Hüseyin Öztürk

Hüseyin Öztürk

Maaş Almayan Belediye Başkanı

Maaş Almayan Belediye Başkanı

Demek ki boşuna denilmiyor her konuda “Malatya hep ilklerin mekânıdır” diye. Buyurun bir ilk daha.

Malatya’nın çok şirin ve nüfusu en kalabalık ilçelerinden birisi de Yeşilyurt’muş. 1909 yılında ilçe olmuş. Malatya’yı suya doyuran ve kandıran bir bölge.

Su sesinin işitildiği, işitilmesinden öte; Malatya Gazeteciler Cemiyeti Başkan Vekili ve Malatya Hakimiyet Gazetesi’nin sahibi Kemal Deniz’in ifadesiyle;

“-Ateistleri imana getiren” suyun çıkışı ve bütün bir Malatya halkının bu suyla beslenmesi gibi pek çok ilkleri var şehrin.

Aklı erdiği günden beri insana hizmeti şiar edinen, kimi zaman ticaret yoluyla, kimi zaman siyaset yoluyla, halka hizmetten geri durmayan ve ömrünün en güzel çağlarını, Yeşilyurt belediye başkanı olarak geçiren Mehmet Kavuk ve hayatı, tam da doktora tezi yapılacak önemli simalardan birisi.

Mehmet Kavuk, 15 yıldır Yeşilyurt’ta belediye başkanı. Başkan olduğu günden bu yana da kuruş maaş almamış birisi.

Ekmeğe doymuş, aşa doymuş, kendi kazandığı parasına doymuş ama hizmete doymamış. İlerleyen yaşına rağmen dimdik ayakta, o tarafa koşmakta bu tarafa koşmakta.

Hem sözüyle hem beden diliyle; “Beni ancak Allah imtihan eder ve kontrol eder” diyen bir yapısı var.

Belki söylediklerim bir kısım insanlara abartı üstü abartı gibi gelebilir. Denemesi bedava, Yeşilyurt Malatya’da, başkan da orada, alnı açık, kapısı açık.

Yine Kemal Deniz’in ifadesiyle; “Ekmek var soğan var, Hasan niye ölmüş ki” denilen bir kahvaltı sofrasında başkanla beraber olduk.

O anlattı biz dinledik. Tam bir çarıklı erkânı harp.

“Bu dünyayı geleceği gören insanlar yönetir. Ne işi yaparsak yapalım; işimizi, eşimizi ve aşımızı sevelim” diyerek bizi uğurladı.

¥

Bir de Yeşilyurt’ta şaşkına uğrayan Kayserili hikayesi var.

Hacı Ömer Sabancı bir tarihte Çırmıktı’ya gitmiş. El tezgahlarını incelemiş.

“Fason olarak” iş yaptırmak istemiş. Çırmıktılı bir çocuk, Hacı Ömer Sabancı’ya “rehberlik” yapmış.

Akşam olmuş, Hacı Ömer Sabancı otomobiline binip döneceği sırada Çırmıktılı çocuğa demiş ki:

-“Oğlum bütün gününü bana ayırdın... Bir cebimde kağıt 2.5 lira var... Öteki cebimde demir 2.5 lira... Hangisini istersin?.. Kağıt 2.5 lirayı mı, metal 2.5 lirayı mı?”

Çırmıktılı çocuk; “Amca kendini üzdüğün şeye bak yahu, demir parayı, kağıt paraya sarıp, veriver” demiş.

Bu hikayeden mütevellit derler ki, Kayserililerin kıvrak zekâları Malatyalılardan ihraçtır.

Bu arada, Sabancı deyince akla haliyle Adana gelir. Sabancılar aslen Kayserili’dir. Bu ilave de yine Yeşilyurtluların uyarısıdır.

¥

Velhasıl nefes nefese bir Malatya yaşadık.

Bir daha gördük ve işittik ki; Malatya’nın havasından, suyundan, toprağından; “helal yolla beslenen” kadını da erkeği de yiğit ve temiz insanlar.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hüseyin Öztürk Arşivi