“Ne yazık ki PKK terör örgütü ile birlikte olmaları düşünülemeyecek bazı tipler bile, batı kaynaklı propagandanın etkisiyle, ‘terör destekçilerine’ müsamaha göstermek gerektiğini öne sürebiliyor.


Öyle ki...


‘PKK derhal silah bırakmalı, hem PKK hem de devlet silah bırakmalı!’ yollu terör uzantısı zırvalarının hayli destek bulduğunu görüyoruz...


Bu nasıl olur; Türkiye veya bir başka devlet, nasıl olur da, terör örgütü ile aynı muameleye tabi tutulmaya razı olur?!.


Devletin ‘silah bırakmasını’, ‘operasyonlara son vermesini’ istemek, devlet ile PKK’nın eş değer olduğunu söylemek ifade hürriyetinin sınırları içinde olabilir mi?!.


‘Devlet’ teröristlerle ve terör örgütü uzantıları ile pazarlık masasına oturmaz!..


Oturamaz!..”


¥


Genelkurmay Başkanı Necdet Özel’i ziyaretinden önce görüştüğümüz BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, üç aşağı beş yukarı bunları söylüyordu.


Sayın Destici ile Genelkurmay Başkanı’nı ziyaret sonrasında da bir araya geldik.


“Genelkurmay Başkanı ile neler konuştuklarını” öğrenmeye çalıştık.


Görüşmenin bütün ayrıntılarını vermedi de Sayın Destici, verdikleri bütünü kavramaya yeterli.


¥


BBP’yi ve TSK’yı yöneten bir noktada buluşuyor:


“Güneydoğu’daki Kürt meselesi değil, terör meselesi!..”


Görüş birliğine vardıkları diğer hususlar ise:


-TSK, terörle mücadelede zaman zaman başarılı oldu. Zaman zaman da sıkıntılar yaşadı.


-Terörle mücadele, salt güvenlik tedbirleri ile operasyonlarla tam başarıya ulaşamaz. Ama, güvenlik güçlerinin silah bırakması gibi bir durum asla ve kat’a düşünülemez.


-TSK mensuplarının, hatta çok üst düzey TSK mensuplarından bazılarının terörle mücadelede başarısız olmalarının söylenmesi başka, topyekûn TSK’nın hedef alınması başka bir şeydir. Hiç kimsenin terörle mücadele yürüten güvenlik güçlerinin azmini kırmaya matuf hareketlerde bulunma hakkı yoktur.


- TSK’da görevlerini büyük özveriyle yapanlar ve üstün başarı sağlayanlar olduğu gibi, azınlıkta da olsa, o şerefli üniformayı hak etmeyenler de vardır. (Bu bütün camialar için böyledir.) Önemli olan, camiaların içlerindeki çürük elmaları ayıklamaları, terörle mücadelede ve diğer alanlarda, ihmali görülenler, ihanet içinde bulunanlar varsa, bunların kanunların elverdiği en ağır cezaya çarptırılmaları için gerekli desteği vermeleridir.


¥


Sayın Mustafa Destici ile uzun sohbetten çıkarttığımız çok önemli bir nokta:


Genelkurmay Başkanı Özel, siyasi alanda herhangi bir değerlendirmede bulunmaktan kaçınmakla birlikte; Mustafa Destici’nin “Terörle mücadelede ‘hukuk’ desteği şarttır. Cezaların suçla orantılı olması, terör eylemlerine bulaşanların, terörü destekleyenlerin en ağır cezalara çarptırılması önemlidir” yollu değerlendirmesine katıldığını belli ediyor.


Mustafa Destici; “İdam cezasının geri gelmesi gerektiğini” söylediğinde ise, yorumsuz kalmayı tercih ediyor!..


Sayın Destici, “İdam için” iki milyon imza topladıklarının altını çizdiğinde...


Genelkurmay Başkanı, rakamdan etkilendiğini belli ediyor ama bu konuda herhangi bir değerlendirmede bulunmamayı uygun görüyor...


¥


BBP Lideri Destici’nin, Genelkurmay Başkanı Özel ile görüşmesinde altını çizdiği nokta önemli:


“Kamuoyunda terörle mücadelenin Asker’e bakan boyutunda birçok hatanın yapıldığı, istihbarat çalışmalarında sıkıntı olduğu, birçok PKK baskınında ‘yetersiz’ kalındığı yönünde kanaatler hakimdir. Kamuoyu desteğinin sağlanması için, ihmali ya da menfi kastı olanların cezalandırılmaları şarttır!..


¥


“Herkese hak ettiği ödül ve ceza verilmedikçe bu işler çözülmez!..”


¥


“İdam cezasının geri getirilmesinde büyük faydalar vardır!..”