Serdar Arseven

Serdar Arseven

Fransa’ya boykot... Osman Paşa!..

Fransa’ya boykot... Osman Paşa!..

Fransa domuzluğunu yaptı...

“Türkler, Ermenilere soykırım uyguladı!” zırvasına karşı çıkmanın “suç olduğuna” hükmetti...

Şimdi... Eylem zamanı da... Nasıl olacak?..

Türkiye’nin bugüne kadar göstermeye çalıştığı tepkiler maalesef umduğumuz etkiyi meydana getiremedi.

Bizler...

Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül tarafından defalarca aramasına rağmen telefona çıkmayan “eş durumundan boynuzlu” Sarkozy şeyine, “Korktu, tırstı” vesaire diyerek kendimizi mi avutmuş oluyoruz acaba?..



İşte... Fransa çok sayıda gurbetçimizin yaşadığı bir ülke.

Almanya’dan, Avusturya’dan, Hollanda’dan vesaire Fransa’ya geçiş çok kolay.

Hani, Paris’te yüzbin “Türk”ün katılacağı bir “protesto gösterisi” organize edilemez miydi?..

Veya edilemez mi?..

Milletvekillerimizi bekleriz; topluca gitsinler ve Fransa’nın göbeğinde “Soykırım iddiası alçakça bir iftiradır!” diyerek “suç” (!) işlesinler.

Bu da mı olmaz!..



Bir de “boykot” çağrıları var...

“Fransız ürünlerini boykot edelim.”

Tamam...

Ben boykota şimdiden başladım da...

Türkiye’nin “üretim yapamadığı” alanlarda hangi ülkenin malını alacağım?

Derin devletine, “Türk kundaklatan”, Türkiye’nin darbeci partisiyle, andıç medyasıyla “Türkiye’yi vurmak” için işbirliği yaptığı belgelenen...

‘Kirli Vakıf’çı Almanya’nın mı?..

Ya İsrail mallarına ne dersiniz?..

Ünlü markaların çoğunda “doğrudan veya dolaylı” olarak “Siyonist” imzasının bulunduğu malûmunuz!..

Siyonist’in malını mı alayım?..

Milyonlarca Müslümanı çatır çatır katleden, onbinlerce Müslümanın ırzına geçen ABD’nin malına mı itibar edeyim?..

Yoksa... Doğu Türkistanlı kardeşlerimizin katili Çin’in malına mı?..



Evet, ekonomisi güçlü olmayanın “Onur”una sahip çıkması, -kabzımal hakemin tabiri ile- “Kodum mu oturtması” da pek mümkün olmuyor!..

Ve tabii, evrensel ölçekte anlam ifade eden “Güçlü Markalar” oluşturamamışsan “Boykot”un da, “tırı vırı” oluyor!..



Bunları, THK Genel Başkanı Osman Yıldırım Paşa, THK Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Ünsal Ban ve kalabalıkça bir grup üst düzey bürokrat arkadaşla bir araya geldiğimiz toplantıda bolca konuştuk.

Bizden destek...

Geçmişte milletin değerlerine göz dikmiş olmasından dolayı yönetimlerini devirdiğimiz Türk Hava Kurumu, bizi “Ele muhtaç” olmaktan kurtaracak “uçaklarımızı” üretsin!..

Kim yapacaksa, “adam gibi” yerli otomobillerimiz de olsun...

Ve markalarımız, markalarımız!..

Bunları yapmadığında...

Esip gürlemen, fazla bir anlam ifade etmiyor.

Bir kucaktan kurtulsan, maalesef başka bir kucakta buluyorsun kendini!..



Esas mesele şu:

Acı ama gerçek; bugüne kadar birbirimizi yemiş olmanın faturaları karşımıza çıkıyor.

Kirli darbeciler, “Siyonizm’in kemik yalayıcıları” bugüne kadar, kısır tartışma konularıyla meşgul ettiler hepimizi...

Şimdi...

Önümüzde “büyük hamleler” gerçekleştirebileceğimiz “istikrarlı” bir süreç var.

Dokuz yıllık AK Parti iktidarı boyunca yapılanlar yapıldı, yapılamayanlar için çok önemli ve hayati bir süreç...

Bu imkan her zaman ele geçmez ve korkarım ki kaybedildi mi bir daha ele geçme ihtimali yok denecek kadar az olur!..



Şimdi...

Bundan sonra, “Laiklik elden gidiyor!” yollu, abuk sabuk iddialarla ortaya çıkan her kimse, “vatan haini” olarak damgalanmalıdır!..

Türkiye’nin enerjisini “kısır tartışmalara” yönlendirmek ihanettir!..

Bizim önyargımız yok..

İşte; Türk Hava Kurumu düne kadar “Milletin derilerine gasp eden” bir oluşumdu...

Bugün, “İtalyanlara Yangın Söndürme Uçağı” kiralayacak noktaya geldiyse...

Ve deri paralarıyla filan değil, alanından elde ettiği gelirlerle, “yüzde yüz yerli uçağımızı” üretecek bir noktaya doğru yol alıyorsa...

Bunu desteklemek de bizim için görevdir!..

TÜSİAD, TOBB öncülüğündeki “Fransız kahpeliğine tepki” hareketine verdiği desteği sürdürür ve diğer alanlarda da milletimizin gözüne girmek için gayret sarf ettiğini gösterirse...

Ona karşı da bir “rezerv”imiz kalmaz!..

Maksat: Bağcı dövmek değil, üzüm yemek!..

Hedef: Yeniden Büyük Türkiye!..

Önceki ve Sonraki Yazılar
Serdar Arseven Arşivi