Bilal Şahan

Bilal Şahan

İSPARK da İDO gibi olursa…

İSPARK da İDO gibi olursa…

Kalemi eline alan İstanbul Deniz Otobüsleri’ni uygulamalarından dolayı eleştiriyor.
İDO’nun bilet satış tekniklerini okudukça, zaman zaman hizmet alan biri olarak benim de kızmam gerekiyor ama içimden kızasım gelmiyor ne hikmetse?
Son dakika bileti alanlar havayolu şirketlerine kızıyor mu? Hayır. Üstelik yer bulduğu için dua ediyor.
Kamu hizmeti veren bir kurum özel sektöre, karı zararı düşünen, amacı kar etmek olanlar için görücüye çıkarılmış.
Şirket de basmış parayı İDO’yu satın almış. Verdiği parayı çıkarıp kar etmek için uğraşmasından daha doğal olanı nedir?
İDO satılırken bir protokol yapılmış da firma bunlara mı uymuyor? Yoo.
Verilen hizmeti beğenmiyorsanız, fiyatlar pahalı geliyorsa, karayolunu tercih edersiniz.
Tercih ettiğiniz yol, yol değilse, üstelik bir de para verdiyseniz karayollarına da, bakanlığa da kızarsınız. Çünkü kamu düzgün hizmet vermiyordur. Eleştirilerinize kulak verilmiyorsa sandıkta hesaplaşırsınız.
Vatandaşın sıkıntı çekmesinde İDO’yu satan İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin hiç mi suçu yok?
Tekel bir hizmet, özele satıldı. Rekabet yok, alternatifi ise karayolu. O yolda dur-kalk yapıla yapıla gidiliyorsa tek suçlu İDO mudur?
Tamam İDO fırsatı, alternatifsizliği kullanmasın, 50 kuruşluk suyu 225 kuruşa satmasın, bilet fiyatlarını sabit tutsun, vatandaş memnun olsun.
Şirket neden satıldı? Satışından elde edilen para, 861 milyon dolar, nerede harcandı? Bu soruların cevabını da bilmemiz gerekmez mi?
Belediyeye para lazımsa ufak fiyat artışlarıyla bu ihtiyaç karşılanamaz mıydı?
Belediyenin işyerlerine ikişer ikişer gönderdiği dergileri çöplerde görünce “İDO boşuna satılmış” dememek için kendimi zor tutuyorum.
Sonuçları açısından başarısız bir özelleştirme bir de İSPARK da yapılırsa seyir eyleyin o zaman cümbüşü ey İstanbullular.
HAS Parti’den has adamlığa
Siyasetin içinde ama siyasete de bir hayli mesafeli duran bir ağabeyime merak edip sormuştum yaklaşık bir ay önce “Numan Bey, neden hükümetin politikalarını eleştirmiyor, alternatif olduğunu ifade edecek politikalar üretmiyor?” diye.
Aldığım cevaplardan biri “Başbakana da, okyanus ötesine de göz kırpıyor, bekliyor” olmuştu.
Birkaç sefer de partililerle görüşme yapma imkanım oldu. Onlar da Numan Beyin ne yapmak istediğini bilmediklerini, çevresiyle bir şey paylaşmadığını söylemişlerdi de bana pek inandırıcı gelmemişti bana.
O sohbetleri hatırladım “Başbakan Numan Kurtulmuş’u Ak Partili yapacak” haberini okuyunca.
Nabız yokladım, partililer şaşkın. İl başkanları merkeze soruyor, merkez de bir şey bilmiyor, okudukları hariç.
HAS Parti kurulduğunda “Tayyip kurdurdu”, “beraber hareket ediyorlar” gibi söylentiler de çıkmıştı.
Kurtulmuş, AK Parti’ye geçerse “has adamlığa” terfi edip “emanetçi başbakan” olma yolunda da bir hayli yol almış olacak.
Türk siyaseti bir tabela partisinden de kurtulmuş olur son tahlilde.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Bilal Şahan Arşivi

Tohum

18 Eylül 2014 Perşembe 13:33