Başbakan Erdoğan dünkü grup toplantısında, Kemal Kılıçdaroğlu’nun “CHP’nin talihsizliği AK Parti’nin ise talihi” olduğunu söyledi.

•

CHP seçmeninin bu sözleri nasıl değerlendirdiğini bilebilecek durumda değilim...

Daha doğrusu kimse bilemez...

CHP seçmeni zira, pek düşünmez!..

İşitir, itaat eder!..

CHP seçmeni tarikatçıdır, şeriatçıdır, o kapıya bağlanmıştır.

Gassal elinde meyyittir!..

CHP seçmeni vehimlerin esiridir, CHP seçmeni toplumdan kopuktur.

O tarafı tahlile değmez...

Ama MHP...

Ben, Başbakan’ın Kılıçdaroğlu hakkındaki sözlerini dinlerken, Devlet Bahçeli’yi ve MHP seçmenini düşündüm.

MHP seçmeni...

Ya da ülkücüler...

Aslında tabii zemini yüzde 80 olan bir hareket...

Ve bu hareketin başında Devlet Bahçeli gibi bir Genel Başkan!..

•

Devlet Bahçeli, evet, AK Parti’nin ve Recep Tayyip Erdoğan’ın en büyük şansı!..

Bazı MHP’liler, bu tespitime ilk anda tepki gösterecektir.

İlk anda kabul etmek istemeyecektir, itiraz geliştirmek isteyecektir.

Ancak, Bahçeli’nin siyaset sahnesine çıktığından beri yaptıklarını ve yapamadıklarını, yapmadıklarını şöyle bir gözden geçirdiğinde...

Bana hak verecektir!..

İtiraf edemeyecektir belki ama hak verecektir!..

•

Ya bak; oraya buraya gitmeye gerek yok.

Recep Tayyip Erdoğan, devlet kesesinden millet düşmanı tiyatrocuların beslenmesine son vereceklerini söyledi ya...

En sert tepkiyi veren Devlet Bahçeli oldu!

O böyle yapınca, ne kadar ülkücü sanatçı varsa tepki gösterdi!..

Ya Devlet Bahçeli; devlet kesesinden mukaddesat düşmanlığı, ülkücü düşmanlığı yapanları savunmanın ne gibi bir faydası var?..

Önünde “Devlet” var diye, “Devlet Tiyatrosu” desteklenir mi?..

Devlet Opera ve Balesi desteklenir mi?..

AK Parti’ye muhalefet edecek alan mı bulamadınız?..

İşsizlik, zamlar, yolsuzluk iddiaları...

Bunları haykırsanıza...

Belge konuştursanıza!..

•

Şimdi Devlet Bahçeli, o ülkücü düşmanı besleme tiyatrocular size “Aferin, amma çağdaş adam!” demişlerdir öyle mi?..

Oylarını da size vereceklerdir!..

•

Bu milletin kesesinden Devlet Opera ve Balesine her yıl 170 trilyon (eski para) gidiyor.

Hani, sanata manata gitse neyse...

Genel Müdüre, Genel Müdür Yardımcılarına, Daire Başkanlarına, sekreterlerine, şoförlerine, yolluk, harcırah, telefon, yemek, otel, şu, bu...

Sanatçı geçinen amma velâkin ense göbek, hareket edecek durumu kalmayan bir sürü aylak CHP sempatizanı oralardan ballı maaşlar alıyor.

Bunları ortaya çıkarıp da, “AK Parti milletin paralarını bakın kimlere yediriyor!” diye bağırsanıza!..

•

Ben bugüne kadar, “Devlet Bahçeli’nin görevi düzenin böyle devam etmesini sağlamak, yoksa oturtmazlar orada!” diyenlere pek kulak asmadım.

Devlet Bahçeli’nin, bir “görevli” olduğuna inanmak istemedim...

“Devlet Bahçeli’yi kasetlerle esir aldılar!” diyenleri dinlemedim...

Ama...

Gittikçe zorlanıyorum durumu açıklamakta...

Yani...

MHP Genel Başkanı’nı Recep Tayyip Erdoğan belirlese, daha iyisini bulamaz!..

Şuna bak; Recep Tayyip Erdoğan’ın Başkanlık sistemiyle “Diktatör olmayı” hedeflediğini söylüyor.

Allah Allah, “Devlet Başkanı”nı millet belirlemeyecek mi?..

“Millet, ille de Recep Tayyip Erdoğan’ı seçer” mi demek istiyor?..

“Beni asla ve kat’a seçmez!” mi demek istiyor?..

“Benim bir iddiam yok!”

Öyle mi?..

Rahmetli Başbuğ Alparslan Türkeş, Başkanlık sistemine milletine, camiasına ve tabii kendisine güvendiği için destek vermişti.

Onun koltuğunda oturan Devlet Bahçeli niye karşı çıkıyor acaba?..

Milletine mi, camiasına mı yoksa kendisine mi güvenmiyor?..