Serdar Arseven

Serdar Arseven

O başlık: “Başbakanla Cemaat Arasında Neler Yaşanıyor?..”

O başlık: “Başbakanla Cemaat Arasında Neler Yaşanıyor?..”

Ocak ayının 28’inde ve 1’inde...

“Hakan Fidan” rumuzlu çatışma, henüz gündeme gelmemişken...

Gündeme gelmesine bir-iki hafta varken...

İki yazı kaleme aldık...

Her ikisinin de başlığı:

“Başbakanla Cemaat Arasında Neler Yaşanıyor?..”

•

O günlerde bir takım sağlam bilgiler ulaşmıştı..

Deniyordu ki; “Hakan Fidan’ı köşeye sıkıştırmak üzere büyük bir operasyon başlatılıyor. Oslo Filminin devamı gelecek!...”

Ve dahası:

“Ergenekon bütün enerjisini Cemaat’le Başbakan’ın arasını açmaya yönlendirmiş durumda... Önümüzdeki günlerde, Ergenekon’u ümitlendiren bir takım olumsuz gelişmeler yaşanacak!..

•

O gün sordum:

“Hakan Fidan niçin hedefte... Ve Hakan Fidan’ın üzerine niçin daha da sıkı bir şekilde gidilecek?...”

Dediler ki;

“Hakan Fidan’dan PKK-KCK bağlamında birşeyler istendi... Hakan Fidan da bunları kabul etmedi!..”

•

-Hakan Fidan’dan ne istendi?...

-Reddettiği neydi?..

•

“Şu kadarını söyleyelim: Hakan Fidan’dan istenen, devletin işine gelmeyen ama PKK’nın işine gelen!..”

•

Kulağımıza gelenler, büyük bir “kavga”yı haber veren ön gürültülerdi.

Meselenin bizi en fazla ilgilendiren boyutu; bu süreçte açılacak olan, “Özel Yetkili Mahkeme” tartışmasının, “Ergenekoncular için çıkış yolu” olup olmayacağıydı...

Darbe girişimlerinin sona erdiğini, darbeci zihniyetinin pilinin artık bittiğini, dolayısıyla üzerlerine daha fazla gidilmesinin fayda sağlamayacağını aksine zarar vereceğini söyleyenlere hiç kulak asmadım.

Darbe, bal gibi de olur!..

Hiç kimse, bir “politik” hareketin, “darbeleri” önlemeye kafi olduğunu, yüzde 40’ların, 50’lerin, 53’lerin darbecileri “yollarından geri döndüreceğini” zannetmesin!...

•

Yazıyı daha fazla dağıtmadan, Cemaat-Başbakan işlerine gelmek isterim...

Oslo görüşmelerinin “sızdırıldığı” günlerde Hakan Fidan’ı destekleyen Cemaat’e çok yakın bazı yazar dostlarımız, şimdilerde bu desteklerini çekmiş görünüyorlar!..

“Hakan Fidan” olayının çok fazla büyütülmesi ve işin 250. Madde tartışmasına dökülerek, Özel Yetkili Mahkemelerin kaldırılması...

Ve dolayısıyla darbecilerin önünün açılması gibi bir tehlike, bu dostlarımızın dikkat çektikleri..

Boşuna endişe etmesinler; Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın Özel Yetkili Mahkemeleri kaldırmak gibi bir niyeti yok.

Oradan bir gedik açılmaz...

Gedik açılırsa, “fitne”den açılır!...

Bu süreçte, “Kemal Kıçıldaroğlu”nun oyununa gelmemek hayati derecede önem taşıyor.

Kim ne derse desin; önümüzdeki zor dönemde, Cemaat ve AK Parti’nin ortak değil ama uyumlu hareket etmeleri gerekiyor!..

Bu süreçte her iki kanadı yakından takip eden, hatta biraz yakından takip eden herkes, “Kemal Kılıçdaroğlu” taktiğinin ufak tefek “zehirli meyveler” vermeye başladığını görebilir.

AK Parti içinde “Cemaat”e diş bileyenler var ve Cemaat içinde de “kıvılcımın” üzerine ellerindeki benzin bidonuyla gidenler...

Burada benim ilgilendiğim, çocuklarımıza “Temiz” bir ülke bırakma çabalarının başarıya ulaşması...

Ne yazık ki....

Bugünlerde, KCK’yı, PKK’yı, Ergenekon’u “ümitlendiren” bir takım olumsuzluklar öne çıkmaya başladı...

Ocak sonundaki uyarılarımızda ne denli haklı olduğumuzu gösteren olumsuzluklar...

Aman Dikkat;

Fitneye Dikkat!..



Önceki ve Sonraki Yazılar
Serdar Arseven Arşivi