Başlıktaki kelimeyi tırnak içinde kullandım çünkü bana ait bir niteleme değil…
Mehmet Haberal’ın televizyonundaki program yapımcısı Kemal Kılıçdaroğlu’na söylüyordu.

Reklam arasında açık olan kamerayı unutmuştu ikili.

Program yapımcısı diyordu ki; “Bana Haberal talimat verdi. Ne yaparsan yap, bunların oyunu azaltacak ne puştluk biliyorsan yap.”

2009 yerel seçim çalışmalarında AK Parti’nin oyunu düşürebilmek için taktikleri “puştluğa” kadar indirmişlerdi.

Programcı AK Parti’nin oyunu düşürebilmek için neler yaptıklarını detaylı biçimde anlatıyordu Kılıçdaroğlu’na, reklam arası çayını yudumlarken…
Tabi “puştluk” bitmez…

Yerel seçimler geçti, üstüne bir genel seçim yaşadık ve o taktiğin sahibi şimdi CHP Milletvekili…

AK Parti’nin oyunu düşüremedi ama paraşütle seçilmesi garanti yere konup, milletvekili yapıldı.

Yapılan taktiğin “Silivri’den Meclis’e tünel açma” olduğunu Başbakan Erdoğan seçim sürecinde tespit etmişti.

Zaten seçimde CHP boyunun ölçüsünü aldı.

CHP, Ergenekon Terör Örgütü için tünel kazadursun, BDP ise KCK Terör Örgütü için tünelini kazdı.

Çok sayıda tutuklu ismi milletvekili adayı yaparak Meclis’e sokma taktiği izleyen BDP’nin de kazdığı tünel başına yıkıldı.

Puştlukla ve tünelle olmayınca şimdi farklı bir taktik deneniyor.

Konu “milli irade tutuklu” konseptine sokularak AK Parti’nin en hassas olduğu alanlardan birine çekiliyor.

Böylece kendi suçlarına AK Parti’yi de ortak edecekler.

Bu partiler pragmatist olduğu için daha sonra da bunu yine AK Parti aleyhine kullanacaklar.

Hem tutuklu kişileri vekil yaparak AK Parti’yi köşeye sıkıştır, hem bunları serbest bırakarak AK Parti’yi vur…

Nasıl mı olacak?

BDP’nin vekil yaptırdığı tutukluların yargılandıkları suçlardan haberi olan var mı bilmiyorum.

Bunlar serbest kaldıkları an, bu suçlar ve işlenmiş o suçlardan mağdur olanlar gündeme gelerek, milliyetçi kesimde büyük bir tepki oluşacak.

Hatta Engin Alan serbest bırakılsa bile MHP bu durum üzerinden AK Parti’ye yüklenecektir.

Unutmayalım, AK Parti’yi ayakta tutan oy deposu Anadolu insanıdır.
Ve bu insanlar için PKK/KCK çok açık bir kırmızı çizgidir.

Diğer konu AK Parti seçmeninin tamamının hemfikir olduğu Ergenekon yargılamalarıdır.

Mehmet Haberal’ın geçmişte yaptıkları, Engin Alan’ın imzasının bulunduğu dindar insanların fişleme kayıtları ve 28 Şubat faaliyetleri insanların bilgisi dahilinde ve internet üzerinden bir tık ötede…

Herhangi bir Ergenekoncu’nun hapisten çıkması için kalkacak AK Partili vekil eli, AK Parti seçmeninde büyük kırıklıklara neden olur.

Unutmayalım ki seçmeni AK Parti’ye Ergenekon’la mücadele için oy verdi.

CHP’nin Ergenekoncu vekilini kurtarsın diye değil.

Üstelik Haberal’ı cezaevine koyabilmek için devletin bütün birimleri Tıp Camiası’ndaki “kızıl ekiple” iki yıla yakın tüm kamuoyunun gözü önünde yaka paça olmuşken.

Sonuç itibariyle, Ergenekon’dan PKK’ya terör suçundan tutuklu bulunan isimleri milletvekili yaparak düzden; şimdi de tersten AK Parti’nin başına örülmek istenen bir çorap söz konusu.

Başbakan Erdoğan gibi siyasetin her türlü oyununu görmüş, feleğin çemberinden geçmiş bir ismin bu hamleyi de atlatabilecek tecrübeye sahip olduğunu düşünüyorum.