Gariboğlu o uzun kayıp günlerinde İsrail’deymiş. Baba ve Amca oğlunu MOSSAD’a emanet etmiş..

Gariboğlu’nun annesi suça ve suçluya yardım ve yataklık etmekten hüküm giydi, şimdi içeride. Amca ise kayıplarda.
MOSSAD sıradan bir aşk hikayesinin bile içinde..
Gariboğlu ile ne gibi bir ilişkisi olabilir MOSSAD’ın?
Ya da o genci kaçırırken, hangi yolu kullandılar, ellerini kollarını sallayarak götürdüler ve geri getirdiler..
Devlet Denetleme Kurulu’nun bu konuyu araştırması gerek. Yolgeçen hanı mı burası. Yoksa “Kedi”lerin geçtiği koridoru mu kullanıyorlar..
Bu konuda konuşan bir emniyet yetkilisi var. Olayın içinde Avukat var, baba var, amca var..
Derdim, uçkur durumundan cinayet sebebi ile hapse bir düşmüş bir oğlanın hikayesi değil..
Derin devlet tartışmalarında CIA ve MOSSAD’ın adının hiç bir belgede olmaması dikkatinizi çekmiyor mu? Ne Yunanistan’ın adı geçiyor, ne Almanya’nın, Fransa’nın, İngiltere’nin..
Ha! Sadece Yunanistan’la bir it dalaşı konusu var..
Almanya’daki Neonazi cinayetleri ile ilgili tartışmayı biliyorsunuz.. Alman Vakıflarının kirli ilişkileri de tek tek ortaya çıkmaya başladı..
Alman yargıçlar Hablemitoğlu’nun iddialarını ve Hablemitoğlu cinayetini inceleme gereği duydular mı acaba!
Alman Vakıfları ile ilgili son iddia Aşırı sağcı Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) terör hücresiyle ilgili soruşturmalar çerçevesinde yaşanan skandallara ilgili. Alman Terörle Mücadele Dairesi’nin, NSU terör hücresinin üyeleri Beate Zschaepe, Uwe Börnhardt ve Uwe Mundlos’u uzun yıllar takip etmesine rağmen, ellerindeki bilgileri kimseyle paylaşmadığı anlaşıldı.
Almanya’dan dalar İsrail’den çıkabilirsiniz bir anda, ya da Almanya’dan dalıp Washington’dan çıkmak da mümkün.. Almanya kendi başına, kendi halinde bir ülke değildir.. Almanya’dan dalıp İngiltere ve Fransa’dan da çıkmak mümkün..
Dalan niye Almanya’da gizleniyor ve korunuyor, bunun üzerinde düşünmek gerek..
Ben yine aynı can alıcı soruyu sormak istiyorum, Ergenekon ve Balyoz davasında neden bu ülkelerin adı hiç geçmiyor?
Sivas ve Başbağlar katliamında sakın Almanların parmağı olmasın?
Sahi Sabancı suikastinin faillerinden Fehriye’nin Belçika’da ne işi vardı? Fehriye şimdi nerede?
Ruslar bu işin neresinde. İtalya neresinde? Suriye, Yunanistan ve Bulgaristan, Kuzey Kıbrıs neresinde? Hepsinden önemlisi İsrail neresinde..
Bu sorular yasak sorular..
Alman Vakıfları kirli de, ötekiler temiz mi?
Yok canım bunlar o ülkelerin istihbarat örgütlerinin Truva atı.. Demokrasi, İnsan Hakları filan makyaj malzemesi. Hani “Ağuyu altın tas içre sunarlar, bal da onun suç ortağı” ya, işte öyle bir şeyler..
Hani bize gelip İnsan Hakları, Demokrasi dersleri veriyorlardı, Peki kendi memleketlerinde olanlardandan habersizmiydiler.. Hani derler ya “Laf ile verirler aleme binlerce nizamat / Bin seyyie bulunur hanelerinde”. Başkalarının gözünde çöp ararken, kendi gözlerindeki mertekleri gizlemeyi başarıyorlardı bir şekilde..
Bizim derin yapının fikir babası da bunlar, parasını, silahını, eğitimini verenler de bunlar değil mi? Bu gün bu işler kontrol dışı unsurların tasfiyesi ile sınırlı gibi sanki..
TBMM Darbeleri Araştırma Komisyonu işe elatmış. İyi, bu Almanya bağlantısını da araştırsınlar. Dalan’ın izini sürsünler..
Kanbersiz düğün olmaz. İsrail’in izini sürün..
İsrail’in Türkiye’deki mutemetlerinden biri de Çevik Bir idi. Onun izini iyi sürmek gerek..
Bu Ergenekoncuların, Balyozcuların hangi kapısından girerseniz girin, mutlaka öbür tarafa açılan bir kapı bulursunuz aslında ama şifresini bilmek gerek.
Cem Ersever ya da Eşref Bitlis, Özal suikasti ya da Muhsin Yazıcıoğlu cinayetinin perdesini aralayın, yine aynı yüzle karşılaşacaksınız.
Ama tabi görmek istiyorsanız. Yoksa görmek istemeyenden daha kör kim olabilir ki?
Yahu, bu Balyoz ve Ergenekon gibi davaları kim nasıl eliyorsa, Kıbrıs bile dosyaların arasında ayıklanmış gibi sanki! MİT değişti, Emniyet Camiaya emanet ama, bu konuda kimse de çıkıp bir şey söylemiyor, masaya yeni bir bilgi, belge koymuyor?
Sizce de ortada garip bir durum yok mu?
Selam ve dua ile..