Fenerbahçe-Trabzonspor maçında bir hadise yaşandı. Emre Belözoğlu Fildişi’li bir oyuncu tarafından dövüldü. Futbol jargonunu bilmem ben. Durup dururken birinin kasıklarına tekme atıldığını gördüğümde yaptığım yorum budur benim. Binin herhangi bir metrobüse ve birinin kasıklarına tekme atın bakalım. Bakalım bakalım ne olacak?.. Spor yazarı arkadaşlarıma sordum; “nedir bu işin günahı?” diye.. Dediler ki; en azından oyun sırasında kırmızı kart ama daha sonra da birkaç maç ceza alması lazım.. Ama ne oldu? Hakem sarı kart verdi ve oyuna devam etti. Emre yerde kıvranırken, hakem, tamamen siyasi olarak yorumlanabilecek o kararını verdi..

NEDEN SARI KART?

Birkaç kez şerh düşerek yazıyorum çünkü futboldan hiç anlamam. Tamamen sosyolojik bir analiz olarak görün yazdıklarımı. Hakemin o tekmenin karşılığı olarak vermesi gereken cezayı vermemesinin bir nedeni var. Çünkü Emre daha evvel o futbolcuya küfretmiş. Ne demiş? “Fucking nigger”.. Tam Türkçe karşılığı yok bu küfrün. “Pis zenci” gibi çevirebiliriz. Sonra ise Emre arkadaşından özür dilemiş helalleşmişler ve dosyayı kapatmışlar. Ama o zenci futbolcu maçtan hemen sonra, Emre’nin ceza almasını sağlamak için bunu kullanmaya devam etmiş. Başarmış da.. Emre sportif olarak ceza da almış. Gene de helalleştiği noktada genç futbolcu. Çünkü ettiği küfrün, bir ırkı ya da bir deri rengini aşağılama kastı olmadığından öylesine emin ki, o sözü sadece rakibini üzmek için, anlık bir öfkeyle söylediğinde öyle ısrarcı ki.. Daha evvel İngiltere’de oynarken böyle bir suçlamaya muhatap kaldığı için Emre’yi ilk vuracakları şey ırkçılık oluyor demek ki.. Emre deri rengi ile ilgili küfür etti rakibine diyelim, rakibi de kasıklarına tekmeyi bastı. Manzara tam olarak bu.. Şimdi, temizlensin diye yasalar koyduğumuz, kulüp başkanlarını içeri tıktığımız sahalarımızda, futbolcular, kendi davalarının hesabını kendileri soruyor ve sarı kartla yırtabiliyorlar. Zokoro’nun bu intikam dolu hareketi, futbol içinde bir faul ya da sportif bir hata olarak değerlendirilmemeli. Kendisine küfrettiğini düşünen bir oyuncumuzu tekmelediği üzerinde durulmalı. Trabzonspor Kulübü Başkanı’ndan teknik direktörüne kadar herkesin ellerine çiçeklerini-çikolatalarını alıp Emre’den özür dilemeye gitmesi lazım. Zira Emre ettiği küfür için özür dilediği halde dayak yedi.

IRKÇILIĞA GELİNCE

Birincisi bizim tarihimizde ırkçılık diye bir şey yok.

İnançlarımız gereği kategorik olarak ırkçılığı reddederiz biz. Çünkü şuna inanırız; “Arap’ın Acem’e, Acem’in Arap’a üstünlüğü yoktur. Üstünlük takvadadır.” Başka ülkelerde başka devirlerde yaşanan tartışmaların hiç biri bizde yaşanmamıştır. İnanç ve kültür olarak bize öylesine uzak bir tartışmanın tam göbeğinde olmamız ise en hafif tabir ile talihsizlik. Bunu bir Türk futbolcunun ırkçı-faşist söylemde bulunduğu gibi sunmak ise bana çok da iyi niyetli gibi gelmiyor. Ve dahası asıl amaca da hizmet etmiyor. Irkçılıkla böyle mücadele edemezsiniz. Asıl önemlisi ise, bizim için zenciler “pis zenci” değildir. Zenciler, Amerikalılar için pis zenci olabilir en fazla. Kimin kimle kavgası varsa sorununu onunla çözsün. Bizden birisi, örneğin (umarım olmaz da) birine, “pis Kürt” deseydi mesela, ya da “pis Alevi”... Orada sizinle birlikte linç ederdim kim diyorsa.. Ya da “pis Çerkes”, veya “pis Ermeni”.. Hiç fark etmez.. Hepsinin karşısında dururum. Demem o ki, olayları yerinde ve durumunda değerlendirmemiz gerekiyor. Emre’yi linç etmeden bunları göz önünde bulundurmanızı tavsiye ediyorum. Kalın sağlıcakla.