Abdulkadir Özkan

Abdulkadir Özkan

Suriye ve Irak nereden güç alıyor?

Suriye ve Irak nereden güç alıyor?

Irak'ta Maliki, Suriye'de Esat Türkiye'ye karşı kabadayılık taslarken bu gücü nereden aldıklarını doğru değerlendirmek gerekiyor. Gerek Maliki gerek Esat Türkiye'nin iç işlerine karıştığını, buna hakkının olmadığını ileri sürüyorlar.Tavırları bununla da sınırlı kalmıyor adeta iç işlerimize karışanlara gereken cevabı veririz demeye getiriyorlar.
Hemen belirteyim ki ülkelerin iç işlerine müdahale o ülkelerin bağımsızlıklarına müdahale anlamına gelir. Bu bakımdan buna hiçbir devletin hakkı olamaz. Ne var ki günümüz dünyasında artık bazı ülkeler hakları olduğu için değil sahip oldukları güce güvenerek ülkelerin iç işlerine müdahale ediyorlar. Müdahalenin de ötesinde ülkeleri işgal ediyorlar. Ne acıdır ki ülkeleri işgal edilirken seslerini çıkarmayanlar/çıkaramayanlar nedense bazı uyarılar karşısında bir anda bağımsızlıklarını hatırlıyorlar.
Söz gelimi Irak işgal edilirken bugün Türkiye'ye karşı diklenen Maliki ve adamları neredeydiler? Hadi diyelim ki işgali önleyecek güce sahip değillerdi, 10 yıl boyunca niçin işgalcilerle sarmaş dolaş işbirliği yaptılar? Niçin işgalcilerin kendilerine sunduğu koltukları kabul etmekte bir sakınca görmediler? Elbette bu soruların cevabı bizden çok Irak halkını ilgilendiriyor.
Irakla ilgili soruları daha da çoğaltmak mümkün.. Söz gelimi bugün Irak'ın bölünmemiş olduğunu kim söyleyebilir? Böyle olunca bizim Irak bölünürken bir takım makamlar uğruna bu bölünmeye ses çıkarmayanlar bir bakıma Irak'ın taksimine destek verenlerin bugün Türkiye'ye kafa tutmaya kalkışlarını doğru değerlendirebilmek için söz gelimi Maliki'nin kimlere dayandığını, bu gücü kimlerden aldığını doğru değerlendirmek gerekiyor.

ABD yanlısı medya ve yazarlar Maliki'nin bu kabadayılığını İran desteği ile izah etmeye çalışıyorlar. Bu arada Suriye lideri Esat'ın horozlanmalarını da İran desteğine bağlıyorlar. Böylece bölgemizde bir Şii dayanışmasının oluştuğuna vurgu yapıyorlar. Diyelim ki bu yorumlar bir art niyeti değil de gerçeği yansıtıyor... İyi de bugün Irak'ta ortaya çıkan durumun sorumlusu İran mı ABD mi? Yani Irak işgal edilmeseydi bugün Irak bölünmüş durumda olur ve ABD'nin açık ileri karakolu konumuna gelir miydi?
Bununda ötesinde ABD Irak'tan çekilmiş olmakla bu ülke üzerindeki emellerinden vaz mı geçti? Söz gelimi bu ülkeyi işgal edip, parçalara bölmüş olan ABD bunun karşılığı olarak uğradığı maddi kaybını fazlasıyla geri almayacak mı? Kısacası ABD Irak petrolleri üzerindeki hesaplarını bir kenara bırakmış olabilir mi?
ABD Irak'ı işgal ederken hedeflerinden birinin de İsrail karşısında güçlü bir Irak'ın kalmaması değil miydi? Bu bakımdan bugün eğer Maliki Türkiye'ye 'İç işlerime karışma' şeklinde bir meydan okuma tavrı sergiliyorsa bu cesareti kendisine o makamı hediye eden ABD'den aldığını söylemek yanlış olur mu?
Kısacası ABD ve İsrail bölgemizde barış ve huzur istemezler. Bunun içinde bölge ülkelerini bazen açıktan bazen el altından birbirlerine karşı kışkırtırlar. Bunu söylerken elbette ABD'nin her zaman planları doğru çıkar demek istemiyorum. Onların hesapları da şaşabilir. Bu noktada bölge ile ilgili olarak bir gizli ABD-Rusya anlaşması bile akla gelebilir. Çünkü bu iki güç uzun yıllar dünyayı aralarında iki nüfuz alanına ayırarak alanları içinde ortaya çıkan ayaklanmalarda birbirlerine yardımcı olmuşlardır. Geçmiş hatırlandığında Suriye'ye Rusya desteğini bu açıdan değerlendirmek yanlış olmaz. Ancak, bu anlaşma var diye bölge üzerinde ABD'nin tesiri kaybolmuştur demek yanlış olur. Özellikle de Irak ve Suriye'nin Türkiye'ye kafa tutuşunu İran desteğine bağlamak toplumları aldatmak anlamına gelir. Çünkü, İran zaten ABD ve yandaşlarının hedefindedir. Ayrıca İran'ın Irak ve Suriye'yi bir işgale karşı koruması da mümkün değildir. Bu bakımdan İran'ın ABD ve yandaşlarına meydan okumasını devrimci bir ruhla izah etmek mümkündür ama Irak ve Suriye'nin Türkiye ve dünyaya meydan okuyuşlarını İran desteği ile izaha çalışmak doğru değildir: Bu noktada ABD, İsrail ve Rusya'yı unutmak hesapları yanlış çıkarır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdulkadir Özkan Arşivi