Ahmet Varol

Ahmet Varol

Geçiş Döneminin Sancıları

Geçiş Döneminin Sancıları

Geçtiğimiz günlerde Tunus'ta ikamet eden, İslâmi camiadan ve değişim süreciyle de yakından ilgilenen kıymetli bir arkadaşımla beraberdim. Kendisiyle epeyden beri tanıştığım ve son görüşmemizde de Tunus'taki gelişmeler hakkında uzun sohbet ettiğimiz bu arkadaşım yaşanılan zorluklar ve sıkıntılar hakkında da bilgi verdi. Zikrettiği örnekler arasında ilginç bir olay vardı. Yeni yönetim mevcut emniyet müdürlerinden birini müdürlükten alıp yine teşkilat içinde başka bir göreve naklediyor. Yani yetki ve etkinlik alanını daraltıyor. Çünkü bunların tümü geçmiş yönetimden kalma ve sicilleri iyi değil. Yeni yönetimin de sistemini oturtma konusunda sağlam altyapı oluşturabilmesi için en önce güvenlik teşkilatını güvenilir şekle sokması lazım. Bunun için de ilk dönemde teşkilattaki idarî mekanizmanın değişmesi yeterli. Ama bir anda olmuyor. Çünkü sadece idari mekanizmada görevlendirmek için bile teşkilatı, sistemi, işleyişi bilen ve boşaltılacak makamları anında doldurabilecek yeterli eleman yok.

Yeni yönetim Bin Ali dönemine ait sicilleri çok kötü olanlardan biriyle değişim sürecini başlatmak istiyor. Ama diğerleri bu tayinin arkasındaki niyet ve amacı fark etmeyecek durumda değiller. Sıranın kendilerine geleceğini biliyorlar. Onun için hemen topluca karşı çıkıyor ve kanunsuz boykot başlatıyor, işlerinin başına gitmeyerek emniyet teşkilatındaki tüm hizmetleri durduruyorlar. Tıpkı Filistin'de Hamas'ın yönetimi devralmasından sonra hükûmetin kontrolünden alınıp doğrudan Başkan Abbas'a bağlanan güvenlik organlarında çalışanların yaptığı gibi.

Tunus'taki boykot üzerine yeni yönetimi destekleyen kitle tüm şehirlerdeki emniyet müdürlerinin evlerini basarak "ya işinize dönersiniz ya da acemiliğimize bakmadan makamlarınızı doldururuz, siz de kendinizi görevi yerine getirmemek ve zorunlu toplumsal hizmetleri aksatmak yüzünden dört duvar arasında bulursunuz" diyorlar. Bunun üzerine işin ciddi olduğunu fark ederek görevlerinin başına geçiyorlar.

Mısır'da diktatör Hüsni Mübarek rejimine karşı aynı safta bir araya gelen insanların bir futbol maçındaki gerilimden dolayı böyle bir birlerini kırarak aralarından 74 insanı katletmeleri makul ve mümkün müdür? Hadiselerin arka planını anlamak için gelişme sürecine bakmakta yarar var. Mısırlı kaynaklardan aldığım bazı bilgileri özetleyerek size aktarmak istiyorum.

Bu ülkenin ünlü liman şehri Port Said'de havanın ısıtılması maçtan birkaç gün önce gerçekleştirilen faili meçhul cinayetlerle başlıyor. Fakat güvenlik organları "faili" meçhul diye olayların üzerine gitmiyor ve failleri ortaya çıkarmak için çaba harcamak yerine üstlerine kül dökerek daha meçhul hale gelmelerini sağlamaya çalışıyor. Bu cinayetler ve daha başka şiddet olayları sebebiyle bankalar özel güvenlik tedbirlerini artırmak zorunda kalıyorlar.

Ülkenin iki önemli takımı el-Ehli ile el-Mısri arasında Port Said'de 1 Şubat Çarşamba akşamı düzenlenecek maç öncesinde tehlikeli aletlerin stada sokulmasını önlemek için hiçbir tedbir alınmıyor. İlginç olan ise hadiselerin çakmağını derin güçlerin adamları oldukları tahmin edilen bazı karanlık kişilerin çakması. Bunların bir kısmı el-Ehli diğer kısmı el-Mısri taraftarı görünüyor. Maç biter bitmez sıcağı sıcağına birbirleriyle ateşli tartışmaya giriyorlar. Sonra da ellerindeki sopalarla, bıçaklarla, kamalarla güya birbirlerine giriyorlar. Çevredeki vatandaşlar ise halis niyetle bunları ayırmak için devreye giriyor. Bu kez ellerindeki aletlerle o vatandaşlara saldırıyorlar ve ortalık bir anda savaş alanına dönüyor. Ne olup bittiğini anlayamayan insanlar hengamenin arasında kalıyorlar ve 74 kişi ölürken bine yakın insan da yaralanıyor. Malum olduğu üzere bu tür kalabalıklar arasında çıkarılan hengame ve panik çoğu zaman böyle büyük felakete yol açar ki özellikle yakın geçmişte değişik ülkelerde birçok örneği yaşandı.

Gerçekleştirilen şiddet olaylarının, provokasyonların ve güvenlik sorununun büyümesine yol açmanın amacı ise oluşturulacak yeni yönetimin işini zorlaştırmak ve en zor meselelerin halli konusunda önünü tıkamak. Tabii bu arada Hüsni Mübarek kalıntısı derin güçler aynı zamanda, kendisine adeta kulluk ettikleri Firavunlarını deviren halktan da intikam almaya çalışıyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ahmet Varol Arşivi