Ahmet Varol

Ahmet Varol

Doha Ümidin Kapısı Olabilecek mi?

Doha Ümidin Kapısı Olabilecek mi?

Filistin'in diyalog görüşmelerinin son dönemde Katar'ın başkenti Doha'ya taşınması ve son ittifak anlaşmasının burada imzalanması Kahire'nin devreden çıktığı anlamına gelmez. Mısır'ın yeni dönemde Filistin konusunda etkinliğinin artacağını tahmin ediyoruz. Ancak bu sıralarda geçiş döneminin getirdiği sancılardan kaynaklanan iç problemlerine öncelik vermek zorunda kaldığını sanıyoruz. Bu arada Katar yönetimi Filistin ve Suriye konusundaki diplomatik ataklarıyla öne çıktı. Emir Hamid bin Halife, Hamas'ın hem Ürdün hem de Fetih'le görüşmesine aracılık etti, böylece son anlaşmaya da ev sahipliği yaptı.

Doha Anlaşmasının içeriğini şu ana başlıklar altında ele alabiliriz: Geçiş hükûmeti ve öncelikli programı, hükûmetin başkanı, seçim, siyasi tutuklular, FKÖ'nün yeniden yapılandırılması.

Geçiş hükûmetinin tarafları temsil edecek bakanlardan değil, tarafsız uzmanlardan oluşacak teknokratlar hükûmeti olması kararlaştırıldı. Öncelikli programında siyonist işgalin 2008 sonunda başlattığı savaşta tahrip edilen Gazze'nin yeniden inşası, başta pasaportlar ve resmî görevlilerin maaşlarının finansmanı olmak üzere bölünmüşlükten kaynaklanan sorunların çözümü yer alacak.

Geçici hükûmetin başbakanı Mahmud Abbas olacak. Bu da iki makamın yani başkanlık ve başbakanlığın aynı kişiye verilmesi anlamına geliyor ki bir önceki yazımızda dile getirdiğimiz üzere anayasada 2003'te yapılan değişikliğe aykırı. Üstelik 2003'te Yasir Arafat'ın başkanlık makamında yer aldığı sırada böyle bir değişikliği en çok isteyen Mahmud Abbas'tı.

Seçim hazırlıkları Mayıs'a yetişmeyeceği için tarihinin ertelenmesi kararlaştırıldı ama kesin bir tarih belirlenmedi. Fakat geçiş hükûmetinin görevlerinden biri seçim hazırlığı olacak. Onun iktidarı da zaten seçime kadar sürecek.

Anlaşmanın en önemli maddesini siyasi tutuklular konusu oluşturuyor. Abbas yönetiminin zindanlarında, siyonist işgalle istihbarat işbirliği doğrultusunda tutuklanmış binden fazla siyasi tutuklu var. Anlaşma bunların tümünün serbest bırakılmasını şart koşuyor.

FKÖ'nün tüm direniş gruplarını bir araya getiren ve gerek topraklarında gerekse diasporada yaşayan Filistinlilerin tamamını temsil edebilecek bir meclisi olan çatı örgüt olarak yeniden yapılandırılması konusunda Kahire'de kabul edilenler kayıt altına alındı. Fakat bu, medyanın ballandırdığı gibi Hamas ile Fetih'in birleşmesi anlamına da gelmiyor.

Bütün bu konular içinde ihtilaf mevzuu olan tek husus başkanlık ile başbakanlığın aynı kişiye verilmesi suretiyle 2003 öncesi duruma dönülmesinin onaylanmasıdır. Diğerlerinde hiçbir ihtilaf ve itiraz söz konusu değil. Böyle bir ihtilaf ve itiraz olması da doğaldır. Bu tür bir itiraz yüzünden, köklü bir dava için güçlü bir ittifak kurmuş, büyük badireler atlatırken birlik ve bütünlüğünü kararlılıkla korumuş bir teşkilatın hemen bölündüğünü veya bölüneceğini iddia etmek tam anlamıyla saçmalıktır. Ama saçma da olsa, aç tavuğun rüyasında kendini buğday ambarında görmesi gibi siyonist işgalcilerin ve onlarla çıkar ilişkisi içinde olanların ağızlarını sulandırıyor. Bunu biraz normal karşılıyorum da şu internetteki kopyala yapıştır haberciliğini marifet sananların bu tür saçmalıkların üzerine balıklama atlamalarını anlayamıyorum.

Bir önceki yazıda da zikrettiğimiz üzere başkanlık konusundaki itiraz ve ihtilaf sorun oluşturmayacak. Ama asıl önemli olan anlaşmanın bütün olarak uygulanmasıdır. Bu da Abbas yönetiminin siyasi tutukluları serbest bırakma taahhüdünü hiçbir zorluk çıkarmadan yerine getirmesiyle başlayacaktır. Eğer bu gerçekleşmezse ve Abbas yine sözünde durmayıp işgalcilerin dayatmalarına boyun eğerse Doha Anlaşması da bir ümit kapısı olamaz ve yazılanlar yine kâğıt üzerinde mürekkepten ibaret kalır.

Not: Değerli okuyucularımıza Filistin'deki gelişmeleri doğru ve güvenilir bilgilerin ışığında, siyonistlerin yahut onlarla işbirliği içinde olanların çarpıtmalarından uzak ve İslâmi perspektiften izlemek için mutlaka www.filistinhaber.com sitesinden yararlanmalarını öneriyorum. Internet habercilerine de siyonistlerin çarpıtmalarını değil işte bu kaynaktaki bilgileri insanlara ulaştırmalarını ve saçmalıklarla kafa bulandırmak yerine doğru bilgilerle insanların ufuklarını açma çabasına katkıda bulunmalarını tavsiye ediyorum.



Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ahmet Varol Arşivi