Uludere meselesinde, devletin neyi eksik bıraktığını soruyorum da cevap veren çıkmıyor.

Aşağılık kompleksinin pençesindeki “ezik” muhafazakârlarla, kullanım tarihi geçmiş “liberal yazar” takımı, Uludere’deki “askeri hata”dan dolayı Başbakan Erdoğan’a yüklendikçe yükleniyor da...

Neyin yapılmadığını kimse söylemiyor.

Soruşturmaysa soruşturma, davaysa dava, özürse fazlasıyla, tazminat da fevkalade...

Eee?..

Daha ne istiyorsunuz Sayın Erdoğan’dan...

Dün, “içeriden” bakarak “ne istediklerini yazmıştık...

Bugün de, dışarıdan bakış...

Erdoğan, “Uludere istismarcılarının dış bağlantılarına” dikkat çekmişti...

Bağlamı da daha ziyade, “ABD seçimleri ve Obama karşıtlığı” idi...

Esas etki eden faktör ise, ABD’deki Yahudi lobisi, düpedüz İsrail.

•

Sayın Başbakan’ın teşhisinde isabetli noktalar var ama eksik bıraktıkları da fena halde önemli...

Mesela...

Hep beraber düşünelim üstünde:

“Yunanistan’ın birden bire krizlerden krizlere yuvarlanmasının sebebi ne ola ki?..”

Durun hemen; “Ne alâka demeyin!..”

Alâkası şu:

İsrail’in KKTC’ye ilişkin politikalarını, “Kuzey Kıbrıs Yahudi Cumhuriyeti” başlıklı yazılarımızda masaya yatırmıştık...

O yazılarımızda, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti topraklarının hızla “İsraillilere” satılmasına, Kıbrıslı Rumların, bilhassa da “Ortodoksluk!” hassasiyeti öne çıkanların tepki gösterdiklerini de yazmıştık!..

Kıbrıslı Rumlar ve dahi Atina’daki Rumlar ve hatta Fener Rum Patrikhanesi KKTC topraklarının, hızla Yahudilere satılıyor olmasına tepkiliydi.

O yazılarımızda ve haberlerimizde, adamların bu hassasiyetleri dile getiriliyordu.

Ne ilginç değil mi; Yunanlılar, KKTC’nin İsrail tarafından parsellenmesine bizden çok daha fazla tepkili!..

Bu tepki bugün de devam ediyor ama...

Yunanistan, krizlere sürüklendiğinden, siyaseti iyiden iyiye istikrarsızlaştırıldığından ve kahraman Yunan evlatları, her zamankinden çok geçim derdine düştüğünden, düşürüldüğünden İsrail artık oralarda da rahatlıkla iş tutuyor!..

Düşünün bakalım;

Yunanistan’ın ekonomik krize düşürülmesinin hemen ardından, İsrail ile Kıbrıs Rumları arasındaki ilişkilerin fevkalade hoş hale gelmesi tesadüfi olabilir mi?

İsrail ile Rum tarafı arasındaki “doğalgaz, petrol, üs, asker, komando, stratejik işbirliği” kelime ve kavramları etrafında dönen ilişki patlamasını neye yorarsınız?..

Bakın bakalım; Kıbrıs, İsrail “arz-ı mevud’unun neresine denk düşmektedir?..

Aklınıza kötü kötü şeyler gelmedi mi hâlâ?..

Mesela...

Bir gün, Kıbrıs’a da “Mavi Marmara” benzeri bir “yardım” gemisi göndermemiz ihtimal dahilinde midir?..

Bir gün, Kıbrıs’taki Müslüman katliamından dolayı İsrail’i tel’in etmek için, mesela Beyazıt Camii’nin avlusunda bir araya gelme durumuna düşecek miyiz?..

•

Kıbrıs’ta intifada!..

•

Ne diyelim; Uludere benzeri meselelerini “istismar” edenlerin aslında neyi örttüklerini ve esas hedefin ne olduğunu “idrak” şuuru için...

Dua!..