir. Hazret, hiç mi hiç burnundan kıl aldırmıyor. Her haksız konumda bile bir savunması var.

Düşünsenize Dersim’de kendi partisinin iktidarında bir katliam yapılmış, insanlar mağaralarda fareler gibi zehirlenip öldürülmüşler, çocuklar samanlığa doldurulup diri diri yakılmış, binlerce çocuk anasız-babasız kalıp evlatlık verilmiş, halk yerinden, yurdundan edilip sürgüne gönderilmiş.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan çıkıp özür diliyor, bunun bir zulüm olduğunu, katliam yapıldığını söylüyor. Kılıçdaroğlu ise maşallah pişkin! “Başbakanın özrü yetmez” diyor, devlet adına Cumhurbaşkanı Abdullah Gül özür dilemeli!

Pişkinliğin bu kadarı ancak tahsille mümkündür. Adam Acun Ilıcalı’nın “Yetenek Sizsiniz” yarışmasına katılsa kesin ilk turda elenir. Onu CHP’nin başına nasıl ve kimler getirdi doğrusu iki bilinmeyenli denklem. Daha bununla da bitmiyor. Dersim mağdurlarına tazminat ödenmeli, toprak verilmeli de diyor sayın başkan?!.

A benim iki gözüm, kılıcı paslı genel başkanım sen anlı-şanlı bir Dersim (Tunceli) milletvekilisin. Bugüne kadar bu zulümleri bu katliamları hiç mi duymadın büyüklerinden, yoksa kulaklarında bir arıza mı var?

 Bilip de sustu isen bu daha büyük fecaat. Seni CHP’nin başına ana muhalefet lideri olarak getirdiler, sen ise Cem Yılmaz’a rakip olma peşindesin. Sanma ki bu yarışı kazanasın.

Başında olduğun parti, bugüne kadar hep kan ve gözyaşı ile yoğurdu bu memleketi. O yüzden de seçimle bir türlü iktidara gelemiyorsunuz. Gelemeyince de Ergenekon çetelerine ya avukatlık yapıyorsunuz ya da üye olmak için adresini arıyorsunuz. A canım, kendinizi fazla yormayın, zira Ergenekon sizin ruhunuzda, damarlarınızda dolaşan kanda...

CHP bugün yüzde 75’i yıkılmak üzere hazırlık yapılan Türkiye’nin çürük yapı stokuna benziyor. Yüreğiniz yiyorsa sizde bu çürük partiyi geçmişinizle hesaplaşmak pahasına yıkın, yerine yeni yepyeni bir Cumhuriyet Halk Partisi inşa edin. Ki, o partinin içinde gerçekten cumhuriyet de, halk da olsun! Bugün içi boş bir konserve kutusu gibisiniz. Bu halinizle iktidar partisinin hem avantajı, hem de dezavantajısınız. Zira iyi bir muhalefet, iktidarın doğrularına motor, yanlışlarına fren olur. Siz, bu halinizle değil anamuhalefet, cılız muhalefet bile olamazsınız.

Son söz;
Ya ol, ya öl!

Tahir Büyükkörükçü Hocamız ve KON-TV

Bizim evde her sabah mutlaka açılan bir TV programı vardır. Sabah saat 10.00 KON TV ekrana gelir ve mahşeri bir kalabalıkla asıl yuvasına uğurladığımız Tahir Büyükkörükçü Hocamızın banttan yayınlanan sohbeti ve onun gür sadası evimizi doldurur. Konya nire, İstanbul nire demeyiniz... Konyalıyım ama, biliyorsunuz insan doğduğu değil, bazen doyduğu yerde oluveriyor. İlahi bir organizasyon. Biz de hukuk tahsili için geldiğimiz İstanbul’da demir atıvermişiz. Tahir Hocamız, Konya’mızın en büyük camii olan ve neredeyse onunla bütünleşen Kapı Camii kürsüsünden davudî sesiyle vazediyor. Kur’an hizmetine adanan bereketli bir ömür.

Bir vaazında Tahir Hocamızın, “Bu kasetler ben öldükten sonra da yayınlanacak ve inşallah mezarıma nur yağacak” dediğini işitmiştim. Her sabah onu dinlerken bu sözleri bir dua olarak eşimle ve kızımla ona göndeririz. Hocam, kıyamete kadar mezarına nur yağar inşaallah.

Ve bir başka gün Tahir adını Konya’da aynı titizlikle yaşatan belediye başkanı Tahir Akyürek’i dinliyorum. Konya’ya rüya gibi bir kültür merkezi kazandırmışlar. Zindankale Kültür Merkezi Konya 3. Üniversite’sinin hazırlıklarını yapıyor. Konya Teknik Üniversitesi. Konya uçuyor. Aslımızı, asaletimizi kaybetmeden Konya’yı 21. yüzyıla taşıyacak olan herkesi saygıyla anıyoruz. Ve tabii bu yarışta medya ayağını oluşturan Konya TV başta olmak üzere Konya’nın tüm medya organlarına binlerce selam olsun İstanbul’dan.
Anadolu şehirlerini uçuran herkese selam olsun.
Onlar geleceğimizi inşa ediyorlar.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Fatih Uğurlu Arşivi