Abdulkadir Özkan

Abdulkadir Özkan

Uludere Olayı tehlikeli gelişmelere gebe

Uludere Olayı tehlikeli gelişmelere gebe

Uludere Olayı ile ilgili araştırmanın sonuçları bir an evvel kamuoyuna açıklanmadığı sürece bazı çevreler bu olayı kaşımaya, insanları provoke etmeye devam edecekler. Acılı insanları tahrik etmenin çok kolay olacağını sanıyorum söylemeye bile gerek yok. Görünen o ki, adına ister kan parası ister tazminat deyin mağdurlara para ödeyerek olayın unutulmayacağını,bununda ötesinde acılı insanlara bu olayı bazı çevrelerin unutturmayacağını ilgililerin görmesi gerekiyor.

Hemen belirteyim ki böylesine bir olayı istismar edenler olmaması gerekir ama maalesef hassa bir bölgedir ve her olayı kullananlar vardır. Özellikle terör örgütü elemanları bunu fırsat gibi görmektedirler.. Bunlara kızılabilir ama bu tahriklere kapılarak bir takım sözler sarf edenlere de insanın fazlaca kızma hakkı olmuyor.

Dünkü bir gazetede Uludere Olayının acılı yakınları ile yapılan bir görüşme yer alıyordu. Haberin başlığını görür görmez insanların nasıl bir yönlendirmeye maruz kaldıklarını görmemek mümkün değildi.Başlıkta, "Olay aydınlatılmazsa Kuzey Irak'a göç ederiz" sözleri yer alırken haberin özetini şöyle vermek mümkün: Uludere'de öldürülen 34 köylünün yakınlarını "Kan parası' açıklamaları üzüyor.Failler bulunsun,yargılansın deniyor.

Bu başlığın ifade ettiği pek çok anlam vardı. Bir defa Türkiye'deki bazı vatandaşlar için sanki Kuzey Irak bir alternatif gibi görülür olmuş.Burada haksızlığa uğradığını düşünenler için Kuzey Irak ümit kapısı ise ayrılık rüzgarlarının estiğini söylemek ve buna Kuzey Irak yönetiminin de destek verdiğini düşünmek yanlış olmaz.Elbette ölen köylülerin yakınlarının faillerin bulunup yargılanmasını istemeleri en tabii hakları.Onlar istemese bile devlet ciddiyeti bunu gerektirir. Bu hususa köşemde çeşitli kereler dikkat çekmeye çalıştım. Bu olayın istismar edildiğini biliyor ve görüyorduk. Zaten işin istismarcıları gizli de çalışmıyorlardı. Buna rağmen hala olayın soruşturma s hasında olmasını anlamak mümkün değil. Olayın faillerinin bulunması bu kadar zor mu? Ya da faillerin bulunması kolayda açıklanmasının önünde ciddi engeller mi var?

Ancak gelinen noktada bu engellerin aşılması gerektiğini söylemek yanlış değildir. Çünkü, olayın unutulmaya terk edilmesi istismarcıların işini kolaylaştıracağı gibi Kuzey Irak'ın bir kurtuluş gibi görülmesine çanak tutacaktır.Gerçekten üzüntü verici bir durumdur.

Gönül ölenlerin yakınlarının içinden birisinin bile faillerinin bulunmamasının karşılığı olarak Kuzey Irak'a göçü bir alternatif gibi ileri sürmemesini arzu ederdi. Çünkü, yanlış bir yaklaşımdır ve bu yaklaşım bölücülerin işine yarar. Bunu söyleyenlerin bölücülük yaptıklarını düşünmek bile istemiyorum. Ancak, gelinen noktada "Paranızı istemiyoruz, işin faillerini bulun' yaklaşımına itirazda kolay değil.Çünkü,ortada ciddi bir olay var ve 34 vatandaşımız bir yanmış istihbarat sonucu hayatını kaybetmiştir.Verilen paralar gidenleri geri getirmeyecektir ama belki acıların hafiflemesine katkı yapacaktır. Ancak, hiçbir insan hayatı para ile ölçülemez. Devlet yanlış yapanları bulup çıkarmak durumundadır. Ne var ki bu işin esas suçluları dışarıda gibi bir izlenim bende giderek yerleşiyor. Eğer içeride olsaydı şimdiye kadar açıklanırdı diye düşünüyorum. Bu bakımdan işin arkasındakini korumak adına devletimizin itibar kaybetmesine izin vermemek gerekiyor. Hem suçlular bulunmalı ve hesap vermeleri sağlanmalı. Hemde hayatını kaybedenlerin yakınlarına tazminatları ödenmelidir. Ayrıca tazminat sözünü sıkça tekrarlamanın da bir anlamı yoktur. Bu hak ise biran evvel ödenmeli, işin o safhası kapatılmalıdır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdulkadir Özkan Arşivi