Ersoy Dede

Ersoy Dede

TBMM ne için toplanacak?

TBMM ne için toplanacak?

BDP ve CHP TBMM’yi acil toplanması için çağırıyor. Başbakan Erdoğan’ın ATV’de söylediği; “sızmalar devam ettiği sürece Türkiye sınırı geçip operasyon yapar ve döner” sözü de vaziyeti özetliyor. Şimdi sıra MHP’de.. MHP’nin güçlü biçimde, içinde bulunduğu TBMM’nin son söz sahibi olduğunu hem seçmenlerine hem de Türk kamuoyuna duyurması lazım. Bu, üstelik, kongre öncesi MHP’de liderlik kavgalarıyla gereksiz bir siyasi karmaşanın ortaya çıkmasını da önleyecektir. Yasamadan gelen gücünü kullanan bir siyasi partiye, milletvekilleri de, teşkilatları da, seçmenleri de sahip çıkacaktır.

TBMM’DEN NE ÇIKMALI

Bütün siyasi partiler (BDP kusura bakmasın ama) bugün itibariye, hükümete her türlü yetkiyi vermek için irade ortaya koymalıdır. TBMM acil toplanmalı ve karar almalıdır. Baştan söyleyeyim, kuşkusuz bu toplanmanın ardından tezkere gelecek. Sınır dışı harekat yapmaya yetki veren tezkere. Bu toplanmayı önemsememi, savaş tamtamları çalıyormuşum gibi algılamayın. “Bu tuzağa düşmeyelim, bu oyuna gelmeyelim” türü yazıları en çok yazan kardeşinizim. Her terör saldırısı sonrası “gidelim, dalalım” naraları atanlara karşı, barışın dilini öncelememiz gerektiğini söylüyordum. Bugün de bu tavrım değişmiş değil. Ama Meclis’in bir söz söylemesi de lazım.. her şey bir tarafa, her hâl ve şartta, PKK silahını bırakacak, peşinden operasyonlar duracak.

ŞEMDİNLİ DENEMESİ

Suriye’nin kuzeyinde tesis edilen yapının ardından Şemdinli’de ortaya çıkan manzaraların da bir okuması var kuşkusuz. Bayrak çekmeye, denetim noktaları oluşturmaya çalıştırıyorlar. Ancak bu hareketlerin sosyolojik bir karşılığı olmadığının farkında değiller. Bir şekilde PKK’ya destek verdiğini düşündükleri Kürtlerin yoğun yaşadığı bölgelerde halk hareketi başlatabileceklerine inandılar. Oysa böylesi bir kalkışmanın tabanda kabul görmesi neredeyse imkansız. PKK’ya siyaseten ya da verdiği silahlı mücadele de dahil olmak üzere insanların destek verdiği doğrudur. Ama bu doğru, onların başlatacağı bir ayrılık hareketinde halkı yanında bulacakları anlamına gelmez. Çünkü PKK’yı yönetenler ile haklarını savunduklarını iddia ettikleri Kürt halkı aynı yerden bakmıyor meseleye. Onlar mesela, Suriye’nin kuzeyinde kurulan yapılara baktıklarında, Esad’ın zulmü altında ezilen Kürtlerin varoluş mücadelesini görüyorlar. Türkiye’deki manzaraya baktıklarında ise, PKK’nın kendi çocuklarını yok ettiğini.. Suriye’de, Kürtlerin kimliksiz bırakıldığı, vatandaş statüsünde bile sayılmadığı, ezildiği, yok edildiği bir ortam ile Türkiye’nin karşılaştırılamaz olduğunun Kürtler farkında. PKK bunun bilinmesinden rahatsız. Hâlâ 90’lar edebiyatı yaparak nemalanmaya çalışıyor. İnkar, imha, asimilasyon ve ret politikalarından Türkiye vaz geçeli epey oldu. Ama PKK ateş etmeye devam ediyor. Kürtler bunu da görüyorlar elbet. Bir halk hareketi bekleyen PKK yöneticilerine söyleyelim, gördüğünüz gibi buradan ekmek çıkmaz. Gereksiz yere bölgede kendi menfaatlerini kurtarmaya çalışan ülkelerin taşeronluğunu yapmayın. Silah sıktığınız halk kendi halkınız.

HAKKINI HELAL ET ÇAVUŞUM

Uzman Çavuş Kamil Çelikkaya’nın, eşini cepten arayarak; “Hakkını helal et Elif’im, çocuklarım sana emanet” dediği gündür bugün.. Uzman çavuşumuzun çocukları sadece Elif Anne’ye değil hepimize emanet. Asıl sen bize hakkını helal et çavuşum. Rahat uyu, nur içinde yat. Biz senden razıyız, Allah da senden razı olsun. Kalın sağlıcakla.

Not: Yazı kaleme alındığında henüz Devlet Bahçeli açıklamasını yapmamıştı.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ersoy Dede Arşivi