Ersoy Dede

Ersoy Dede

Sivas sil baştan

Sivas sil baştan

Sivas Davası yeniden görüldüğünde ve gerçekler birer birer aydınlatılmaya başlandığında Akit’in kapısına gelip de teşekkür etmenize gerek yok. Çünkü bu karanlık dönemin (1993 süreci başta olmak üzere) aydınlatılmasında bir parçacık dahi katkısı varsa Akit Gazetesi bundan memnuniyet duyar. Son olarak özel haberlerin yıldız ismi Murat Alan’ın, Madımak Oteli içinde silahla öldürülen aydınlar olduğu yönündeki haberiyle ortalık bir kez daha karıştı.. 19 yıldır vicdan azabı çeken bir ismin, cenazelere müdahale edildiği, vücuttaki mermiler çıkarıldıktan sonra dikilerek “yandı” raporu verildiğini açıklamasıyla davanın yeniden açılması gündeme geldi. Davanın yeniden açılması demek, tıpkı intihar ettiği söylenen Albay Kazım Çillioğlu gibi, ölümünden şüphelenilen isimlerin mezarlarının yeniden açılarak inceleme yapılması demek.. Bunun için elbette ailelerin rıza göstermesi gerekiyor. Hukuken şart mıdır, değil midir, bilmem. Ama etik olarak ailelerinin olurunun alınması lazım. Peki ya olur vermezlerse?..

METİN ALTIOK’UN KIZI

İşçi Partili Metin Altıok’un CHP’li kızı Zeynep Altıok Akatlı, twitter hesabı üzerinden isyan ediyor.. “Sivas Katliamı’nın gerçek failleri bulunamazken, firariler yakalanamazken, zamanaşımı ve gazla cezalandırdığınız bizleri şimdi de planlı aklama stratejisi, asılsız komplolarınızla mezarlarımızı açarak mı cezalandıracaksınız? Görevinizi yapmıyorsunuz bari ölülerimizi rahat bırakın!..” Mesaj bu. Aklama stratejisi, komplo, gaz vs.. gibi kelimelerin ne anlama geldiğini çözemedim. Ama ifadenin bütününden anlıyoruz ki mezarların açılmasına karşılar. Üstelik de bir önceki cümlede “asıl katiller”in yakalanamadığından şikayet ederken.. Bunun psikolojide bir açıklaması vardır elbet. Ama ben daha teknik bir izah getireceğim; “eksik bilgilenme”.. Buna “yanlış kaynaktan bilgilenme”yi de ekleyebiliriz..

CHP SİVAS’TAN KAÇAMAYACAK

Kimsenin acısını artıracak bir şey yapmak değil istenen. Ama kanlı bir tezgah kuruldu bu memlekette. Bunu kabul etmemiz lazım.. Sivas’ta ve hemen arkasından Başbağlar’da.. İki tezgah da aynı elden çıktı.. Sivas’ta (birileri tatmin olmasa da) bir mahkeme vardı ve 33 ağırlaştırılmış müebbetle sonuçlanan bir dava tertip edildi.. Zamanaşımı falan gibi uydurmacalarla karşı kamuoyu oluşturulmaya çalışılsa da çoğu haksız yere olmak üzere (o gün Sivas’ta bile olmayanların da aralarında olduğu) insanlar zindanlarda ömür tüketiyor. Peki Sivas’ın misillemesi diye lanse edilen Başbağlar Katliamı Davası’ndan kaç kişi ceza aldı biliyor musunuz? 5 Temmuz 1993’te, Sivas’tan 2 gün sonra gerçekleştirilen katiamın, açılmış bir davası bile yok. Oysa dünkü meseleler olduğu için hafızalarımızda her şey taze. Şimdi bırakın çözelim artık şu işi. Daha Dersim Katliamı ile yüzleşemeyen CHP’nin kanlı ve karanlık tarihi içinde Sivas da hak ettiği yeri almıştır.. Başbakan Yardımcısı Erdal İnönü’nün, otelden hastaneye getirilenler için “yandı raporu verilsin” talimatı, her şeyi açıklıyor aslında. Bırakalım tıpkı Albay Kazım Çillioğlu gibi açılsın mezarlar, yeniden inceleme yapılsın. Gerçek katiller halka hesap versin.

KİM VİCDAN SAHİBİ?

Ama bana sorarsanız bu iş otopsiye, DNA’ya, kemik tahliline kalmadan da çözülebilir. O gün kim silahını ateşlediyse, kaç kişiyi vurduysa çıkar anlatır. Ayhan Çarkın kadar yüreğiniz yok mu sizin?.. “Korkudan ateş ettim” deyin, “yanlışlıkla vurdum” deyin.. Ama böyle ödlek tavuk gibi 19 yıldır saklanmayın kızların arkasına. Erkek gibi çıkın ve silahı ateşlediğinizi itiraf edin. Haydi artık hesaplaşalım şu geçmişimizle. Kalın sağlıcakla.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ersoy Dede Arşivi