Abdurrahim Karakoç

Abdurrahim Karakoç

Sav/Saklamak çare değildir

Sav/Saklamak çare değildir

CHP Genel Sekreteri büyüğümüz galiba ilk defa milli oluyor...
VAKİT muhabirlerinin telefonuna takılmadan önce Doğan medyanın gözdelerinden değildi..
Ne zaman ki CHP Genel merkezinde vali görünümünde bir siyasetçi ile muhabbete daldı, telefonu açık kaldı. O gündür-bugündür önder Sav efendi, milli takımda oynuyor..
Bırakın oynasın..
Gölgede kala kala canına tak demişti muhakkak.. Eline geçen fırsatı değerlendirmesinde bence bir mahzur yoktur..
Ancak, Hac'ca gitmeye niyetlenen partidaşını fena şekilde hırpaladığı gibi, Hz. Muhammed (sav)'e de hakaret etme cüretinde bulundu..
Ve yıldızı parladı..
Bunu derken halk içinde, kamuoyu nezdinde yıldızının parladığını vurgulamak istemiyorum..
Kartel medya sevdi garibimizi..
Kendisi de bu sevgi halesinin arasına girince "Yahu ben ne imişim" havalarına girdi, ağzının fermuarını açık bıraktı..
Profesörlere çatıyor/Profesörcükler/ diye aşağılıyor aklınca..
CHP sınırları dışında kalan gazetecilere "Zavallı Yazarlar" iddiası ile bir seviye imtihanı veriyor..
önder Sav enine boyuna tahlil edilmesi gereken siyasetçi.
Bağımsız basını "gerici" sıfatıyla töhmetlendirmesi hayli enteresan..
Benim aklıma, acaba Baykal'ın yerine mi oynuyor şüphesi geldi..
Sevgili CHP'liler, savunma içgüdüsü ile önder Sav'a arka çıkmanız, meseleyi savsaklamanız ya da SAV/Saklamanız ilerde aleyhinizde delil olabilir..
SAV/Saklamayı terk edin lütfen..
Şu söze dikkatinizi çekerim:
"Beni gerici basın genel sekreter yapmadı.. Mustafa Kemal'in CHP'sinin Kurultay'ı seçti beni.. Benim danışacağım yer gazete sütunlarındaki zavallı yazarlar ya da gerici basın değildir.. Danışacağım yer CHP'dir.."
Hayırlı olsun da ne bu öfke?
Sizi gördüğünüz yere hakaret çamuru sıçratasınız diye seçmemiş herhalde CHP delegeleri..
70'inden sonra çiçeğe duran, meyve vermeye çabalayan ağaççık gibi heyecanlısınız belli..
"Mustafa Kemal'in CHP'si..."
Büyük ve hayal kırıcı bir iddia..
Tek lider, tek parti, tek kişilik karar dönemine mi hasretlik çekmektesiniz..
Mustafa Kemal, kurduğu partiye "CHP" ismini verdi diye kıyamete kadar Türk milleti CHP'li mi olacak? Olması şart mı?
Genel başkanları da aynı sivri lafları etmişti..
Seçim sürerken "Atatürk'ün partisi ve diğerleri" çirkin bir iddia olarak kaldı zihinlerde..
Ve seçim oldu, CHP iktidarın yakınına bile varamadı..
Ne yani?
Türk halkı Atatürk ile mi girmişti seçime?
Eğer öyle diyorsanız, kaybeden siz misiniz, yoksa kurucu lideriniz Mustafa Kemal mi?
Neden bu CHP'lilerin iddiaları ölçüsüz olur.. Neden sadece bazı değerleri, öne çıkarır; mesela Atatürk'ü, Cumhuriyet'i, Vatan'ı, (demokrasiyi diyemiyorum) çünkü CHP demokrasiden ta İnönü döneminde vazgeçmişti..
Bir zaman TSK'nın gölgesinde oynadılar.. Şimdi de YY'nin (Yüksek Yargı mensuplarının) gölgesinde 'delilo' türküsü söyleyip ayak sürüyorlar..
Kimde agresif haller sezerse bu millet ona ne iktidar verir, ne taktirlerini sunar..
Siz ki:
Cumhuriyet'i harcadınız, Atatürk'ü harcadınız, TSK'yı bayağı harcadınız ve son olarak Yargı'yı harcamaya niyetlendiniz..
Ayıp ve tehlikle bir oyun bu..
"Partimizi Atatürk kurmuştu.."
çağırın gelsin, sizi teyid etsin, biz de inanalım.. Anıtkabir'e dilekçe götüreceğinize Atatürk'ü konuşturun.. Ya da dirileri ölülere idare ettirmeyin.. çünkü Atatürk böyle isterdi..
----------
Kavga uzadıkça kıtala dönüşür
Su bile dövdükçe metale dönüşür
Bir gün senlik-benlik araya girerse
Mızrak çotanağa-çatala dönüşür.


Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdurrahim Karakoç Arşivi