Hüseyin Öztürk

Hüseyin Öztürk

Hatunlar Günü

Hatunlar Günü

“Mart ayı dert ayı” derler. Hemen her kesimin kendisine ait etkinlik yapacağı bir derdi vardır. Benim de babamın vefatı bu aydadır.

Dini bütün insanların şehit edildiği ay Mart’tadır. İstiklal Marşı’nın kabul edildiği ay Mart’tadır. Muhtıraların verildiği ay Mart’tadır. “Kadınlar günü” Mart’tadır.

İstiklal Marşı’nı, “Dert ayı Mart’a” katmamın sebebi; bu milletin derdini anlattığı içindir, yanlış anlamaya sebep vermeyelim ve geçelim.

¥

Futbol kadar taraf toplayan ve futbolla ilgilenildiği kadar “malayani şekilde oyalanılan” ulusal meselelerimizden birisi de “kadınlar günüdür.”

Sanırım en az futbol kadar rant getirici olmalı ki, ilgili ilgisiz her kesiminden herkes, bu günle ilgilenmektedir.

Ben de yazımı kadınlar gününe ayırmak istedim fakat şu ayrıntıyla.

-“Yaratılış fıtratına uygun yaşayan kadın, kadındır ve birgün değil, hergün özeldir.”

“Hava, su, toprak ve kadın.” Bu dörtlü, hayatın devamı için olmazsa olmazlardandır. Bu sebeple kadın, bir güne sığdırılıp geçiştirilemez.

Maalesef; havayı, suyu, toprağı nasıl heba edip; hırslarımız, menfaatlerimiz ve nefsimiz uğruna rahatça sömürebiliyorsak, kadını da aynı şekilde heba etmekteyiz.

Yüzlerine maske takmadan, “Biz kadını sömürmüyoruz” diyebilecek ne bir kişi ne bir kurum ne de bir dernek veya teşekkül çıkamaz herhalde.

Yalnız ne yazık ki, gelişmekte olan ve gelişmiş ülkelerde kadınlar avaz avaz bağırarak;

-“Bizi sömürün, sırtımızdan geçinin, istediğiniz her yerde varız” diyerek; kendilerini hayatın merkezine atmaktadırlar.

Oysa fıtrat farklılıklarına iman etseler sömürülmeyeceklerdir.

¥

Öteki devletleri ve milletleri bilemem ama bizde kadının kutsal sayıldığı tek yer vardır. O da kendi kadınlarımızdır.

Sadece kendi annelerimiz, kızlarımız, kardeşlerimiz baştacıdır, gerisi yalan tacıdır.

Biz erkeklerin ya da kadınların iki yüzlülüğü işte buradadır. Kendi kadınlarımızı koruduğumuz kadar başkalarının kadınlarını korumayız.

Her yerde kadını vitrine koyan ve sömüren, kadınlığa dair tüm değer yargıları yok eden kurumların başında ise medya gelmektedir.

Herhalde hiç bir hanım çıkıp;

-“Medya beni sömürmüyor” diyemez. Buna ev hanımları dahildir. Onlar da reklamlar ve dizilerdeki hemcinsleri aracılığıyla tüketime sevkedilerek sömürülmektedir. Geçelim.

¥

Yarın Üsküdar Bağlarbaşı Kültür Merkezi’nde saat 14.00’te Üsküdar Belediyesi ile hanım gazetecilerden oluşan Medyasofa Girişim Grubu’nun organize ettiği farklı bir kadınlar günü paneli var.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin’in katılımıyla gerçekleşecek olan panelin konusu; “Medya ve Kadın.”

“Sınır Tanımayan Göz Olarak Medyanın Ürettiği Kadın” başlıklı panelin moderatörü Sibel Eraslan.

Konuşmacılar; Prof. Dr. Edibe Sözen, İngiltere’de yaşayan ve Müslüman olan gazeteci yazar Sarah Joseph, El Cezire Televizyonunun Arapça spikeri Khadija Ben Ganna ile Balçiçek Pamir.

Panelin sonunda ise Türk sanat müziği sanatçısı Aslıhan Erkişi’nin bir konseri var.




Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hüseyin Öztürk Arşivi