Serdar Arseven

Serdar Arseven

Devlet Bahçeli zor tutuyor!..

Devlet Bahçeli zor tutuyor!..

İki gün üst üste “Devlet Bahçeli’nin neye hizmet ettiğini” tartışmaya açtım...

Çok sayıda mesaj geldi.

Mesaj atanlardan bazılarını tanıyorum; içlerinde hâlâ Devlet Bahçeli’nin etraflarında bir yerlerde olanlar var.

Bunlardan biri sıkı MHP’li...

Hem de bayağı iyi tanınmışlarından...

Mesaj atmış; diyor ki, “Aradım, belki meşguliyetinizden dolayı reddettiniz... Bir görüşebilir miyiz?”

Görüştük...

Bu MHP’li, AK Parti’nin ekonomik politikalarını bolca eleştiriyor.

“Yabancılara Toprak Satışı” alanının genişletilmesine tepki gösteriyor.

Özellikle de “Açılım”dan laf açıldığında fena yükleniyor.

Kendisini mukaddesatçı olarak nitelendirmek yanlış olmaz.

Kitapları var, değerleri var, kendisine “MHP aslında Kemalist bir partidir!” diye takıldığınızda, şiddetle reddediyor.

“MHP asla ve kat’a Kemalist olamaz!” diyor.

“Niçin”? diyorsunuz...

“Atatürk bile Kemalist değildi. MHP gibi, dinamik kitleli bir partinin Kemalizm gibi, Merhum Atatürk’ün baş düşmanı İsmet İnönü ideolojisine hapsolması mümkün değil.” diye karşılık veriyor.

“Bahçeli peki?” diyorum...

“Bahçeli’nin ideolojisi ne?..”

Diyor ki;

- Sayın Bahçeli sizin bir yazınızda belirttiğiniz gibi Sağ Kemalist’tir. Statükocudur.

Ekliyorum:

“Ulusalcı!..”

¥

Konuyu değiştiriyorum...

MHP’nin geçen seçimlerde aslında iyi bir sonuç aldığını söylediğimde, “Doğru ama” diyor...

“Kasetler, aslında MHP’ye yaradı. MHP bu kasetlerden dolayı birkaç puanlık muhafazakar oyu kaybetti ama CHP’den iyi oy geldi. Birkaç puan yaradı en az.”

- Yani, kasetler patlamasaydı MHP baraj altında mı kalacaktı?..

- Belki... Ya kıl payı aşar ya kıl payı baraj altı olurdu.

- Ne olursa olsun, kaset işi iyi değil. Bir partinin yönetiminde bu kadar sıkıntılı adama yer verilmiş olması, orta, uzun vadede kaybettirir. Peki, Sayın Bahçeli bu kasetlerin piyasaya çıkmasından sonra, gerekli tedbirleri aldı mı? İçeriyi düzenledi mi?

- Ya orası sıkıntılı, girmeyelim istersen.

- Sıkıntılı diyorsanız...

- Sıkıntılı işte...

- Girmeseniz de teğet geçseniz!..

- O da olmaz...

-Peki şöyle sorayım: “Ben Allah’ın her günü pavyona giderim”, “Ben Alevi kadını tavlamak için Hz. Osman’a küfrettim” diyen bir zat vardı...

- Evet?

- O oralarda mı?..

- Nerelerde mi?..

- Merkez’de mi?..

- Cevap vermesem!..

- Niye?..

- O zaman teğet geçmemiş olurum!..

- Yani orada!..

- Kardeş, daha fazla zorlama!..

EMEKLİLİKTE YAŞA TAKILANLARA

DUYURU!..

BBP Genel Başkanı Sayın Mustafa Destici ile konuştum...

Şunları söyledi:

“Emeklilikte yaşa takılanlar gerçekten büyük bir haksızlığa uğramış durumdalar. Adamlar, devlete 7000 gün prim ödemiş, 25 yıl prim ödemiş ama yaştan takılıyorlar. Bu arkadaşlardan bir grup geldi; Tandoğan’da bir miting yaparak seslerini dünya âleme duyurmamızı istedi.

Bu mitingi yaparız...

Ve oraya büyük topluluk getiririz de...

Önemli olan, Emeklilikte Yaşa Takılanların yoğun rağbet göstermesi.

Bizde hak isteniyor ama erişmek için yapılması gerekenler ihmal ediliyor.”

Evet, mesaj açık...

Hak verilmez, alınır.

Almak isteyen buyursun!.

Buyurmayan, “Verilmeyen Hak”tan bahsetmesin.

FACE-NOTUMUZ

Bu sütunda yer alan bazı konuların ayrıntılarına yer yetmezliğinden dolayı giremiyorum. Ayrıntılar için, iki hafta önce açtığım http://www.facebook.com/serdararseven1 adresinde buluşabiliriz. Oraya da desteğinizi bekliyorum. Emeklilikte yaşa takılanlar da buraya yazsınlar!..


Önceki ve Sonraki Yazılar
Serdar Arseven Arşivi