Hasan Aksay

Hasan Aksay

Sivil toplum kuruluşlarından beklediğim

Sivil toplum kuruluşlarından beklediğim

İnsanlık vicdanından doğan iman, dua, sevgi ve reddin gücünü aşan bir alet, silah olmadı. Özellikle kalıcı ve yapıcılıkta. Silah ve imkan sahibi zalimler, her zaman farklı nedenlerle devrildiler.

ABD’nin Vietnam savaşı baş komutanı, başarısızlığın nedenini anlatırken, “Amerika halkı, Vietnam savaşının gereğine inanmıyordu. Askerimiz bu halkın çocuklarıydı. Dolayısıyla onlar da inanmıyorlardı. İnanmadan yapılan, arkasında halk desteği ve heyecanı olmayan bir savaş kazanılmaz” demişti.

“Benden değilsen düşmanımsın” diyen George Bush, Saddam’ın tek kurşunla olsun karşı koymamasına rağmen, 18 Mart 2003’ten beri, medeniyetler merkezi Irak’ı harabeye çevirme ve soykırıma varan cinayetlerine rağmen gerçek bir mağlubiyet yaşamıştır. İtibar, imkan kaybetmiştir. Kriz davetçisi olmuştur.

Hakk’a dayanmadan, hangi büyük hedefe varılıp istikrar sağlanmıştır? Kızılordu, Afganistan’da kendini yok etti. Bush, Batı’yı da arkasına almasına rağmen kaybetti. Irak saldırısı başlarken bitti. Çünkü insanlık vicdanı, bu vahşete karşı, saldırıdan bir buçuk ay önce meydanlara inerek şahlandı. Sivil toplum kuruluşlarının, bütün dünyada, 15 Şubat 2003’te aynı günde yaptığı, “Zulme, savaşa, saldırganlığa ret!” mitingi muhteşemdi. Bu mitinglere yüz milyonlar katıldı. Dünya eşsiz bir birlik ve vicdan günü yaşadı. Zulüm karanlığını aydınlattı. STK’lar, insanlık vicdanının sesiyle zulüm karanlıklarını aydınlatmaya, destekçilerini ikaz etmeye devam etmelidir.

Seneyi aşan bir zamandır Esat çetesi tanklar, helikopterlerle Müslüman avı yapıyor. Mahalleler harabeye döndü. Şehit sayısı, 10-20 derken 1000’lere çıktı. Her gün dökülen şehit kanlarıyla on bine yürüyor. Yaralılar, zindanlar, işkenceler, sakat kalanlar... Vahşet kesintisiz devam ediyor. Bölge devletleri başta, dünya devletlerinin çok büyük kısmı, vahşet dursun diye gayrette. Ama kanla beslenmek isteyenler de, çarpık dünya düzenine dayamış, “İnsanlık değil, silah kazanmalı. Vahşet sürmeli. Sıra bize gelmemeli” diye, insanlığın gözüne baka baka ellerinden gelen destekten geri durmuyorlar.

Esat vahşetinin bu derece kanlı uzaması devlet yönetimlerinde ibretlik bir ayrım doğurdu. Bir tarafta, “Cumhuriyetiz. Halkın vicdanıyız” nutku çeken, halktan kopuk, halkından korkan yönetimler, vahşet devam etsin istiyorlar. Elbette ümitsizler. Ümitsizliğe rağmen vahşetten çıkar umuyorlar. Diğer tarafta, adları krallık ama milletinden korkmuyor. Adaletine, milletine, siyasi sistemdeki eksiklerini, kansız kavgasız tamamlayacağına inananlar. Evet, inanıyorlar ki, “zalim olan gitsin” diye vahşete karşı canla başla çalışıyorlar.

Gecikmeden beklenen, insanlık vicdanının, 15 Şubat 2003’te olduğu gibi, Esat zulmüne ve zulüm yandaşlıklarına karşı şahlanışıdır. Zulme karşı insanlık vicdanının dünya çapında vahdete ermesidir.

Beklenen, STK’ların evrensel boyutta ses vermesidir! STK’lara ve çağrıya katılacaklara sonsuz teşekkür. Hamd Allah’a...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hasan Aksay Arşivi