Hafta sonunda, kürtaj eylemi vardı.

Denk geldik; “Nikahsız sevişir, kürtaj yaptırırım... Kime ne kime ne... Tayyip sen bak kendi derdine... Ay, sana ne sana ne!” temposunda bir eylem...
Bir de sapıklara destek için gelen Ayla mı ne, CHP vekili vardı; kürtaj için hep beraber oynadılar!..
Kemal Kılıçdaroğlu’nun yeni CHP’si...
Serinlik olsun diye takıldım; “Bir CHP’liden olma çocuğun CHP’li olma ihtimali daha fazla ise... Siz kürtaj yaptırdıkça ya da kürtajı savundukça AK Parti’ye çalışmış olmuyor musunuz?..”
Dediler ki...
“Eveeeet, bu da değişik bir bakış açısı!..”
A-salaklar!..
*
Bunlar; kürtaja taraftar, sezaryene, içkiye, kumara, zinaya, yasaklara, darbelere...
Zararlıdan yana ne varsa taraftar; nikaha, sağlıklı doğuma hatta doğuma, özgürlüklere, kadın erkek eşitliğine hatta kadın-kadın eşitliğine ise karşı...
Ne kadar zararlı varsa savunuyorlar ve ne kadar yararlı varsa karşı çıkıyorlar!..
CHP’nin eskisi de yenisi de...
Ciğerini sevdiğimin zihniyeti!..
*
Filan ...
Haneye attık kapağı...
Şöyle maillere göz gezdirirken, birine takıldık kaldık.
Diyor ki;
“AK Parti’nin Milli Eğitim’i nüfus artışına karşı!..”
Öyle mi?..
Allah Allah...
Olmaması lazım.
Zira, Sayın Erdoğan, nüfusun bir güç, bir zenginlik olduğunu her fırsatta dile getirmekte.
Türkiye nüfusunun yaşlanma eğilimine girdiğini, bu gidişin önüne geçebilmek için en az 3 hatta 4 çocuk sahibi olmanın bir vatan hizmeti olduğunu söylüyor.
Bu böyleyken, Milli Eğitim’in farklı bir söylem geliştirmesi doğru mu ve de mümkün mü?..
Kaynağa baktık, Milli Eğitim Bakanlığı’nın Lise Öğrencilerine “beleş” verdiği Ortaöğretim Sağlık Bilgisi Ders Kitabı.
Bu kitabı lise 1’ler okuyor.
Aldım, ben de okudum.
Sayın Erdoğan’a cevap olsun diye hazırlanmış bir kitap adeta.
Başbakan ne diyorsa tersini diyor!..
Mesela...
Şurası:
“Nüfus arttıkça eğitime ayrılan pay azalmaktadır. Gelişmiş ülkelerde ise nüfus artışı az olduğu için eğitime ayrılan pay da artmaktadır. Bu da gelişmiş ülkelerde eğitim ve sağlık hizmetlerinin iyiye doğru gitmesinde etkili olmaktadır. “ (Sayfa 54)
*
Milli Eğitim, Lise 1’lere, yani bu işlere “yeni uyanmış” gençlere mecburen okuttuğu “Sağlık Kitabında”, nüfus artışına karşı çıkıyor...
Formülü de şu:
“Kalkınma hızı, ülkenin nüfus artışı ile ters orantılıdır!..”
(Sayfa 55)
*
Sayın Başbakan, kalkınmanın en önemli motorlarından birinin genç ve dinamik insan gücü olduğunu ve bunun için de nüfus artışının desteklenmesi gerektiğini ifade ederken...
Milli Eğitim tam tersini söylüyor:
“Nüfus arttıkça, kalkınma hızı düşer!..”
*
Hadi bakalım; Lise 1’deki gencimiz hangisine inansın?..
Milli Eğitim’e mi?...
Sayın Başbakan’a mı?..
*
Birçok “terso” bölüm var kitapta; “Sezaryen”in daha sağlıklı olduğundan” tutun da, geç evlenmenin (genç değil geç!) daha iyi olduğu, kadının her doğumda yıprandığı, çok çocuk yapmanın sakat ve ölü doğum yapma riskini arttırdığı filan...
*
Bu yayınlar, Sayın Başbakan’a göre zararlı yayınlarsa, yanlış telkinlerse, gençlerimiz hem de devletin beleşe verdiği kitaplarla yanlışa yönlendirilmiş demektir...
Yanlış yönlendiren de AK Parti’nin elindeki Milli Eğitim’dir...
*
E, hadi gözden kaçmış olsun...
Sayın Milli Eğitim Bakanımız Ömer Dinçer’e bir mesaj atmış olalım da, bari bundan sonra hatadan dönülmüş olsun.
*
Biri öyle diyor, diğeri böyle...
Sokaklarda da sapıklar...
Ve havalar da çok sıcak!..
*
Başımıza güneş geçmeden düzeltiniz şu işleri Sayın Bakan!..