Ah Almanya, vah Almanya

Almanların derin devleti var mı?
Vardır. Hem de çok derin bir derin devlet..
Hitler’in derin mirasının bugün iki mirasçısı vardır: İsrail ve ABD..
Almanya bir garip ülke.. Kamil anlamda bağımsız bir ülke değil. Hâlâ işgal statüsünde.. Amerikan, İngiliz ve Fransız işgali bir şekilde devam ediyor..
Dolayısı ile Almanya’da bu üç ülkenin derin yapıları vardır.
Bir görünen Almanya’nın derin devleti vardır, bir de görünmeyen bir derin devlet..
En az 5 derin devleti olan bir ülke Almanya..

Alman Hristiyan Demokrat Birlik Partisi (CDU) milletvekili Bernhard Lasotta, Baden-Württemberg eyaletinin Uyum Bakanı Bilkay Öney’in 17 Kasım 2011 tarihinde ANKA Haber Ajansı’na Almanya’daki Nazi cinayetleri ile ilgili yaptığı “Almanya’da da derin devlet var” şeklindeki açıklaması üzerine, Öney’i komplo teorisi yapmakla suçluyor.
Bu açıklama tabii ki, Almanları rahatsız eder.
Hemen tepki verirler. İlk suçlama “komplo” olacaktır.. Komplo suçlaması aslında derin devletin en sık başvurduğu komplo yöntemidir..
Yıllarca Ergenekon, Balyoz iddiaları hep komplo olarak geçiştirildi. Gerçekler şimdi, yeni yeni ortaya çıkıyor. Benim aslında kafama takılan, bu bizdeki derin yapının nasıl olup da dış bağlantılarının yargı aşamasında ayıklandığı..
Silah işi, uyuşturucu işinin bir ayağı hep dışarıdadır. Dış destek olmadan darbe de yapılmaz..
Bu işin İran, Suriye, Bulgaristan, Yunanistan ayağı hep örtülüyor. Tabii bu işin ABD, Rusya, İngiliz, Fransız, Alman, İtalyan, Vatikan, İsveç, İsviçre ayağı da vardır. Daha bir sürü ülke..
Belçika’nın Fehriye aşkının arkasındaki derin sebebi sorguladığımızda da aynı gerçekle yüz yüze kalırız.. Batıda derin devlet tasfiye edilmedi, soğuk savaş sonrası kontrol altına alınarak yeniden yapılandırıldı o kadar!
Türkiye’de daha Masonik yapılara gelmedi sıra.. Daha yeni başlıyor bu iş..

Sahi Hablemitoğlu’nu kim niçin öldürdü?
Bu rahip meselesi ne? Bir din gayreti karşısında fanatiklerin öfke patlaması sonucu yaşanmış olaylar mıydı o saldırılar?. İşin iki ucu da bana kalırsa derin.
Almanya’daki Türklere yönelik Nazi saldırıları da, Neo Nazilerin öfke patlaması sonucu yaşanan olaylar değil. Dink cinayeti de öyle. Sahi, bu bizim Ergenekoncular, yurt dışına kaçtıklarında nasıl hemen koruma zırhına kavuşuyorlar?
Batılılar bu işi yüzlerine gözlerine bulaştırmadan, ayağa düşürmeden usulüne göre yapıyorlar.. Adamlar işin ustası.. Değişen şartlara uyum gösterme performansları yüksek. Bizim derin adamlar işmardan anlamak şöyle dursun, anlatsan da anlamıyorlar, anlamak istemiyorlar. Çünkü işler efendilerinin verdikleri görevlerle sınırlı kalmamış. Her haltı yemişler.. Şimdi de efendilerine kafa tutmaya çalışıyorlar.
Batılılar her zaman mafyayı, terör örgütlerini, çeteleri kullanmaz. Yeri gelir çevrecileri, yeri gelir insan hakları savunucularını kullanırlar. Daha çok da gazeteciler, STK’lar, sendikalar filan.
Anlayacağınız “ağuyu altın tas içre sunarlar, bal da onun suç ortağı”.
Bizimkiler de STK’ları, basını kullanmaya kalktılar ama, bizimkiler rollerini sahici sandı.. ADD, ÇYDD doğrudan operasyon timine dönüştü. Kraldan fazla kralcı kesildiler. Vur deyince öldürdüler. “Beşli Çete” de aynı yanlışa düştü.. YÖK de bir zamanlar BÇG’nin karargahına döndü.. Yargıçlar, iş adamları herkes emir komuta zincirine dahil oldular neredeyse. Sanatçı-manatçı kalmadı.. Jeoloji profesörleri bile neredeyse deprem tahminleri için Genelkurmay’dan direktif bekler oldular. İşte sonunda geldikleri nokta burası.
Türkiye’deki derin yapı çözüldüğünde Avrupalıların da “öteki yüzü” ortaya çıkacak.
Biz Amerikan derin devletini 11 Eylül’de, Irak ve Afganistan’ın işgalinde gördük.

İtalya, P2 locası ile suçüstü olmuştu..
İrangate olayı, Amerikan derin devletinin ne olduğunu anlamak isteyenler için güzel bir örnekti aslında.. Bizim derin devlet, batılıların başımıza musallat ettiği bir çete topluluğu. Kayıt dışı ekonomi, kayıt dışı siyaset, fanatik laikçilik, resmi tarih, resmi ideoloji... hepsi efendilerin buyruğu..
Tavşana kaç, tazıya tut dediler hep. Aynı ülkenin çocuklarının kanları ve gözyaşları üzerine kendilerine iktidar ve servet ürettiler.
Bize insan hakları dersi verenle haksızlıkların arkasındaki siyasi güç aslında aynı derin yapının kontrolündeydi.
Almanlar kendi derin yapılarını görmüyorlarsa, görmek istemediklerindendir. Görmek istemeyenden daha kör kim olabilir ki? Ve bir de, bazan, derler ya “ol mahiler ki, derya içredir de deryayı bilmezler”.. Bunlar gerçekten bilmiyor da olabilirler. O zaman bu, psikolojik harp uzmanlarının profesyonel bir karartma tekniği değilse, psikolojik bir sorundur. Selam ve dua ile..