Serdar Arseven

Serdar Arseven

“Başbakan Cemaat arasında neler yaşanıyor?” yazısına tepkiler!..

“Başbakan Cemaat arasında neler yaşanıyor?” yazısına tepkiler!..

Geçtiğimiz hafta sonu, “Başbakan Cemaat arasında neler yaşanıyor?” meselesine girmiştik...

Zaman gazetesinin 25. kuruluş yıldönümündeki görüntüler eşliğinde kaleme aldığımız yazıda, Ergenekon çevrelerinin “fitne” üretim faaliyetlerine dikkat çekmiş...

“Cemaat”in özellikle “Ergenekon-Balyoz” süreçlerinin yürütülmesindeki önemli katkısına vurgu yapmıştık. Yazı bir dolu tepki aldı; yarısı olumlu yarısı olumsuz.

Olumlu tepkilerin içeriği malûm; Cemaat son derece kaliteli işler üretiyor, eğitim alanındaki faaliyetleri göğüs kabartıyor, Ergenekon çevreleri en fazla bu oluşumdan rahatsız oluyor vesaire...

Olumsuz tepkilere gelince: Ecevit’in bir dönem Cemaat tarafından desteklenmiş olması üzerinde çokça durulan hususlardan.

Çokça karşıma çıkan;

“Cemaat” mensuplarının “kendilerinden” saymadıkları “Müslüman topluluklarına” karşı pek de olumlu yaklaşmadıkları yönündeki iddia.

“Grup taassubu” bolca kullanılmış...

“ABD” vurgusu sıkça yapılıyor...

İlginçtir; tam da bizim bu yazıya giriştiğimiz dakikalarda, Ergenekon davasından yargılananlara tam destek veren bir “Söz”de gazetenin sürmanşeti dikkat çekiyor:

Cemaat’in faaliyetlerine sıcak bakmayan dindar gruplardan birinin önde gelenine ait beyanlar:

“Ergenekon Amerikan işi!.. ABD İran’a müdahalesine karşı çıkan TSK’daki subayları tasfiye için böyle bir komplo kurdu!..”

Bu “Abimiz”, kendi dünya görüşüne gece gündüz küfür eden, Kur’an’a, namaza, niyaza, oruca, hacca, Hazret-i Peygamber’e, İmam Hatib’e, başörtüsüne açıktan “karşıtlık” yapan bir gazeteye konuşmuş...

Ki bu “Abimiz”, Ergenekon-Balyoz zihniyetinin en fazla hırpaladıklarından...

•

Neyse, sabah sabah moralimizi daha fazla bozmuş olmayalım...

Şimdi...

Bu Cemaat meselesine dönecek olursak...

Mesele, o veya bu grup meselesi değil!..

Bir zamanların, çok değil on sene öncesinin “yargı”sını bir hatırlayın...

O günlerde, bırakın “namaz” kılan bir “Çalışan”ı;

“Nasılsınız?” sorusuna “Şükür” karşılığını vereni bile harcıyorlardı...

Teftiş kurulu raporlarını hatırlayın:

Adalet’te en önemli görevleri üstlenmiş olan bir zat; CHP ağır topu Emine Ülke Tarhan’ın tabiri ile “Militan Yargıçlardan Biri”...

Ne diyordu emri altında çalışan bayanlara?..

“Hem Sünni’sin, hem de bana yakınlık göstermiyorsun? Yükselmen çok zor hatta imkansız!..”

O günler geride kaldı. Hâlâ kalıntıları var ama, şimdilerde yolunuz yargıya düştüğünde, kılık kıyafetinizden, dünya görüşünüzden dolayı “farklı bir hukukla” karşı karşıya kalmayacağınıza dair inancınız çok daha güçlü.

Askeriye’de de bir dolu sıkıntı vardı...

Bakın... Artık... Hakim karşısına çıkan her muvazzaf, emekli, “Darbe planlamak gibi bir alçaklığa asla tevessül etmediğini” söylüyor...

Ama yalan söylüyorlar ama doğru...

Darbe planlamak alçaklık mı alçaklık!..

•

Medya da büyük ölçüde değişti; daha birkaç sene öncesine kadar “Okulda Namaz!” haberlerini manşete çıkartan “eski tüfekler”, şimdilerde epeyce hizaya gelmiş durumda...

•

Türkiye bugün çok daha iyi bir noktada...

Bu noktaya gelinmesinde elbette “Cemaat”in de büyük payı var.

Akit kadrosu, o kırılma anlarında yani 28 Şubat sürecinde “Direnişin kıvamını koyu tutmak” ve meydanın boş olmadığını göstermek suretiyle en büyük katkıyı sağladı.

Milli Görüş hareketi, Rahmetli Erbakan Hoca’nın ifadesiyle, “Darbecilerin pilini tüketti!..”

İsmailağa Cemaati, Kur’an eğitiminin “suç” sayıldığı günlerde, o mübarek suçu (!) ısrarla işlemek suretiyle bu alanı sağlam tuttu!..

Diğer hayırlı oluşumlar da üzerlerine düşeni büyük ölçüde yaptı...

Ve bugünlere geldik...

İş bitmiş değil, hak ve özgürlük alanının genişlemesi, refah düzeyinin artması için atılması gereken birçok adım var.

Bakın; Fransa’ya bir boykot uygulayalım diyoruz da; ne kendi arabamızı üretmişiz, ne kendi uçağımızı...

Üretim olmadan, bağımsızlık olmaz...

Eğitim olmadan, üretim olmaz...

Birçok alanda büyük sıkıntılarımız var...

Bu sıkıntıları aşabilmenin olmazsa olmaz koşulu, “Darbecilerin, muhtıracıların” sistemden tamamen temizlenmesi...

Bunu “Hep birlikte” yapacağız!..

Cemaat; gerçekten de “Kendilerinden olmayanı dışlama” gibi bir tavır içindeyse, vazgeçsin!!!

Ve diğerleri de, Cemaat faaliyetlerini “kötülemek” yerine, “daha iyisini yapmanın” gayreti içinde olsun.

Türkiye bugüne kadar çok vakit kaybetti çok!..

Önceki ve Sonraki Yazılar
Serdar Arseven Arşivi